BİZE ULAŞIN
"Açıkça haksızlık" olarak tanımlanan hareket, Rus dışişleri bakanı Sergei Lavrov tarafından da "ABD'nin Tayland üzerine uyguladığı benzeri görülmemiş baskının sonucu" olarak kınandı.
Rusya Bout'un ABD'ye gönderilmesini "haksızlık" olarak değerlendirdi.
Bu arada, Bout'un New York'a ulaşması ardından bir açıklama yapan ABD Başsavıcısı Eric Holder ise "dünya için bir endişe kaynağı olan Bout'un ABD'ye teslim edilmesi hukukun bir zaferidir" dedi.
ABD tarafından yürütülen bir operasyonla 2008 yılında Bangkok'da yakalanan Bout'un yargılanmak üzere talep edilmesi süreci dün sonuçlanmış, ve Bout dün Taylandlı yetkililer tarafından New York'a ulaştırılmıştı.
43 yaşındaki eski bir Rus ordusu mensubu olan Sergei Bout'a yöneltilen suçlamaların başında Kolombiya, Afrika ve Orta Doğu'daki silahlı örgütlere askeri techizat sağlamak var.
Moskova: Bariz haksızlık Bout suçlu bulunduğu durumda ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilecek.
Ancak Moskova emekli askerin suçsuz olduğu iddasında ısrarcı.
Yorumcular Moskova'nın bu tavrının ardında, Bout'un Rus askeri ve gizli servis operasyonlarına dair stratejik önemde bilgilere sahip olması ve bu bilgilerin ABD makamları tarafından yürütülecek mahkeme sürecinde ifşa olmasından duyulan endişe var.
Rusya dışişleri bakanı Viktor Sergei Lavrov dün Rusia Today televizyonuna yaptığı açıklamada "Tayland mahkemeleri tarafından suçu ispatlanamayan Bout, yine Tayland makamları tarafından ABD'ye teslim ediliyor" dedi.
Dışişleri bakanı ayrıca Rusya olarak, bu "bariz haksızlık" karşısında vatandaşları olan Bout'a her türlü yardımı sağlayacaklarını ifade etti.
Bayan Bout öfkeli Alla Bout hapishaneye geldiğinde kocasının ABD'ye yollandığını öğrendi.
Bout'un Tayland iki yıldır süren yargılanma süreci boyunca kendisine destek olan karısı Alla Bout da yaşananlara tepki gösterenlerden bir diğeri.
Rossiya televizyonuna konuşan Bayan Bout, eşinin ABD'ye teslimi konusunda ne kendisinin ne de avukatlarının bilgilendirilmediğini söyledi.
"Sabah hapishaneye geldim, ve kocamın ABD'ya gönderilidiğini söylediler" diyen Bout, yaşananlarda Amerikan lobisinin parmağı olduğunu iddia etti.
Eşinin özgür kalmasına birkaç gün kala apar topar ABD'ye teslim edilmesinin başka türlü izahı olmadığını söyleyen Bayan Bout, "bu davayı kazanacağımız ortadaydı" dedi.
BBC'nin Bangkok muhabiri Vaudine England, Bout'un ABD'ye gönderilmesi kararının Tayland makamlarını çok zor durumda bıraktığını söylüyor.
Bir yandan müttefiki ABD'yi kızdırmak, öte yandan ise Tayland'daki yatırımlarını gittikçe artıran Rusya'yı öfkelendirmek arasında kalan mahkemenin iki yıllık süreçteki değişken kararları bu arada kalmışlığı yansıtıyor.
Ölüm taciri mi iş adamı mı? Bout'un ismi dünya kamuoyunda ilk kez yaklaşık on yıl önce Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan bir raporla duyulmuştu.
"Ambargo uygulanan devlet-dışı aktörlere tedarikçi" olarak tanımlanan Bout aslında BM jargonuyla silah kaçakçısı olmakla itham ediliyordu.
Bir ingiliz siyasetçi tarafından "ölüm taciri" adıyla anılan Bout, Angola, Liberya ve Kongo'ya silah sağlamakla suçlanıyor.
Suçlamalar arasından sahip olduğu havayolu kargo şirketleri aracılığıyla 1990lar'ın başında Afganistan ve Bosna'ya askeri mühimmat sağlamak da var.
Bout'un resmi internet sayfası olduğunu iddia eden bir siteye göre ise Bout havacılık ve arabaları çok seven bir iş adamı.
Sayfada Bout'un Sovyet ordusunda başladığı kariyeri, Sovyetler'in çökmesi sonucu ordudan satın aldığı Antonov ve Ilyushin nakliyat uçaklarıyla iş adamlığına doğru evrildi.
