OMÜ'ye yapılan yardımlar etkinlikler sayesinde 10 katına çıktı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan'ın toplantı ve halka açık etkinliklere ağırlık vermesiyle üniversiteye hayırseverler tarafından bağış yoluyla yapılan yardımlar önceki döneme göre 10 kat arttı.

Üniversitenin faaliyetleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Rektör Alkan, böyle bir kurumun kapalı kapılar ardında kaldığı sürece büyüme yerine küçülmeye mahkum olacağını belirtti. Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, bunun için toplantılara büyük önem verdiğini, göreve başladığında toplantılar için ayrılan kaynağın çok az miktarda olduğunu söyledi. İlk iş olarak öğretim üyelerini toplantılara katılmaları konusunda teşvik edici programlar düzenlediklerini kaydeden Prof. Dr. Akan, 15 bin lira olan toplantı kaynağını bir sonraki yıl 130 bin liraya yükselttiklerini belirtti. Bunun meyvesini de toplamaya başladıklarını sözlerine ekleyen Akan, “Hayırseverlerin yardımı anlamında benim dönemimden önce başlamış ve yine bizim dönemimizde tamamlanıp açılan tek bir bina varken şimdi ise bu sayı yaklaşık 10 civarında. Ekonomik değer olarak ise bu yardımlar yine eski dönem için 2 milyon iken şimdi 40 milyon civarında.” dedi.

Önceden “Üniversite fil dişi kule, buraya girilmez, bilgi alınmaz, iş yapılmaz” denildiğini hatırlatan Akan, şimdi ise kendisinin de fırsat buldukça kent merkezine gidip ziyaretlerde bulunduğunu söyledi.

Bu davranış biçiminin insanlar üzerinde çok büyük etki yaptığını kaydeden Hüseyin Akan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ziyaretler sayesinde vatandaşlar, en başta üniversitenin duvarlar arkasında saklı bir yer olmadığını ve halkın üniversitesi olduğu yorumunu yaparak sahipleniyor. Ben göreve geldiğimde en büyük önemi tanıtım, toplantı, konferans ve uluslararası kongreler düzenlenmesine verdim. Bunun nedeni hem üniversiteyi camiada tanınır kılmak hem de dışarıdan gelecek katılımcıların kentte ekonomik olarak bir katkı sağlamasıdır. Bu sayede üniversite ve sivil toplum örgütleri aracılığı ile vatandaşlarla birlikte projeler üretmeye zemin hazırlamaya çalıştık. Yapılan bu kadar çok dış yardımı göz önüne aldığımızda hedefimize ulaştığımızı düşünüyorum.” diye konuştu.

Bütçeden gelen kaynakların yanı sıra hayırseverlerin yardımlarıyla üniversitenin geliştiğinin altını çizen Akan yapılanları ise şöyle sıraladı: “Çarşamba ilçesinde hukuk ve iletişim fakültelerini bu şekilde yapıyoruz. Bafra’da Turizm Fakültesi’ni yine bir hayırsever iş adamımız yaptırıyor. Alaçam ilçesindeki eski tekel binasını alıp onu iş adamlarımızla imece usulü yardımlaşarak restorasyonunu yapıp eğitim öğretime kazandırdık. OMÜ Kurupelit Kampüsü OMÜ Öğrenci Yaşam Merkezi’nin kaba inşaatı vakıf tarafından yapıldı. Yine, Yeşilyurt Demir Çelik Firması ve Ticaret Borsası birer tane yüksek okul yaptı. Adeka firması yakın bir zamanda Kurupelit Kampüsü içinde ilk ve orta öğretim merkezi adı altında büyük bir eğitim kompleksinin inşaatına başlayacak. Dışarıdan üniversitemize yardım anlamında çok büyük bir katkı var. Buda bizim doğru yolda, doğru işler yaptığımızın en açık kanıtı diyebiliriz. Bütçe haricinde benim görevde olduğum dönemde kasamızdan para harcamadan hayırseverlerin yardımı ile üniversitemize en düşüğü en az bir milyon lira civarında olan yaklaşık 10 adet bina kazandırdık. Bir başka yardımlaşmada öğrencilerin mesleklerinde uzmanlaşması ve sonrasında iş girme imkanı sağlayan özel işletmeler bizlerle diyaloga geçerek birlikte projeler üretiyoruz. Mesela bazı bölümlerdeki öğrencilerimiz bankacılık yazılımı üzerine özel bir bankanın sağladığı imkanlarla çalışma yürütüyor. Banka, bu öğrenciler mezun olduklarında direkt olarak işe alma güvencesi veriyor.”

Yapılan yardımlar medyada yer aldıkça insanların üniversiteye bakış açısının değiştiğini kaydeden Akan, “Önceden 'bu kadar çok yardım üniversiteye yapılmazdı' deniyor. Bu söylemler bizim de kulağımıza geliyor. Ben bu konuya şöyle bakıyorum; üniversite yönetiminin kamuoyunda büyük bir güven telkin etmesi ve bizim bünyemizde çalışan her bir arkadaşımızın görevini isteyerek büyük bir aşkla, memlekete faydalı olma bilinciyle yapması olabilir. Sonuçta burada yapılacak tüm eserler Samsun’a kalacak ben görev sürem dolduğunda bunları alıp gidecek değilim.” diye konuştu.