Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Ölen bir canlıyı insanların gözünün önünde dirilten ilk kişi: Dr. Robert Cornish

Tarih boyunca bilim insanları ve mucitler pek çok alanda araştırmalar yaptı. Bu süreç içerisinde aslında birçok sorunun çözümü olabilecek çareler üretildi. Yüzyıllar öncesinde yaşayan insanların akıllarına dahi gelmeyecek birçok buluş teknolojinin kucağında doğdu.

Ölen bir canlıyı insanların gözünün önünde dirilten ilk kişi: Dr. Robert Cornish

Tıp, teknoloji ve çalışmalar ne kadar ilerlese de ölüme çare bulunamadı. Bilim insanları ölüm üzerine çok sayıda çalışma yaptı. Şehir efsaneleri haline gelen bu çalışmaların arasında bir tanesi tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardı ancak araştırma devlet tarafından reddedildi. Peki tarih boyunca ölümsüzlük ve yeniden dirilme konusunda yapılan çalışmalar nelerdi?

LOKMAN HEKİM

Osmanlı Devleti dönemindeki efsanelerden biri haline gelen Lokman Hekim hakkında ortaya atılan rivayetlerden arasında ölümsüzlük iksirini bulduğu yer aldı. Ölümsüzlük iksirine dair nesilden nesile aktarılan onlarca hikaye vardır. Rivayetlerin birinde hekimlerin piri olan Lokman Hekim’in ölümsüzlük iksirini bulduğu ve bir kağıda yazdığı anlatılır. Ancak Lokman Hekim, köprüden geçerken bu kağıdı düşürerek kaybeder. Bir diğer rivayette ise Lokman Hekim, ölümsüzlük iksirini bulur ve formülünü eline yazar. Ancak o gün yağan şiddetli yağmurun etkisiyle elindeki yazı silinir. Bu rivayetlerin ortak noktası ise Lokman Hekim’in bir daha aynı formüle bir türlü ulaşamadığı gerçeğidir.

NICOLAS FLAMEL

Fransız simyacı Nicolas Flamel, ölümsüzlük ile ilgili araştırmalar yapan isimlerin başında gelir. Aslında ünlü simyacının ölümsüzlük takıntısı gördüğü bir rüyadan sonra şekillenmiştir. Flamel, bir gece rüyasında bir melek görür ve bu meleğin elinde tam 21 sayfalık bir kitap vardır. Melek ona bu kitabın içerisinde kimsenin daha önce yapamadığı bir şey olduğunu söyler. Kısa bir süre sonra sahaf dükkanından içeri bir Yahudi girer ve ona bir kitap satmak istediğini söyler. Flamel yaşanılan bu durumu rüyasıyla özdeşleştirerek kitabı satın alır. Bunun üzerine ölümsüzlük üzerine çalışmalar yapmaya başlar.

Nicolas Flamel’in bulduğu iddia edilen ölümsüzlük iksiri ve felsefe taşı simyacının ölümüyle daha büyük bir üne kavuşur. Felsefe taşının Flamel ile birlikte gömüldüğü söylentisinin yayılması üzerine ölümsüzlüğe kavuşmak isteyen iki hırsız onun mezarını açar. Karşılaştıkları manzara ise onları şaşkına çevirir. Çünkü hırsızlar onu mezarında görmediklerini söyler. Bu rivayet üzerine ise Flamel’in ölümsüzlüğü bularak felsefe taşını yok ettiği ortaya atılır. Kimi gruplar ise yıllar sonra Flamel’i yaşarken gördüklerini dahi iddia eder.

FULCANELLI

Fransız simyacı Fulcanelli kendi döneminin en ünlü kimyagerlerinden biriydi. 20. yüzyılda oldukça itibar sahibi olan Fulcanelli, 1922 yılından yazdığı ‘Katedrallerin Sırrı’ kitabıyla ölümsüzlüğü bulduğunu açıkladı ve insanlar ona güvendi.

Nükleer enerji çalışmaları ve ölümsüzlük iksiriyle gündem olan Fulcanelli, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman ajanları tarafından aranmaya başlandı. Simyacı romanının yazarı Paulo Coelho'ya bile ilham olan, Fulcanelli, 1926 yılında saklanmaya başladı. Her yerde aranmasına rağmen Fulcanelli hiçbir yerde bulunamadı.

DR. ROBERT CORNISH

Yüzyıllar boyunca şehir efsanesi ve büyük bir tutku haline gelen ölümsüzlüğe ilişkin en önemli deney Dr. Robert Cornish tarafından gerçekleştirildi. Amerikalı biyolog Dr. Cornish, 18 yaşında onur derecesi ile California Üniversitesi’nden mezun oldu. 22 yaşında doktorasını yaptı ve birçok bilimsel çalışmaya imza attı. Su altında gazete okumayı sağlayan mercek günümüzde kullanılan merceklerin icat edilmesi için yol gösterdi. İnsanlık tarihini derinden etkileyecek çalışmalar yapmak isteyen Amerikalı Biyolog, ölüleri diriltmek için çalışmalar yapmaya başladı.

Dr. Robert Cornish, hayvanlar üzerinde yaptığı çalışmalarla aslında yeniden dirilmeyi sorguluyordu. Bu çalışma için ilk olarak köpekleri kullandı. Kısa süre önce ölümü gerçekleşmiş kişinin kan akışının sağlanması halinde, hayata geri döndürülebileceğini düşünüyordu ve bir düzenek hazırladı. 'Sallama Tahtası' adını verdiği bu düzenek ile çalışmalarını yapmaya başladı. Çalışmanın ilk aşaması, kobay olarak kullandığı köpekleri öldürmekti. Ölen köpekleri beş dakika bekledikten sonra sallama tahtasına bağlıyor ve önce elektrik veriyor, ardından sallayarak kan akışını sağlamaya çalışıyordu. Halk, Dr. Robert Cornish'in bu çalışmalarını canice buldu ama büyük bir merakla da takip ediyordu.

Cornish’in en büyük amacı ise insanların gözünün önünde çalışmalarını yapmaktı. Tam beş köpeği öldürüp yeniden hayat döndürmek için bütün hazırlıklarını tamamladı ve deneye başladı. Öldürdüğü köpekleri hayata döndürmeye çalışmak için tam beş dakika bekledi ve kendi sistemini uygulamaya başladı. Son aşama olan sallama tahtasının uygulanmasının ardından beş köpekten üçü uyandı ve izleyenler şaşkına döndü. Dr. Cornish deneyinde başarılı olmuştu ama köpeklerin yaşadığı durum halkı bir hayli kızdırmıştı. Yaşanan bu olay sonrası Robert'a tepkiler çığ gibi büyüdü. Dr. Robert'ın laboratuvarı kapatıldı ve bağlı olduğu sağlık şirketiyle ilişiği kesildi.

Son çare olarak, ölmek üzere olan bir insan üzerinde deneyini gerçekleştirmeye karar vermişti. İdam mahkumu biriyle anlaştı fakat hükümet bunu kabul etmedi. Ve deney hiçbir zaman gerçekleşemedi. Yaşadıklarından sonra Dr. Robert Cornish, bir daha bu tarz deneyler gerçekleştirmedi ve hayallerini bir kenara bıraktı. 1963 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu ise hayata gözlerini yumdu.

En Çok Aranan Haberler