Ölüm kelimesi Eski Türkçeden köken alır. Eski Türkçe ölüm sözcüğü “ölme hâli ve eylemi” sözcüğünden evrilmiştir. Ayrıca bu sözcük Eski Türkçe öl- fiilinden gelir. Eski Türkçe +Im ekiyle türetildiği bilinir. Ölümün eş anlamlısı bulunduğu gibi çeşitli anlam karşılıklarına da sahiptir. Türk Dil Kurumuna göre ölümün anlam karşılıkları aşağıda verilmiştir:
- Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, ebedî uyku, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat.
- Ölme biçimi.
- İdam cezası.
- Ölmesi istenen canlı için kullanılan bir söz.
- Sona erme, yok olma, ortadan kalkma
Ölüm kelimesi farklı cümlelerde yer alır. Sözcüğün cümle içerisindeki kullanım şekilleri aşağıdaki gibidir:
- Dedem ölüm döşeğindeyken bize ailemizin geçmişi hakkında her şeyi anlatmıştı.
- Ölüm yanaştığı vakit her şey anlamsız gelir.
- Genç kadın hastalığı sebebiyle hayatını ölüm korkusuyla sürdürüyordu.
- Anneannem genç yaşta ölüme yenik düşmüş.
- Küçük çocuk ölüm hakkında bilgi edinmeye çalışıyordu.
Ölüm kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük nedir?
Ölüm kelimesinin eş anlamı olan kelimeler ölümün yerine geçebilir. Bu kelimeler aynı anlama geldiği için anlatımda bozukluk yaratmaz. Ölüm eş anlamlısı olan kelimeler:
- Ahiret yolculuğu
- Ebedî uyku
- Emrihak
- İrtihal
- Memat
- Mevt
- Vefat
Ölümün eş anlamlıları ile örnek cümleler
Ölümün eş anlamlısı olan kelimelerle örnek cümleler:
- Annemin vefatı tüm aile için büyük bir yıkım oldu.
- Büyük kazadan onlarca insanın mevt haberleri geldi.
- Bir gün herkesin ahiret yolculuğunu düşünüp kendisinin psikolojisini bozmuştu.
- Küçük çocuk, kazadan sağ kurtulamayıp vefat etmişti.