Ankara’da işadamı T.T., 1989 yılında D.C. ile evlendi. Bu evlilikten 1996 yılında N. isimli çocuk dünyaya geldi. Çift şiddetli geçimsizlik nedeniyle 2001 yılında boşandı. Boşanma sonrası T.T. her hafta sonu çocuğunu aldı, tatillerde beraber oldu, aylık 300 lira nafaka ile özel okul masraflarını hiç aksatmadı. Ancak acı gerçek, 2010 yılında bir arkadaşının, T.T.’ye, “Bu çocuk sana hiç benzemiyor” diye takılmasıyla ortaya çıktı. Bu sözleri ciddiye alıp DNA testi yaptıran T.T., çocuğun kendisinden olmadığını öğrendi.
ADLİ TIP: DOĞRU
Bunun üzerine T.T., 2011 yılında dava açtı. Davaya bakan Ankara 5’inci Aile Mahkemesi, Adli Tıp Kurumu’ndan da çocuğun T.T.’den olmadığına dair rapor gelince, çocuğun T.T.’nin nüfus kayıtlarından silinmesine, o güne kadar ödediği toplam 29 bin lira nafaka ile faturalarını ibraz ettiği özel okul masraflarının faiziyle anne D.C.’den alınmasına karar verdi. Hâkim, açılan 50 bin liralık manevi tazminat davası içinse, görev Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu için yetkisizlik kararı verdi.
YARGITAY ONADI
Anne D.C. karara itiraz ederek dosyayı temyize taşıdı. Aldatılan babayı haklı bulan Yargıtay 18’inci Hukuk Dairesi kararı geçen ay onayladı. İşadamı T.T. faiziyle birlikte yaklaşık 90 bin lirayı bulan alacağını tahsil etmek için eski karısı D.C. hakkında icra takibi başlattı. Yargıtay’ın onadığı karar emsal niteliği taşıyor. kaynak hurriyet