Olmak yada Olmamak

Yazıklar olsun bize, bizlere soluduğumuz havaya, aldığımız oksijene yazıklar olsun, Bir daha acaba 19 Mayıslar görebilecek miyiz? Oysa ki, dedelerimiz ne mücadele vermişler ne canlar feda edilmiş bu güzelim Anadolu’nun topraklarında bu güzel ülkemizde.

Bakın biz bu 19 Mayıslara kolay gelmedik.19 Mayıslara gelinceye kadar az uz yol kat edilmedi. Bunu herkes bilmeli. Biliyorlar da ama, işlerine gelmiyor. 19 Mayıs’a nasıl gelinmiş ben kısaçsa anlatmak istiyorum. Bakın…..

Bakın bize yurt dışından Email gönderenler söyle anlatıyorlar;

"19 Mayıs, Türk Milletinin fikirsel ve örgütsel oluşumun, Osmanlı Devletinin, emperyalistlerle giriştiği 1. Dünya savaşını kaybetmesiyle birlikte, binlerce yıldır Türk Yurdu olan Trakya ve Anadolu’nun Sevr antlaşmasıyla parçalanıp, işgal ve yeni devletçikler yaratılmasına ve teslimiyete karşı, yeniden Ergenekon’dan çıkma, fiili ve ideolojik bir kırma, karşı koyuş, diriliş, kurtuluş ve Türkleri Çağdaş Milli Bir Devlete kavuşturma hareketidir.

Önderliğini Ebedi önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı bu hareket, sadece emperyalistler ve yerli işbirlikçilerine karşı olan bir tavır değil, ayni zamanda, devleti çürüten ve yıkan, toplumun tüm katmanlarında egemen olan, hilafet, padişah, şehzade, Tanzimat rejimlerini de yıkma hareketidir. Yani yeni bir rejim olan padişah kulluktan Allaha kulluğa geçiş, her bireyin eşit olarak vatandaşlıktan yararlandığı, Halkın kendi kendini yönettiği, halkların uluslaşması için bir dönüm noktası ve insanın insanca yaşadığı Cumhuriyeti kurma hareketidir. 19 Mayıs tabiatı itibari ile Anadolu’da yenilikçi, bağımsızlıkçı, özgürlükçü genç bir rejim, genç bir millet ve genç bir devlet kurma hareketidir. 19 Mayıs, bugün kendimizi, tek millet, tek devlet ve tek bayrak olarak benimsiyorsak iste geçmişteki hareketiyle başlayan, Samsuna çıkışla süreç kat eden ve bağımsızlıkla taçlanan yolda fikrin hayata geçirildiği günün adıdır.

19 Mayıs, sadece biz Türklerin için değil, ayni zamanda Emperyalizme karşı bağımsızlık savaşları için başkaldırmada, mazlum milletlerin, bağımsızlık hareketleri içinde ilham kaynağı olmuştur. Bu anlamda 19 Mayıs kendini Önderi Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte kabul ettiren bir hareket olarak, zamanın ve sonrasının Latin ve Orta Amerika, Afrika, Asya’daki tüm Ulusal Kurtuluş Hareketler ininde Önderidir.

Günümüzde, Osmanlının işbirlikçilerinden genç Türkiye Cumhuriyetine nakil etmiş, emperyalizmin işbirlikçisi ve ajanı olan AKP ve Fetullah Gülenci ligin temsil ettiği gericiliğin, 19 Mayısın temsil ettiği misyona karşı bir kin , intikam ve rövanş alma saldırışı ve yıkım hareketleriyle karşı karşıyayız. Günümüzde Atatürk’ün devrimci ve bağımsızlıkçı ilkelerini tanımladığının açıkça ilan eden emperyalizmin Büyük Orta doğu Projesi hizmetçisi olan ve gerici ve faşist bir rejim kuran AKP ve Gülenciler, 19 Mayıs 1919 öncesinin rejimini geri getirme, ülkeyi emperyalizmin hizmetinde, komşularıyla savaşa sokma, Sevr antlaşmasında olduğu gibi eyaletlere bölme, Türk Ulusunun yok edilmesi gayreti içeresindedirler.

