HABER

Ölünce Facebook hesaplarımız ne olacak?

Ölünce  Facebook hesaplarımız ne olacak?

Her gün internet ortamında kişisel bilgilerimizi milyonlarca kişiyle paylaşıyoruz. Peki biz öldükten sonra e-postalarımıza, fotoğraflarımıza ve daha birçok kişisel bilgimize ne olacak?


Hepimiz her gün onlarca e-posta gönderiyoruz. Facebook sayfamızda arkadaşlarımızla mesajlaşıyor, fotoğraflarımızı yüklüyoruz. Kimi zaman karşımızdaki kişiye, yakınlarımıza söylemediğimiz sırları anlatıyoruz. Flört ediyoruz, dedikodu yapıyoruz. Peki biz öldükten sonra tüm bu bilgilere ne olacak? Bu soruyu, İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Merkezi kurucusu, Tüm İnternet Derneği ve Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi, Türk Ceza Hukuku Derneği, Sansüre Karşı Ortak Platform ve Türkiye Bilişim Derneği üyesi, Bilişim hukukçusu, avukat Gökhan Ahi’ye yönelttik.


Gökhan Ahi, “Sanal dünyadaki varlıklarımız ikiye ayrılıyor, maddi ve manevi olanlar” diyor. Öldükten sonra ekonomik getirisi olan bir alan adı, e-postada duran bir proje, müşteri veri tabanı gibi maddi olan varlıkların paylaşılmasında bir problem yok. Yasal mirasçı kimler ise, çocuklar, eş, anne-baba maddi dijital varlıkları alabiliyor. Mutlaka vasiyete de yazılmasına gerek yok.


Asıl sorun ise manevi varlıklarda. Özel yazışmalar, aşk mesajları, fotoğraflar manevi dijital varlık olarak adlandırılıyor. Bu özel yazışmalar da mirasçıya teslim ediliyor ama vasiyette belirtilmedikçe kime verileceği konusunda yasada bir ibare yok. Ahi, “Örneğin yaşlı bir insan öldü, evdeki eşyaları mirasçılarına paylaştırılır, paylaştırılamıyorsa satılır. Fakat hatıra defteri, fotoğraflar gibi birtakım manevi varlıkların kime teslim edileceği de sorundur. Mirasçılardan temsilci olana teslim edilir. Arada anlaşılır ama anlaşma olmazsa kime teslim edileceği problemdir. Teslim edilen kişinin kalanları çöpe atıp atmayacağı, diğerlerine gösterip göstermeyeceği hep muallakta kalır” diyor.


Yahoo kullananlar kendilerini güvende hissedebilir, çünkü ölen kişinin yakınları ağızlarıyla kuş tutsa dahi hiçbir bilgi onlara verilmiyor. Yahoo, her şeyi ortadan kaldırmayı seçiyor. Sadece mahkeme bu kararı bozabiliyor.


Ahi, Yahoo’nun bu politikayı sadece bir kez bozduğunu anlatıyor: “Amerikalı bir aile Yahoo ile davalık oldu. Oğullarını Irak’ta kaybeden aile, onun maillerine ulaşmak istiyor ama Yahoo buna izin vermiyor. Bunun üzerine aile dava açıyor ve ‘Bu bizim oğlumuzun hesabı, hesabın mülkiyeti size ait olabilir ama şu andan itibaren bizim. E-posta’ların bize verilmesini istiyoruz’ diyorlar. Mahkeme de e-postaların aileye verilmesine karar veriyor. Ancak henüz Türkiye’de böyle bir vaka olmadı.” Ahi’ye göre ölen kişinin manevi varlıkları e-postasındaysa mirasçılar gidip “Ben bu yazışmaları istiyorum” deme şansına sahip. Ama bu Hotmail, Gmail gibi uluslararası bir şirketse, Türkiye’den alınan mahkeme kararıyla başvurmak uzun sürüyor.


Facebook ise Yahoo’nun aksine üyeliği silmekten yana değil. Ölen kişinin duvarını açık tutan Facebook, mülkiyeti kendine saklıyor, böylece kullanıcı hesabı hep açık oluyor. Gökhan Ahi bu durumun bir sonunun olmadığını söylüyor ve ekliyor; “Bir düzenleme de yok. Manevi varlıkların kime, nasıl verileceği meselesi bir sorun. Kişinin özel bilgileri var, özel bilgilerle beraber hâlâ hayatta olan üçüncü kişilerin de özel bilgileri var. Yani bunları ayırarak mı vermek gerekir? Bunun kararını kim verecek? Bu hukukta bilinen bir konu değil.”


