Öldürülen Gülşah Öğretmene Şiddet Mağduru Kadınlardan Karanfil

Konya’da Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan, kadın sığınma evlerinde kalan şiddet mağduru kadınlarla birlikte, eski erkek arkadaşı tarafından silahla vurularak öldürülen Gülşah öğretmenin cinayete kurban gittiği sokağa karanfil bıraktı.

Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan, kadın sığınma evlerinde kalan şiddet mağduru kadınlarla birlikte, önceki gün merkez Selçuklu ilçesi Şeyh Şamil Mahallesi Eylül Sokak’ta toplantı. Yüzleri kapalı şiddet mağduru kadınlar, ellerinde Gülşah öğretmenin resimlerinin bulunduğu dövizler taşıdı.

Yeni yasaya rağmen kadın cinayetlerinin göz göre göre devam ettiğini ifade eden Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan, "Gülşah öğretmenimiz katledildi. O da savcılığa başvurmuştu ne olur beni koruyun öldürüleceğim demişti. Peki yetkililer ne yaptı, güya koruma çıkardı. Potansiyel katile ve şiddet uygulayan kişiye o kızın yanına, sokağına gitme, telefon açma denildi. Peki o kişi silahla, çift silahla, tüfekle, bıçakla yaklaştığı zaman kurbanın yanında tıpkı vali korunur gibi bakan korunur gibi milletvekili korunur gibi polis var mı? Kurbanlar anne ve babalarının yanlarına sığınıyorlar. Risk altındaysanız devlete sığının diyoruz. Adresi belli olan yerlerde kalmayın, çalışan kadınsanız devlet sizi ücretli izine ayırmalı diyoruz. Serbest meslek olarak da çalışıyorsanız, devlet yine maaşınızı ödemeli” diye konuştu.

“ÖLDÜRÜLECEK KADIN PİYANGODAN ÇIKMIYOR”

"Ölümle tehdit edenler, kadına şiddet uygulayanlar kesinlikle tutuklanmalıdır" diyen Bulan, “Tutukluluk hali çıktıktan sonra da polisin gözetim altında olmalı. Ama maalesef bunların hiçbiri yapılmıyor. Bunların hiçbiri yapılmayınca maalesef bu cinayetler 81 ilin 81’inde de olmaya devam edecek. Öldürülecek kadınlar piyangodan çıkmıyor. Öldürülecek kadınların adları belli. Şu an Cumhuriyet Savcılıklarında poliste isimleri var. Tek tek belli. Öldüreceğim diyenlerde tek tek belli. Ama öldüreceğim diyenlerde tutuklu değil, ölümü bekleyenlerde koruma altında değil” dedi.

“ÇAĞRI USULÜ KORUMA, KORUMA DEĞİL”

Çağrı usulünün koruma için yetersiz olduğunu kaydeden Bulan, “Bunu artık kafamız bassın. Potansiyel katil geldi. Bastım panik butonuna kaç dakikada polis gelecek. Niye kandırıyorsunuz bu milleti niye oyalıyorsunuz. Panik butonuna basıp da polis gelinceye kadar kaç yerinden kurşunlanacak" şeklinde konuştu.

“SIRA HERKESE GELECEK”

Şu anda 10 bin savcı ve hakimin kendisini korumak için resmi silah başvurusu yaptığını da aktaran Bulan, “Bir diğer taraftan da kadın milletvekiline 24 saat korumalı polis verildi. Peki risk altında kadın, beni öldürecek diyen genç kız ne yapacak. Şu an bu cinayet haberlerini televizyonlarda gazetelerde her yerde dinleyen gören izleyen ‘sıra bana mı gelecek’ diyor. Maalesef geliyor. Sıra size de gelecek, hepimize gelecek” dedi.

“KATİL KADAR DEVLET DE SUÇLUDUR”

Yaşanan kadın cinayetlerinin terör olduğunu savunan Hayrettin Bulan, “Yeni polis mi, güvenlik görevlisi mi alacaksanız? Yeni yasa mı çıkaracaksınız? Bu potansiyel katillerin burnundan mı getireceksiniz. Ne yapacaksanız bir an evvel yapın. Gerekirse kendi korumanızı vereceksiniz. Bu masumları koruyacaksınız. Devlet bunun için var. Bir kişi defalarca polise savcıya başvurduğu halde korunmuyorsa öldürülüyorsa bunda en az katil kadar devlet de suçludur. Katillere tahrik indirimi yapan hakimlerdir. O şekilde talep eden savcılardır. Onu onaylayan Yargıtay üyeleridir. Sizsiniz katil. ‘Sıra bana mı gelecek’ diyen bu insanları artık koruyun. Ne olur koruyun. Bu meşru savunmadır” diye konuştu.

Olayın yaşandığı mahallede oturan ve silah sesini duyduğunu belirten Memduh Demirkan (65) ise, “Biz evdeydik silah sesini duyduk. Hemen dışarıya çıktık fakat babası geldi o anda kurtaramadık. 'Baba yetiş imdat' diye bağırdı fakat yetişemediler” dedi.

Konuşmalarının ardından Hayrettin Bulan ve şiddet mağduru kadınlar, Gülşah öğretmenin öldürüldüğü yere karanfiller bıraktı.