İmralı’da görüştüğü Abdullah Öcalan’dan getirdiği “Bu eylem amacına ulaşmıştır, açlık grevine son verilsin” mesajıyla açlık grevlerinin bitirilmesine aracı olan Mehmet Öcalan, “İmralı’ya gittim. Ağabeyim, ‘Avukatım gelmezse görüşe çıkmam’ dedi. ‘İnsanlar ölüm sınırında’ mesajı gönderdim, geldi ve mesaj verdi. Kürt sorununun çözümüne hazır olduğunu söyledi. Anahtarın hükümette olduğunu belirtti” dedi. Terör örgütü KCK ise açlık grevlerinin bitirilmesinin “hükümetin istemeden adım atması sonucu” gerçekleştiğini ileri sürdü.
Yanıtsız bıraktı
İmralı’ya Tuzla gemisi ile götürülen ve Abdullah Öcalan ile 45 dakika görüşme yapan Mehmet Öcalan, görüşme zemininin nasıl sağlandığı, İmralı’ya nasıl gittiği sorularını yanıtsız bıraktı. Öcalan, “Bunu Adalet Bakanlığı ve hükümete sorun” demekle yetindi. Öcalan, İmralı’daki diyaloğu Milliyet’e şöyle aktardı:
Hükümetin haberi vardı
“Artık açlık grevleri son aşamaya gelmişti. Bütün demokratik kurumlar endişeliydi, Türkiye endişeliydi. Sevmeyenlerin dahi endişesi vardı. Buna müdahale gerekiyordu. Sözü geçenlerin harekete geçmesi gerekiyordu. Açlık grevleri ancak Apo’nun yapacağı müdahale ile sona erebilirdi.
Bunu BDP’liler de söyledi. Açlık grevlerinin sona ermesi için görüşmek gerekirdi. Arkadaşların isteğiyle istanbul’a avukatların yanına gittim. Hükümetin de bundan haberi vardı. Avukatlarla yaptığım görüşme sonrası adaya gittim. Durumu kendisine müdür aracılığıyla aktardık. Önce görüşe çıkmadı, ‘avukatlarım gelmemiş, ben çıkmam’ dedi. Sonra müdür devreye girdi. Cezaevindeki diğer arkadaşlarıyla durumu görüştü. Sonra ikna olmuş, müdür ‘gelip görüşe çıkacak’ dedi.
Görüşmeyi kabul edince kendisiyle 45 dakika görüştüm. Açlık grevleri son aşamada dedim ve demokratik kitle kuruluşlarının isteklerini ilettim. ‘Gereğini yaparım. İstanbul’a gittiğinde zaman kaybetmeden cezaevlerine bildir, açlık grevlerinin sona ermesi için arkadaşlara benim adıma talepte bulunun’ dedi. Ben de dönüp mesajlarını gerekli yerlere aktardım. Kimse ölmeden, bu herkes için faydalıydı. Ölüm olayları olmadan açlık grevlerinin sona ermesi bizim için başarıdır, herkes için başarıdır.”
Anahtar hükümetin elinde
Mehmet Öcalan, İmralı’da sorunun çözümü konusunda da bilgi alışverişi yaptığını belirterek, “Ağabeyim, ‘Kürt sorununun demokratik şekilde çözülmesine herkes katkı sunmalıdır. Anahtar hükümetin elindedir. Çözüme yönelik bir şey olursa katkı sunarım’ diyor” diye konuştu.
Köprüyü yıkmak yanlıştır
Mehmet Öcalan, Öcalan’ın İmralı’da çok ağır koşullarda yaşadığını ileri sürerek, “Koşullar çok ağırdır. Burada iradesi fazla olmayan insanlar yaşayamaz. Dört metrelik bir yerde yaşıyor. Buna tabutluk derler. Bu şartlara göre ayakta duruyor. Apo köprüdür, bazıları yıkmaya çalışıyor ancak bu yanlıştır” diye konuştu.
‘Fiziki yapısı aynı’
Öcalan’la görüşmesini DİHA’ya da değerlendiren Mehmet Öcalan, Abdullah Öcalan’ın şunları söylediğini aktardı:
* Sağlık sorunumdan ziyade dışarıda ve zindanlardaki gelişmeler nedeniyle gece gündüz çok düşünüyorum. Sürecin nasıl doğru bir şekilde ilerlemesi gerektiği konusunda çok yoğunlaşıyorum. Benim buradaki mücadelem budur. Gece gündüz düşünüyorum. Yol yöntem arıyorum.
* Dışarıda yaşananları az çok takip ediyorum. Ama yaşanan gelişmeler; bir şeyler yapılacaksa zindandaki arkadaşlara yüklenilmesin. Bu ahlaki de değil vicdana da sığmaz. Ne de insanidir. Ne yapılacaksa, ne mücadele yürütülecek ise dışarıda kendi gücünüz kendi imkânınızla yapmanız gerekiyor.
On bin insanımız zindanlara düşmüştür. Onlara yüklenmeniz yerine, başta Diyarbakır ve bütün bölge ve Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerde insanları toplayıp, bu sorunla ilgili tepkileri dile getirin. Özellikle yapacağınız bu mücadele zindandaki arkadaşlarımızı kurtarmaya yönelik olsun.”
Kamuoyu tarafından merakla beklenen ağabeyinin sağlık ve fiziki durumuna ilişkin de bilgi veren Mehmet Öcalan, “Fiziki yapısı olarak önceki gibidir. Saç olarak şu an benim gibi, ama bıyıkları yine gür, fakat beyazlanmış durumda. Sağlık durumu iyiydi. Psikolojik durumu 10-12 yıl önce nasılsa bugün de aynı şekilde gördüm” dedi.