Peki kişisel internet adreslerine ne oluyor. Gökhan Ahi şöyle açıklıyor: “İnternet adresinin şifresi ölen kişinin yakınları tarafından biliniyorsa veya mirasçının eline geçtiyse, vasiyet bırakıldıysa o zaman sorun yok. Ama eğer uzun süre kimse takip etmezse, bir süre sonra ödenen para süresini doldurur ve sitenin adı başkalarının kullanımına açık hale gelir. Mesela Yahoo’da dört ay postanıza erişmezseniz üyeliğiniz deaktif hale geliyor, bir altı ay daha erişmezseniz, Yahoo hesabınızdakileri içindekilerle birlikte temizliyor. Bir daha geri döndürülemez hale getiriyor. Aynı şey Hotmail’de de var.”


Ahi, “Facebook, Gmail gibi firmalar açmış oldukları üyelikleri kendi mülkiyetlerinde görüyor. Sözleşmelerinde ‘Bu bizim mülkiyetimizdedir’ ibaresi var, ‘Biz bunu istersek açarız, kapatırız, canlandırırız’ diyorlar. Kullanım haklarını bize veriyorlar, fakat sorun şu ki vermiş oldukları hakların içinde bizim dijital varlıklarımız var ve bunlara isteğimiz olmadan el koyamazlar. Yahoo ‘Ben servisi kapatıyorum’ derse öyle hemen kapatamaz, çünkü içinde varlıklarımız var. Bize en azından o dijital varlıklarımızı geri alabilme hakkı tanıması gerekir. Bunun hukukta bir yerde yazması şart değil. Bu bizim kişilik haklarımızdan biri. Bu bizim manevi varlığımız, buna saygı gösterilmesi gerekiyor” diyor.


Ahi, son olarak Unutulma Hakkı denilen yeni trend’den bahsediyor: “Unutulma hakkı, yeni bir trend, hukukta da benimsenmeye başladı. Dünyada da tartışılıyor. Vatandaş olarak Facebook veya herhangi bir servisi kapatmak istiyorum, kapatırken de içindeki bütün verilerin silinmesini istiyorum. Unutulma hakkı hayata geçerse, bu firmaların bana sildiğine, bilgilerin tekrar geri gelmeyeceğine, kopyalarının bulunmayacağına dair teminat vermesi gerekecek. Dilediğim zaman içindekileri silebilme hakkına sahip olmalıyım.”


Facebook: Kullanıcının öldüğü resmi belgelerle kanıtlanırsa Facebook hesabı kapatılıyor ama içerik yakınlara verilmiyor. Eğer istenirse Facebook duvarı açık kalabiliyor, böylece kullanıcının sevenleri duvarına mesaj bırakabiliyor.


Gmail: Kullanıcının öldüğünü kanıtlamak için resmi belge ve kimliğini istiyor. Ama e-postaların içeriğini ileteceğine dair garanti vermiyor.


LinkedIn: İçeriği vermiyor ama kullanıcının öldüğü resmi belgelerle kanıtlanırsa hesap kapatılabiliyor.


Twitter: Kullanıcının öldüğüne dair resmi belge ve herhangi bir gazetede yayınlanmış ölüm ilanını istiyor. İçeriği değil de herkes tarafından görülmesine izin verilen tweet’ler yakınlarına veriliyor. Ayrıca hesap kapatılabiliyor.


Youtube: Kullanıcının öldüğüne dair resmi belge ve hesaba erişmek isteyen kişinin mirasçı olduğunu kanıtlayan belge istiyor.


Yahoo: Hiçbir şekilde yakınlara e-postaları vermiyor. Ama mahkeme kararı ile alınabilen vakalar var.


Hotmail: 270 gün dokunulmayan hesaplar otomatik olarak siliniyor. Kullanıcının mirasçıları 270 gün içinde resmi evrak ile başvurursa içerik verilebiliyor.


Myspace: Bu konuda herhangi bir politikası yok, vakalara göre hareket ediyorlar. Ancak hiçbir şekilde içerik verilmiyor, isteniyorsa sadece hesap kapatılabiliyor.

En Çok Aranan Haberler