Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Doğal Afetler ve Yerbilimleri Kulübü (DAYK) tarafından düzenlenen '1. Ulusal Doğal Afetler ve Yerbilimleri Sempozyumu'na katılan Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay ile Türkiye Jeofizik Kurumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, olası Marmara Depremi konusunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Tüm dünyanın gözünün Marmara Denizi'nde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülay Altay, "Marmara Denizi odak noktası olarak tanımlanmış. Oradaki fay kırıklarının yakın bir zaman içinde harekete geçilebileceğini çok defa söyledik. Dolayısıyla Marmara'yı kuzey-güney fayları şeklinde ayırmak yerine, Marmara Denizi'nin yoğun bir deprem hareketine maruz kaldığını bilmemiz gerekiyor. Bunların her zaman deprem üretme potansiyeli var. 4.8 şiddetinde Çınarcık yakınlarında deprem oldu. Bunlar bölge için çok olağandır. Marmara Denizi'nde büyük depremin olacağı bir olasılık. Oradaki deprem istasyonlarından alınan veriler üzerine uzun dönem deprem tahminleri yapılıyor. Hareketlilik, küçük depremler şeklinde meydana geliyor. Tüm dünya Marmara Denizi'nin deprem üretme potansiyelini tanıyor. Bu kapsamda buralarda uluslararası projelerle çalışmalar yapıyorlar. Olası İstanbul depremi belli bir süreç içinde olacak, bunu 30 yıl gibi düşünüyoruz. Burada, 2015 gibi bir tarih verecek değilim. Belli bir süreç içinde olma olasılığı yüksek. Deprem yaklaşıyor demek doğru, ama depreme hala çok süre var demek de yanlış sayılmaz" dedi.
Altay ayrıca, Yalova ve Esenköy'e yazın tatile gitmek isteyen vatandaşların deprem riski sağlam binaları tercih etmesi gerektiğini söyledi. İstanbul'da 2015 yılına kadar büyük bir depremin olmayacağını ifade eden Prof. Dr. Ahmet Ercan ise: "Son dönemlerde meydana gelen depremler çok abartıldı. Marmara'da olan 4.8'lik deprem olağan bir depremdir. Biz jeofizik mühendisleri olarak bu tür küçük deprem ve depremcikleri değerlendirerek, kırık boyunca nerelerin gerildiğini anlarız. Dolayısıyla güney kolda bir gerginlik söz konusudur. Güney kol olarak Gölcük'ten Çınarcık, Çınarcık'tan Esenköy'e kadar olan bölgenin kırıldığını göstermekteyiz. Bu bölgenin davranışı diğerleriyle aynıdır. Bu küçük depreme bakarak deprem İstanbul'dan uzaklaşıyor denilemez. Çünkü depremin büyüklü 6.5 ile 7 olursa o zaman düşünebiliriz. Ama 4.8 deprem jeofizik mühendisleri için çok önemli değil. Ben 1999 yılında bir açıklama yapmıştım. 2007 yılına kadar büyük bir deprem yok diye. 2007'ye kadar büyük bir deprem olmadı.
2015 yılına kadar büyük bir deprem olmayacak. Ama korkutacak deprem olacak diye bir açıklama yapmıştım. Bu deprem korkutucu depremlerin ilki olacak. Böyle depremler 2015'e kadar ardışık olarak meydana gelecektir. Enerji modeline göre Marmara'da 2015 yılına kadar beklemiyorum. Bazı bilim adamları 17 Ağustos depreminden sonra büyük bir depremin geleceğini söylediler, ancak bunlar enerji modeline uymadı ve bu depremler olmadı. Yıkıcı olmayan bir depremsiz, bir 7 yılın da daha olduğunu düşünüyorum. Bu 7 yıllık süreyi lafla bir orta saha futbolcuyu oynayarak değil de kötü yerdeki kötü yapıları iyileştirerek, kentsel dönüşümü gerçekleştirerek, bu işe siyaset sokmayarak sadece İstanbul'u değil tüm Marmara bölgesinde bu çalışmaların yapılmasında yarar görüyorum. Depremin güneye doğru kayıyor denmesi sanki güneyde Yalova'da, Bandırma'da, Çınarcık'taki insanlar önemsenmiyor. İmralı'da bir şahıs var, Avrupa Birliği'nin çok önemsediği" dedi.
