Etiyopya’nın kuzey bölgesinde yer alan Dallol Volkanı, Danakil çöküntüsü oluşmadan önce maden kasabası olarak kabul ediliyordu. Öyle ki bölgede yaşayan halk bir hayli zengindi ve sonrasında yaşayan doğa olayı şehir efsanelerine dahi konu oldu. Dünyanın pek çok noktasından bu eşsiz manzarayı görmek için her yıl binlerce kişi geliyor. Ziyaretçilerin hayati riskten korunmak için belirlenen kurallara uyması gerekiyor.
Dallol Volkanı, son derece yüksek sıcaklıkları ve yaşanan doğa olayı nedeniyle insanlar tarafından cehenneme benzetiliyor. Dünyada en yüksek sıcaklıkların ölçüldüğü yerleşim yeri olarak tespit edilen Dallol Volkanı, volkanik patlamalar sonucunda oluşmuş göllerindne meydana geliyor. Bölgeye fotoğraf çekmek için ziyarete giden gezginlerin her an ölme riski bulunuyor. Çünkü bu kraterin sıcaklığı çoğu zaman 50 dereceyi geçiyor ve etrafında dolaşan insanların kratere düşmesi halinde haşlanarak ölümlerine bile sebep olabiliyor. Dallol Yanardağı'nın 100 yıl önce pasifleştiği ve etkisinin şu anda devam etmediği biliniyor. Bölgedeki nem oranı yanar dağın kraterleri ve lavlarından çıkan buhar nedeniyle %60'a kadar çıkıyor.
Yerel Afar halkı, bu mucizevi doğa görünümü için ilgi çekici bir efsane dahi üretmeyi başardı. Efsaneye göre, bu bölgede yaşayan halk krallar gibi para içinde ve varlıklı bir şekilde hayatını devam ettiriyor. Ancak gözlerini bürüyen para hırsı ve aç gözlü davranışları nedeniyle Tanrı onları cezalandırdı. Tanrı’ya itaat etmeyi bırakmaları ise cezanın kesinleşmesine neden oldu. Tanrı da ceza olarak halkın altınlarını tuza çevirdi ve göl altın sarısı bir rengi aldı. Halk ne zaman açgözlülüğü bırakıp Tanrı’ya itaati devam ettirirse Tanrı’nın o zaman altınları geri vereceğine inanılıyor.