Bu gayretlerini yerine getirmek içinde, Türkiye’nin, sivil ve asker en aydın insanlarını ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesine uygun olarak, aynen hain Damat Ferit Pasa Hükümetinin yaptığı gibi, hukukun tersyüz edildiği, sahte belgelerin ayyuka çıktığı bir ilişkiler ağıyla ve sahte suç yaratılarak, Silivri ve Hasdal BOP Toplama kamplarında tutsak olarak tutmakta, Türk Gençliğini, Ordusunu, İstihbaratını, Emekçilerini ağır baskı altında tutmakta ve ezmektedirler. Bundan dolayı da 19. Mayıs ve diğer Milli Bayramları yasaklama hedefi içeresindedirler. Amaçları Bellidir. Türkiye Cumhuriyeti Toprakları üzerinde ABD’nin yeni eyaletleri olan bir devletçikler dizisidir. Türklüğün diriliş günü olan 19 Mayısı bunun için yasaklamak istemektedirler.

Atatürk, Türk Milletinin ve devletinin korunmasını kollanmasını ve geliştirilmesini kurucusu olduğu TSK ya komutanı olarak talimatlarla verdiği gibi, ayni zamanda Genç Devlet ve rejimi olan Cumhuriyetin korunmasını, kollanmasını ve geliştirilmesini Türk Gençliğine emanet etmiş ve bu günün bir milli gün olan Gençlik ve Spor Bayramı olarak Kutlanmasını da ilan etmiştir. Onun için Gençlik e Hitabede olduğu gibi , Gençlik Genç Cumhuriyetin ve Genç Devletin korunmasında nöbet tutmayla yükümlüdür.

Maalesef Damat Ferit Hükümetinin yaptığını bugün AKP/Fetullah Koalisyonu olan BOP hükümetinin yanı sıra, TSK’nin baz Genelkurmay eski Başkanları, bazı komutanları, bazı subayları ve şimdiki Genelkurmay Başkanı da icraatlarıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine ve şimdide ilan ettiği 19. Mayıs Gençlik ve Spor Bayramına karşı hareketler içeresine girmişlerdir ve ihanet etmişlerdir. Yurdunu ve milletini seven tüm TSK personelini ABD emperyalistlerinin emriyle BOP toplama kamplarında çürütme ve teslim alınma projesinde bugünkü Genelkurmay Başkanı bizzat icraatları ile yardım etmektedir. Bu durumu geçici olduğunu kabul etmekle birlikte, çok yıpratıcı, zedeleyici olduğunu da kabul etmemiz gerekmektedir. Bu anlamda 19 Mayısın dinamiklerinin yarattığı fikriyata sahip olan Silivri ve Hasdal BOP toplama kamplarındaki tutsaklarla dayanışma ve onları oradan kurtarma hareketi içerisinde olmalıyız. Zamanında Mustafa Kemal Atatürk de Malta Sürgünleri için ayni icraatta bulunarak hangi safta olduğunu göstermişti. Bunu yapmak 19.Mayısın ruhuna sahip çıkmanın gereğidir. Yapılacak olanları yapmak, taraf olmak sadece gençliğin görevi değil ayni zamanda herkesin Atatürk çizgisine, Türkiye Cumhuriyetine ve Milletine aidiyet ininde gereğidir.

Yarın 19 Mayıs, Türkiye’de ve Yurt dışında ayni düşüncede olduklarımız 19 Mayısı yasaklama girişimlerine karşı Yurt çapında ve Yurt dışında harekete geçecekler.

Milli bir bayramı bile düşmanca gören bir gayri meşru iktidarın yıkılması ve Türkiye’nin yeniden Atatürk devrim ve ilkeleri rotasına sokulması için gericilikle ve bölücülükle mücadeleye bir imza daha atacaklar, yemin edecekler ve 19 Mayısın yarattığı fikriyatın ve hareketin mirasçıları olarak bu nöbeti tutmalıyız. Vatani Emperyalistlerin, Gericilerin ve bölücülerin elinden tekrar kurtarmanın ve hesap sormanın içinde Atatürk çizgisinden yana davranışlarımızla ve fikrimizle aktif olarak taraf olmalıyız."diyorlar

Yasasın 19. Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Diyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene…