Ömer Çelik: 4-5 toplantıya daha ihtiyacımız var

Hükümet kurma sürecinde AK Parti ile CHP arasında varılan mutabakat çerçevesinde başlatılan istikşafi görüşmelerin birincisi sona erdi. Ankara Palas Devlet Konukevi'nde iki partinin heyetleri arasında gerçekleştirilen görüşme yaklaşık 5 saat sürdü.

Ankara Palas Devlet Konukevi'nde başlayan görüşmeye, AK Parti'yi temsilen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile milletvekilleri Taha Özhan ve Osman Can katıldı.

CHP heyetinde ise Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç, Selin Sayek Böke, Faik Öztrak, İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ve Genel Başkan Başdanışmanı Rasim Bölücek yer aldı.

Toplantıdan sonra basın mensuplarına açıklamayı ilk yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Kok, görüşme hakkında "Her şey açık yüreklilikle konuşuluyor. Çeşitli müzakere başlıkları da belirlendi. Bunlar ya pazartesi ya salı günü gün aşırı devam ederek önümüzdeki hafta sonuna kadar büyük ihtimalle bütün başlıklar iki taraf çerçevesinde değerlendirilecek. Uzlaşılan, uzlaşılmayan, tartışma noktası olan mutlaka çeşitli konular var" dedi.

