Oltu'da Konuşan Prof. Dr. Karaman, Beklenen İstanbul Depremine Dikkat Çekti

Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Karaman, Türkiye ve civarının Arap plakası, Afrika plakası ve Avrasya plakasının etkisi altında hareketli ve karmaşık bir yapıya sahip olduğunu belirterek, "Bu hareketli yapı her yıl Türkiye ve civarında değişik büyüklüklerde birçok depreme neden olmakta ve bu depremler sonrası geri dönüşü olmayan maddi ve manevi kayıplar meydana gelmektedir" dedi.

Atatürk Üniversitesi Oltu Yer Bilimleri Fakültesi'nin çağrılısı olarak ilçeye gelen ve "Türkiye'nin depremselliği" konulu konferansta konuşan Karaman, dünya üzerinde depremlerin etkili olduğu iki kuşak olduğunu ve Türkiye'nin bu kuşaklardan biri olan Akdeniz kuşağı üzerinde olduğunu belirtti.

Dünya üzerinde birbirine göre hareket eden irili ufaklı birçok levha olduğunu ve depremlerin yaklaşık yüzde 90'nın bu levha sınırlarında meydana geldiğini anlatan Karaman, "Türkiye ve civarı ise başlıca Arap plakası, Afrika plakası ve Avrasya plakasının etkisi altındadır. Dolayı oldukça hareketli ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu hareketli yapı her yıl Türkiye ve civarında değişik büyüklüklerde birçok depreme neden olmakta ve bu depremler sonrası geri dönüşü olmayan maddi ve manevi kayıplar meydana gelmektedir" dedi.

Türkiye'deki başlıca aktif fayların Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı, Ege Grabenleri, Ölü Deniz Fayı ve Bitlis Bindirme Zonu olduğunu belirten Karaman, şöyle devam etti:

"Kuzey Anadolu Fayındaki depremselliğin 1939 Erzincan depremi ile birlikte batıya doğru göç etmeye başladı. Son olarak 1999 Kocaeli depremi ile kırıldı. Bu fayın 1939 yılından itibaren birçok bölümünün kırılmasına rağmen İstanbul kısmında bir kırılma meydana gelmedi. Olası bir İstanbul depremi için her türlü önlemin alınması gerekiyor. Erzurum ve civarındaki depremler Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayları ile ilişkilidir. Bu bölgede meydana gelen depremlerde yıkıcıdır. Erzurum ve civarındaki depremsellik başlıca Muş havzası, Karlıova havzası, Hınıs havzası, Karayazı-Tekman havzası ve Erzurum-Pasinler-Horasan havzaları ile ilişkilidir. Bu havzalardaki deprem yoğunluğu doğuya gittikçe artmaktadır. En yüksek depremsellik Erzurum-Pasinler-Horasan havzasındadır. Havzaların coğrafik olarak yapılaşmaya uygun olması ve yapılaşmaların bu bölgelere kaymasından dolayı bina yapılmadan önce zemin özelliklerinin titiz bir şekilde belirlenmesi gerekir."

Oltu Yer Bilimleri Fakültesi'nin yeni bir fakülte olduğunu, Oltu ve civarının tektonik ve maden özellikleri dikkate alındığında bu fakültenin bölge ihtiyacına cevap vereceğini ve çok kısa bir sürede sayılı fakülteler arasına gireceğini de anlatan Karaman'ı Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak'da dinledi.