'Ölümü Şüpheli Askerlerin' Aileleri TBMM'ye Geldi

Kışlada 'şüpheli şekilde yaşamını yitiren' askerlerin aileleri, TBMM'ye geldi. Aileler, intihar ettiği söylenen oğullarının öldürüldüğünü savunarak, davaların askeri mahkemelerden sivil mahkemelere alınmasını istedi.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, kışlada 'şüpheli şekilde yaşamını yitiren' asker aileleri ile birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Oğullarının intihar etmediğini savunan gözü yaşlı anne-babaların ellerinde kaybettikleri çocuklarının fotoğrafları vardı.

Aydın Kantar isimli bir vatandaş, oğlu Uğur Kantar’ın Kıbrıs’da disiplin kovuşunda işkence ile öldürüldüğünü ileri sürerek, “Yargıtay davayı tekrar askeri mahkemeye verdi. İşkence askeri suç değil, insanlık suçudur. Askeri mahkemelerin tarafsız olduğuna inanmıyoruz.” dedi.

Toplantıda, Uğur Kantar ile aynı disiplin kovuşunda kaldığını söyleyen İlhan Altınok, “Uğur ile aynı diskoda, disiplin koğuşunda idik. Aynı işkenceler tabi tutulduk. Oradaki atmosfer tarif edilemez. Bunu orada yaşamak lazım. Bunları kanıtlamak lazım ise bunun canlı kanıtı benim.” diye konuştu.

AİLELER DERT YANDI

İntihar ettiği bilgisi verilen er Mazlum Aksu’nun ağabeyi de, “Mazlumu öldürdüler. Çok eminim, solak olmadığı halde sol şakağından vurulmuştur… Mazlum, Kürt olduğu için öldürüldü. Bilal Erdoğan’ın başına aynı durum gelseydi, Başbakan sessiz kalır mıydı?” ifadelerini kullandı.
Başka bir acılı baba da “Karanlık işlerine alet olmadığı için oğlum komutanı tarafından vurularak öldürüldü. Bize intihar dediler.” şeklinde konuştu

Acılı aileler, oğullarının intihar etmediğini, davaların sivil mahkemelerde görülmesini istediklerini dile getirdi.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, toplantıda yaptığı konuşmada 965 askerin şüpheli olarak kışlada hayatını yitirdiğini belirtti. Devam eden müzakere sürecine dikkat çeken Baluken, “Şüpheli asker ölümlerinin çoğunda çatışmalı sürecin getirdiği travmatik sürecin ordu içindeki yansıması olduğunu görebiliriz.” dedi. Barışa gidecek bir sürecin işletilmesi gerektiğini kaydeden Baluken, “Her asker, polis, sivil, korucu, gerillanın ölümü bizim için tahammül edilemez bir noktaya gelmiştir.” diye konuştu.