RE300’Ün kutusunu açtığınızda, cihazın kendisiyle karşılaşıyorsunuz. Evet, farklı bir aparat, kablo ve benzeri şeyler yok. Cihazı fişe taktıktan sonra birkaç kısa ayarlamayla kullanmaya başlayabilirsiniz. TP-Link’in deyimiyle “kablosuz ağın ulaşamadığı ölü bölgeleri” ortadan kaldırarak keyifli bir internet deneyimi yaşayabilirsiniz.
Peki bu kısa ayarlamalar nasıl yapılıyor? İster Tether uygulaması aracılığıyla, ister internet tarayıcısı üzerinden, isterseniz de cihazın üzerindeki WPS düğmesi yardımıyla kurulumu tamamlayabilirsiniz. Örneğin, önce router’ınızın üzerindeki WPS tuşuna basıyorsunuz ve ardından 2 dakika içinde de RE300’Ün WPS tuşuna basıyorsunuz. Bu arada, TP-Link’in OneMesh sistemi var. Bu sistem sayesinde router’lar ve menzil geliştiriciler rahatlıkla birlikte çalışabiliyor. Routerınızın bu sisteme destek verip vermediğini TP-Link’in sitesine giderek kontrol edebilirsiniz. Yakında pek çok cihaza destek güncellemesi geleceğini de belirtelim.
RE300, 2.4GHz ve 5GHz dual band üzerinden çalışabiliyor. İhtiyaca göre geçişler yapabilen cihaz, stabil bir bağlantı hızı sağlayabiliyor. Üzerindeki yer alan led ışık sayesinde konumunun iyi olup olmadığını da anlayabiliyorsunuz. Prize taktıktan sonra beyaz ışık yanıyorsa, demek ki verimli bir noktaya konumlandırmışsınız. Böylece evinizdeki çekmeyen bölgelere veda edebilirsiniz.