Uzun bir ömür için sadece iyi bir genetik mirasın yeterli olacağını düşünüyorsanız yanıldığınızı bilmelisiniz.
Kaliteli ve aktif bir yaşlanma süreci genetik mirasınızla beraber çevresel, psikolojik, sosyal ve ruhsal sağlığınızı da gözden geçirmenizi gerektirir.
Ramazan ayı işte bu değişimlere başlamanız ve hayatınızı yeniden değerlendirmeniz için size değerli bir fırsat sunar.
Genetik faktörler kalp-damar hastalıkları, kanser, inme, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kolesterol gibi pek çok sağlık sorununa zemin oluştursa da gençlik yıllarından beri edindiğiniz yanlış yaşam tarzı alışkanlıkları bu problemlerin oluşmasını kolaylaştırır.
Sağlıksız bir beslenme planı, hareketsiz bir yaşam, uyku problemleri, aşırı stres sağlığınızı zannettiğinizden daha fazla etkiler.
University of Cambridge’de 40-79 yaşları arasında 20,000 kadın ve erkek üzerinde yapılan bir araştırma doğru yaşam alışkanlıklarının sağlığınız için ne kadar önemli olduğununun bir kanıtı.
Bu çalışmaya göre sigara içmemek, düzenli egzersiz yapmak, ılımlı miktarda alkol almak ve her gün 5 porsiyon sebze ile meyve yemek yaşam sürenize tam 14 yıl ekliyor. Yani sadece dört sağlıklı seçim ile ömrünüzü uzatabiliyorsunuz.
Ancak genetik miras ve yaşam alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz tek başına yeterli değil.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yeni yayınlanan bir araştırmaya göre sosyal hayatınız ileri yaşta karşılaşacağınız hastalık riskini ve hayat beklentisini genetik faktörlerden çok daha fazla etkiliyor. Bu nedenle sağlıklı ve aktif bir yaşlı olmak istiyorsanız sosyal çevre ve aile hayatınızı da ciddiye almalısınız.
DR. ECE HATTAT