EN AZ 10 BİN KİŞİ ÖLÜR
Ercan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hersek burnuna kadar kırık ilerliyor dendiği zaman, ben hayır Hersek'e kadar değil bir ucu Çınarcık Esenköy'e kadar, bir ucu da Heybeli Ada'ya kadar kırıldığını söyleyen kişiyim. Tüm bilimsel çalışmalar sonucu herkes bunu kabul ediyor. Marmara'nın yeterli bir boyu yok ki büyük bir deprem üretsin. Anadolu kırığı İstanbul'u geçerek Saros Körfezi'ne kadar ulaşır mı? Asla. Deprem sırası Kocaeli'nden sonra İstanbul'dadır. Yalova Çınarcık ya da Esenköy odaklı bir depremin olma ihtimali çok zayıf. Yaz mevsimi yaklaşıyor, insanlar oraya denize gidebilir mi diye sık sık soru soruyorlar. Bana göre gidebilirler. Ama güneye baktığımızda İmralı, Bozburun yani Gemlik Körfezi'nin içi deprem doğurmaya uygun bir yerdir. Jeofizik odaklı bilgiler orası için depremin sürpriz olmadığını gösteriyor. İmralı dolaylarında 6.3 şiddetinde bir deprem olabilir. Çok şükür İmralı bir yerleşim alanı değil. Orada AB'nin misafiri var. İstanbul kolu 2 parçalı kırılacaktır. Bunların biri Küçükçekmece Gölü'nün hemen karşısı, yani Sivriada, Zeytinburnu, Küçükçekmece üçgeni içinde olacak. Diğeri ise Marmara Ereğlisi'nin 5-6 kilometre dışında deniz içinde olacaktır. Ama büyüklükleri aynı değil. Buradaki gerginlik birikimi toplam 7.3, 7.4'lük gerginlik birikimi bu alanda boşalacaktır. Ama daha küçültülmüş depremlerle. Küçükçekmece önünde 6.5, 6.7 olabilir. Marmara Ereğlisi'nde daha büyük bir deprem bekleniyor. Bu da 7 ile 7.2 arasında olabilir.
Deprem olduğu zaman İstanbul'un çevresi ile çevre illerle birlikte 16 milyon kişi etkilenecek. Bunu bir İstanbul depremi değil de Marmara depremi olarak değerlendirmek gerekiyor. İstanbul'da deprem olduğunda Kocaeli, Yalova, Bandırma, Tekirdağ etkilenmeyecek mi, etkilenecek. Gölcük, İstanbul'dan 110 kilometre uzaklıktaydı ama Gölcük depreminde bin kişi hayatını kaybetti. Adapazarı çok etkilendi o depremden, 3 bin 500 kişi öldü. Deprem konusunda basın yönlendirildi. Bu işleri artık bilim adamları ele alsın. Dünyanın hiç bir büyük şehri İstanbul gibi büyük bir deprem beklemiyor, bundan dolayı tüm jeofizikçilerin gözü Marmara'da. Marmara konusunda değişmeyen bir bilgimiz var ki o da Marmara büyük depremi bekliyor, bu asla değişmez. Depremde ölen bir kişin maliyeti bir milyon dolar. Ama depremsiz bir ortamda bir kişinin taşınması 5 bin dolardır. Bunun en güzel örneğini Adapazarı verir. 8 şiddetinde deprem olsa üniversitede bir şey olmaz. İstanbul'da 6.4 ya da 6.5'lik bir deprem olsa bile ölen kişi sayısı 10-15 bin civarında olur. Bu yüz bin kişiye kadar da çıkabilir. Tusunami olur ama yüksekliği 2 metreyi geçmez. Kıyı dolgularının 2 metreden yüksek olması tusunami dalgalarının İstanbul'u basımını engeller. Bu çok abartıldı. Tusunaminin İstanbul'a getireceği büyük felaketler yoktur."