Koç'un ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, yaptığı açıklamada görüşmenin verimli geçtiğini belirterek "Koalisyon görüşmelerinde son nokta koyuluncaya kadar herhangi bir meselede bu tip görüşmelerde prensip olarak hiçbir noktada anlaşılmamış sayılır. Şimdi bir arayış içindeyiz. Bu arayışı kendi ilkelerimiz etrafında karşı tarafın görüşleri ve ortaya koyduğu teklifler ışığında ne kadar bir ortaklığa dönüştürürüz, bakıyoruz. Bugün de bir hükümet ortaklığı tablosunun çıkması ya da bir erken seçim seçeneğinin ortaya çıkması yüzde elli ellidir. Son ana kadar bu böyle korunacaktır" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'Yİ ÇÖZÜMSÜZ BIRAKMAMAK ADINA KENDİ ÇIKARLARIMIZI ÖTELEMEYE GAYRET EDİYORUZ"
Görüşmenin ardından toplantının detaylar hakkında bilgiler veren Koç, "Bugün daha önce yapılan görüşmeler çerçevesinde heyetlerin bir araya gelerek ilk geniş kapsamlı görüşmesini yaptığı bir süreçten çıkıyoruz. Toplam 5 saatlik bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Her şey açık yüreklilikle konuşuluyor. Çeşitli müzakere başlıkları da belirlendi. Bunlar ya pazartesi ya salı günü gün aşırı devam ederek önümüzdeki hafta sonuna kadar büyük ihtimalle bütün başlıklar iki taraf çerçevesinde değerlendirilecek. Uzlaşılan, uzlaşılmayan, tartışma noktası olan mutlaka çeşitli konular var. Sonuçta bir koalisyon partisi inşa edilmiyor. Bir koalisyon kurulmaya çalışılıyor. Ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılar ciddi hem güvenlik boyutunda hem ekonomik çerçeve içerisinde çeşitli sıkıntılar hem kapımızda hem de yaşadığımız boyutta. Bu çalkantılı dönemde Türkiye'yi çözümsüz bırakmamak adına kendi çıkarlarımızı öteleyip ülke çıkarlarını ön plana alan bir siyasi çizginin savunuculuğunu yapmaya gayret ediyoruz. Önümüzdeki hafta yoğun bir şekilde hafta sonuna kadar devam edecek. Sonuçta bir uzlaşma olur ya da olmaz, bu demokratik kültürü biz CHP adına götürmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"SURİYE SINIRINDA BUGÜN ŞİDDETİ ARTAN OLAYLAR YENİ DEĞİL"
Toplantıda Suriye sınırında yaşanan görüşmelerin ele alınıp alınmadığı sorulan Koç, "Suriye sınırında bugün şiddeti artan olaylar yeni değil, bunu hazırlayan koşullar öteden beri var. Bu konulardaki görüşlerimiz var. Dış politika konusundaki görüşlerimiz var. Bunlar görüşülüyor. Hepsi genel sonuca vardığında hem alt başlıklar boyutunda hem genelinde bir değerlendirme ortaya çıkar" ifadelerini kullandı.
"HERKES ZAMAN ZAMAN SERT BOYUTTA ELEŞTİRİLERİNİ YAPIYOR"
Toplantıda zaman zaman sert boyutta eleştirilerin yapıldığını aktaran Koç, "Kesinlik arz etmeden bir sonuç, isterseniz bu konudaki düşüncelerimizi söylemeyeyim. Amaç ülkenin çözümsüz, hükümetsiz kalmaması. Bu çalkantılı dönemde ülkenin önünü görebilmesi. Burada da 7 Haziran'da verilen mesaj var. Bu mesaj çıkan sonuca göre bir araya gelip bir çözüm getirin diyor, bize millet. Bize verilen sorumluluk boyutunda üstümüze düşenleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Herkes çok açık, çok net, zaman zaman sert boyutta da eleştirilerini, tespitlerini yapıyorlar. Siyasetin yoğunlaştığı gündem maddeleri belli. İki siyasi partinin bu konulardaki düşünceleri, pozisyonları belli. 7 Haziran sonrasındaki tavırları belli. Buradan nasıl ortaklaşılan noktalar tespit edilir, hangi noktalarda buluşulur, onlara bakıyoruz" şeklinde konuştu.
"BAŞLIKLARI REDDETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
"Genel başkanlar toplantı öncesinde ve sonrasında tabi ki bilgileri paylaşıyoruz. Ondan sonraki süreci de birlikte değerlendiriyoruz" diyen Koç, iki siyasi partinin de görüş olarak birbirine benzemeyeceğini vurgulayarak "Başlıkları reddetmek mümkün değil. Önemli olan o başlıkların içeriği. O başlıkların içindeki temel konularda her iki partinin takındığı pozisyonların ortak bir noktaya gelip gelmemesi. Bunun da koalisyon oluşturma noktasında bir programa dönüşüp dönüşmeyeceği. Demokratik hayatımızın uzun zamandır alışık olmadığı bir süreci de ortaya koymuş oluyoruz. Birbirine zıt görüşlerin temsil edildiği iki siyasi parti sandıktan çıkan sonuca saygı çerçevesinde bir ortak sonuç üretmeye çalışıyor. Biri diğerine benziyor, böyle bir süreç yok. Herkes kendi siyasi kimliğini koruyor. Ama önemli olan ülkenin çıkarlarının korunması, diyerek bu taşın altına el koyduk"
"ORTAK BİR AJANDA VE GÜNDEM MADDESİ ÇIKARDIK"
Haluk Koç'un ardından görüşmeyi değerlendiren Ömer Çelik ise toplantıların gün aşırı yapılarak devam edeceğini söyleyerek "Bugün genel başkanların görüşmesinden sonra karar verilen yol haritası çerçevesinde ilk istikşafi görüşmeyi gerçekleştirdik. Bu görüşmede konuşacağımız konu başlıkları konusunda bizim hazırlığımız vardı. Onların hazırlığı vardı. Bu hazırlıklar çerçevesinde konuşacağımız konu başlıklarını içeriklerini uyumlaştırdık. Ortak bir ajanda ve gündem maddesi çıkardık. Tek tek konuları konuşmadan konuların geneliyle ilgili heyete mensup her bir arkadaşımız hem bizim tarafımızdan hem CHP tarafından genel değerlendirmelerini yaptılar. Bundan sonra pazartesi günü eğer Bakanlar Kurulu olursa salı günü bir araya geleceğiz. Gün aşırı toplanacağız; çünkü her bir maddeden sonra görüşmeden sonra genel başkanlara ara bilgi vereceğiz. Onların değerlendirmelerini alacağız. Bir sonraki gün aşırı gündem için de bir çalışma yapmamız gerekecek. Çünkü bizim o maddelerle ilgili değerlendirmemiz ve onları detaylandırmamız var. CHP'nin bir detaylandırması var. Bunları ortak bir liste haline getirmek gerekiyor" açıklamasında bulundu.
