Omurga cerrahisi alanında geliştirilen ve diğer ülkelerle eş zamanlı başlatılan yeni ameliyat tekniği ilk olarak Bursa’da uygulandı. Yeni yönteminin en önemli özelliğinin, omurga eğriliği ameliyatının ardından hareket kabiliyetinin kısıtlanmaması olduğu belirtildi. Ayrıca gelişim çağındaki çocukların tedavilerinin ardından gelişimine bağlı olarak tekrar bozulmanın engellediği ifade edildi.
Prof. Dr. Ufuk Aydınlı tarafından Özel Medicabil Hastanesi’nde yapılan ameliyata ABD, İngiltere, Mısır, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Bosna Hersek’ten omurga cerrahları katıldı. California San Diego Üniversitesi Omurga Cerrahisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Behrooz Akbarnia başkanlığındaki çalışma heyeti ameliyat öncesi basın toplantısı düzenledi.
Yeni geliştirilen ameliyat hakkında bilgi veren Prof. Dr. Behrooz Akbarnia, bugüne kadar uygulanan tedavi metodunda omurganın eğri olduğu bölgede düzeltme ve o bölgenin dondurulması işleminin yapıldığını dile getirdi. Bunun da hareket kabiliyetini kısıtladığını vurgulayan Prof. Dr. Akbarnia, şu bilgileri verdi: “Bu yeni metotla omurganın hareket kabiliyetinin azaltılacağı bölgeler en aza indirmeye çalışıyor ki gelecekte kalan bölgeler daha hareketli, daha doğal seyrine imkan tanıyan bir tarz olsun. Bu tedavinin en önemli beklentisi budur. Geleneksel tedavi metodundaki en önemli sıkıntılarımızdan bir tanesi, özellikle ergenlik öncesinde çocukların büyüme potansiyeli var. Büyüme devam ettiği sürece eğriliğin ameliyat sonrası da artma olasılığı var. Bizim genç dediğimiz ergenlik öncesi grupta hem eğriliğin düzelmesi ve aynı zamanda büyümenin de devam etmesi amaçlanmaktadır. Ulaşmaya çalışacağımız en iyi sonuç bunlar olacak.”
Bu konuda oluşturulan çalışma grubunun dünyanın birçok ülkesinde ameliyatlar yapacağını belirten Dr. Akbarnia, çalışmaların sonuçlarının ilerleyen dönemde dünya kamuoyu ile paylaşılacağını kaydetti. Akbarnia, sonuçların hastalara daha iyi bir tedavi sunma açısından yol gösterici olacağını vurguladı.
ÜÇ ÖNEMLİ AVANTAJI
Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Ufuk Aydınlı ise yeni ameliyat yöntemi ile geleneksel ameliyat arasındaki farkı şöyle özetledi: “Geleneksel yöntemlerde bir hareket kısıtlanması oluyor. Bu belki günlük hayatı etkilemiyor ama sonuçta kemikleri vidalarla sabitliyorsunuz ve sonuçta kemiklerin birleşmesi sonucu hareket kısıtlaması söz konusu. Şuan ki ameliyatlar da hastaları günlük hayatta etkileyecek bir bozukluğa sebep olmuyor. Ama ne kadar hareketi kısıtlarsanız o kadar iyi olur diye düşünüyoruz. En önemli özellik bu. Bir diğer özellik ise büyüme dönemindeki çocukların eğriliklerin artmasını durdurmak, düzeltmek ve büyüme sırasında da bunun tekrar bozulmamasını sağlamak. Bir de ameliyatın süresini ve yaptığınız doku hasarını en az düzeye indirmek gibi bir avantajı var. Getirdiği bu üç avantaj var.”
Prof. Dr. Aydınlı, bu yıl ağustos ayı sonuna kadar Avrupa ve Türkiye’de 20 ameliyatı tamamlamayı planladıklarını belirterek, “Skolyoz sayısı Türkiye’de yıllık ortalama 500 vaka ameliyat ediliyorsa bu spesifik ameliyata uygun ancak 100 hasta çıkar. Her hastanın bu yöntemle tedavi edilmesi şart değil. Her vakanın kendi endikasyonları var.” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz