Omü’de “felsefe Ve Hayat” Konulu Söyleşi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Felsefe Kulübü tarafından, Prof. Dr. Burhanettin Tatar’ın konuşmacı olarak katıldığı, “Felsefe ve Hayat” konulu söyleşi, Fen-Edebiyat Fakültesi Lacivert Salon’da gerçekleşti.

Söyleşiye Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez ve Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Suluova Belediye Başkanı Mahmut Boz, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Felsefe Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cevdet Kılıç, “Savaş ve çatışmaların ilk çıkış yerinin insan zihni olduğu bilinmektedir. Dünyamızdaki olumsuz gelişmelerin önce zihinlerde başlaması nedeniyle, UNESCO’nun birtakım ilkeleri yaygınlaştırmayı amaçladığını görüyoruz. ‘Dünya Felsefe Günü’ dolayısıyla, ülkemizde bazı üniversiteler ve liseler etkinlikler düzenlemektedir. Son derece memnuniyet verici bu etkinliklerin gitgide çoğalması ve felsefenin öneminin daha fazla anlaşılır olması günümüzde daha çok önem kazanmıştır” dedi.

“Hayat ve felsefe gibi iki zorlu kavram üzerinde konuşacağım” diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Burhanettin Tatar, “İnsanın hayata hazırlıksız yakalanması metaforu bir bakıma insanın dünyaya fırlatılması düşüncesi ile örneklendirilebilir. Bizler daima yaşadıkça hayatı anlıyoruz. Bu pratik hayatı anlamadan son buluyor. Yani insanlar hayatın nasıl bir şey olduğunu anlamadan hayatı terk etmek zorundadır. Hayat dediğimiz gerçeklik zihinde belirdiği an kendine yabancılaşır. İnsan bir şeyi parçalamadan anlayamaz. Her insanda bu bölünme, zihinsel yarılma söz konusudur. Bir şeyi anlarken parçalıyoruz ve buna analiz adını veriyoruz. Mesela şimdi sizler beni dinliyorsunuz. Hem de beni dinlediğinizi biliyorsunuz. Yani iki şey biliyorsunuz. Bence Allah’ın insana verdiği en önemli özellik budur. Yani bu bölünmenin farkına varabilmek. Tüm savaşların ve çatışmaların temelinde bu durum yani reflektif vardır. İnsan ancak bir şey ürettiği zaman kendini anlayabiliyor. Çünkü insan kendinden çıkanı böyle görebiliyor. İnsanın bölünmüşlüğü ile sadece felsefe ilgilenir. Her bölünme insana yabancılaşmasını artırır. Felsefe bu anlamda bir bilim değildir. Okutabilecek, öğrenilebilecek ve aktarılabilecek bir şey değildir. Felsefe insanın karşılaştığı bu bölünme sorunuyla baş edebilmesi için vardır. İnsanın zorunlu olarak yaptığı bir eylemdir. Hiçbir kitap felsefe öğretmez çünkü hiçbir kitap sizin bölünmüşlüğünüze cevap veremez” diye konuştu.

Söyleşi sonunda İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Burhanettin Tatar ve Doç. Dr. Ahmet Çakır ile Gaziosmanpaşa Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğr. Gör. Emre Pınarbaşı tarafından müzik dinletisi sunuldu ve günün anısına Burhanettin Tatar’a Prof. Dr. Halis Ölmez tarafından, Felsefe Bölümü Kütüphanesi’nin oluşturulmasındaki katkılarından dolayı da Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’a da Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu tarafından plaket takdim edildi.

Program Felsefe Bölümü Kütüphanesi’nin açılışı, “Dünya Felsefe Günü” kapsamında, Felsefe Kulübü tarafında filozofların tanıtımının yapıldığı sergi ve mini kokteylle son buldu.