"İLK TOPLANTI VERİMLİ OLDU DİYEBİLİRİZ"
Görüşmenin verimli geçtiğini belirten Çelik, "İlk toplantı verimli oldu diyebiliriz. Genel anlamda konuşacaklarımızın üzerinden geçtik. Bu maddeleri belirledik. Bundan sonrasında pazartesi ya da salı günü heyetlerle oturacağız. Her bir konuya göre o gün maddeyi tartışacaksak ona göre belki heyete ek bir katılım olabilecek. İlgili her partinin kendi değerlendirmesine göre. Partinin uzman görülen mensupları tarafından. Ondan sonra gün aşırı bir araya gelerek 4-5 toplantıda bu maddeleri bitirmeyi düşünüyoruz. 10-12'ye yakın maddelerimiz olacak" dedi.
"AK PARTİ HERHANGİ BAŞKA BİR ŞEYE DÖNÜŞMEYECEK"
Görüşme heyetine yeni isimlerin katılabileceğini kaydeden Çelik, "Herkesin her şeyi açıklıkla konuştuğu birbirlerine yönelik değerlendirmeleri belli bir nezaket içerisinde ama son derece açık bir biçimde yaptığı toplantı yaptık. Kuşkusuz bakacağımız şey şudur. İki ayrı partiden bahsediyoruz. AK Parti herhangi başka bir şeye dönüşmeyecek. AK Parti olarak kalacak. Kendi ilkeleri çerçevesinde masada oturuyor. CHP için de aynı şey geçerli. Burada tek parti mantığı oluşturmak üzere oturmuyoruz. Herkes ilkelerini koruyor. Bu iki partinin birbirine benzemesi demek, Türkiye'de siyasetin btimesi demek. Bunlar iki zıt ve farklı akım. Koalisyon hükümeti arayışlarının mantığı şudur. Belli konularda ne kadar yakınlık kurabiliriz? Bu yakınlık çerçevesinde de uygulamada bir ortak hükümet kurulması gündeme gelirse ne kadar çok ortaklığımız olabilir. Baktığımız şey budur. Şimdiye kadar yorucu bir çalışma yaptık. Kendi içimizdeki çalışmalar yaklaşık 20-25 saatlik toplama ulaştı. Bizi yorucu ve dinamik bir hafta bekliyoruz. Son derece dinamik bir şekilde 7 Haziran'da çıkan mesajı en iyi şekilde değerlendirecek biçimde ele alacağız. Heyetimizde konu başlıklarına göre yeni arkadaşlarımız olabilecek. Yine burada yapacağız" diye konuştu.
"BÜYÜK MESELELERDEN KONU BAŞLIKLARI OLUŞTURUYORUZ"
Toplantıda konuşulan gündem maddeleri için Çelik, "Büyük meselelerden konu başlıkları oluşturuyoruz. Ama bu görüşmelerin kendine has bir ritmi ve takvimi var. Kendine has bir gündemi var. Şu aşamada bir şey söylemek konusunda istekli değiliz" ifadelerini kullandı.
"BURADAN ANLAMLI BİR ORTAKLIK TABLOSU ÇIKMIYOR, DENİLİRSE SÜREÇ ORADA KESİLMİŞ OLACAK"
Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben daha önce 15 güne ihtiyacımız var demiştim. Haluk Bey, 12 gün kadar bir değerlendirmemiz var dedi. Önümüzdeki toplantıdan itibaren belki 4 ya da 5 toplantıya ihtiyacımız olacak. Ondan sonra genel başkanlara sunum yapılacak. Genel başkanlarımız kurullarımızla birlikte biz değerlendirdiğimizde buradan bir ortaklık tablosu çıkabilir, sonucuna varılırsa genel başkanların inisiyatifinde müzakerelere geçilir. Buradan anlamlı bir ortaklık tablosu çıkmıyor, denilirse o zaman zaten süreç orada kesilmiş olacak başka bir aşamaya geçilmiş olacak"
"HÜKÜMET ORTAKLIĞI YA DA ERKEN SEÇİM SEÇENEĞİNİN ORTAYA ÇIKMASI YÜZDE ELLİ ELLİDİR"
Erken seçim değerlendirmesi yapan Çelik, "Koalisyon görüşmelerinde son nokta koyuluncaya kadar herhangi bir meselede bu tip görüşmelerde prensip olarak hiçbir noktada anlaşılmamış sayılır. Şimdi bir arayış içindeyiz. Bu arayışı kendi ilkelerimiz etrafında karşı tarafın görüşleri ve ortaya koyduğu teklifler ışığında ne kadar bir ortaklığa dönüştürürüz, bakıyoruz. Bugün de bir hükümet ortaklığı tablosunun çıkması ya da bir erken seçim seçeneğinin ortaya çıkması yüzde elli ellidir. Son ana kadar bu böyle korunacaktır. Yüzde de bir değişiklik yok" şeklinde konuştu.
"SALDIRILAR TÜRKİYE'Yİ ÇİFT ODAKLI BİR GÜVENLİK TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYA BIRAKIYOR"
Görüşmede Suriye sınırında yaşanan gelişmelerin gündeme gelip gelmediği sorulan Çelik, "Bu Türkiye'nin milli güvenliği ile ilgili bir meseledir. Milli güvenlikle ilgili meselede siyasi partilerin ortak tutum takip etmesi gerekir. Hem PKK'nın hem IŞİD'in yaptığı saldırılar aynı anda DAİŞ'in yaptığı saldırılar Türkiye'yi çift odaklı bir güvenlik tehdidi ile karşı karşıya bırakıyor. Türkiye burada bir savaşın içerisinde değildir. Türkiye kendisine saldıran odaklara karşı bir karşılıkta bulunmaktadır. Bu yapılan saldırıların hepsinin kullandığı sembolizm ve tarz bütün Türkiye'nin hedef alındığını gösteriyor. Tabi ki sohbetin başında bunu da değerlendirdik. Biz genel başkanımızın belirttiği çerçevede kendileriyle paylaşabileceğimiz bazı bilgileri de kendileriyle paylaştık. Söz konusu Türkiye'nin milli güvenliği ise bir görüş ayrılığı olmaması gerektiğini değerlendiriyoruz" açıklamasında bulundu.