Karadeniz Bölgesi'nde son günlerde görülen yılanlar vatandaşları korkutuyor. Trabzon'un Dernekpazarı ilçesinde, Karadeniz Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Recep Ali Düzenli'nin temizlik yaptığı çay bahçesinde yılan ısırması sonucu yaşamını yitirmesi, Sinop ve Artvin'deki bahçe ve tarlalarda yılanların görülmesi vatandaşların endişelerini artırdı.
'GÜNDÜZ SAKLANIP GECE AKTİF OLUYORLAR'
Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ufuk Bülbül, Doğu Karadeniz bölgesinde özellikle çay bahçelerinde zehirli yılan bulunabildiğine dikkat çekerek, vatandaşların dikkatli olması gerektiğini söyledi. Bölgede Kafkas Burunlu Engereği, diğeri de Baran Engereği olmak üzere 2 çeşit zehirli yılan bulunabileceğini kaydeden Bülbül, “Bunlar çay bahçelerinin olduğu yerlerde ve ormanlık alanlarda yaşayan hayvanlar. Özellikle akşam saatlerine veya sabahın ilk ışıklarına doğru gezinip, gece aktif olurlar. Gündüzleri taş altlarında veya oyuklarda saklanmayı tercih ederler. Alacakaranlık veya sabahın ilk saatlerinde çay bahçelerine çalışmaya giderken dikkatli olunması gerekir. Bahçeye gidecek kişilerin mümkün olduğu kadar kalın kıyafet ve bot giymeleri lazım. Ülkemizde yaşayan engerek türlerinin zehir dişleri, kot ve botları delecek kadar büyük ve güçlü değil” dedi.
'ZEHRİ EMEREK DEĞİL, PLASTİK ENJEKTÖRLE ÇEKİN'
Yılanların sesi duymadıklarını ve yerdeki titreşimleri hissederek tepki verdiklerini anlatan Bülbül, “Görmediğimiz bir yere çay dibine yaklaşırken hayvan orada olabileceği için bir çubukla kontrol ederek yılanın kaçmasını sağlayabiliriz. Yılanların insanları sokma davranışı yoktur. Çünkü biz onların avı değiliz ama kendisi için endişe hisseder, biz ona bilmeden yaklaşır ve basacak gibi olursak savunma davranışı olarak sokacaktır. Yılanları rahatsız etmememiz gerekiyor. Rahatsız etmezsek o da bizi rahatsız etmeyecektir. Karşılaştığımızda yine soğukkanlılığımızı muhafaza etmeliyiz” diye konuştu.
Olası yılan sokmasında zehrin ağız yoluyla emilip atılmasının da tehlikeli olduğunu söyleyen Bülbül, "Zehrin akış hızını azaltmak için ısırılan yerin üzerini bir bezle sıkmak gerekir. Oradaki zehiri dışarı almamız gerekir. Bunun için de asla ağızla emip, tükürmemek lazım. Plastik enjektörle çekip zehri çıkarıp alınabilirse zehir miktarı azaltılabilir" ifadelerini kullandı.
'ÖLEN AĞABEYİMİN 10 METRE YANINDAYDIM'
Yılan ısırması sonucu hayatını kaybeden Recep Ali Düzenli'nin kardeşi Nazım Yücel Düzenli, olay sırasında ağabeyinden 10 metre uzakta olduğunu söyledi. Ağabeyinin ayağındaki ısırığa baktıktan sonra vakit kaybetmeden eve geçtiklerini anlatan Düzenli, “Daha önce arı sokması olduğu için alerjisi olduğunu biliyordum. Alerji hapı verip, acil şekilde sağlık ekiplerine yetiştirmeye çalıştım. O sırada ambulansa haber verdik. Köyün girişinde ambulansa teslim ettim. Of Devlet Hastanesi'ne haber verdiler. Orada acil şekilde bir helikopteri hazır hale getirdiler. Kalbi durmuştu, o yüzden hemen alıp diğer hastaneye geçemediler. 2 saat geçtikten sonra helikoptere geçildi ancak helikopterin içi küçük olduğu ve müdahale edilemeyeceği için ambulansla götürüleceği söylendi. Farabi Hastanesi'ne geçtik. Farabi Hastanesi'nde yılan panzehiri bulunmadığı için Ordu'da bulunan panzer özel araçla 3 saat sonra hastaneye getirildi. Burada bu tür hayvanların bulunuyor. Hastanede panzehirlerin bulunması gerekiyor" diye konuştu.
'BİZİM KÖYDE HİÇ GÖRÜLMEMİŞ BİR HADİSE'
Düzenli'nin dayısı Ahmet Ertürk de, yeğeninin yılanın üzerine basmış olabileceğini söyleyerek “Bildiğimiz kadarıyla otopsi raporunda yılan zehirlenmesi değil, alerjik rahatsızlık dolayısıyla kalp durması neticesinde vefat ediyor. Kardeşine söylediği kadarıyla kendisi bir ısırık hissetmiş ama hastanedeki muayene esnasında ayağında iki kez ısırıldığı görülüyor. Köyümüzde ilk kez yılan ısırması sonucu ölüm olayı yaşanıyor. Bizim köyde hiçbir zaman görülmemiş bir hadise. Yılan her zaman görülür ama kaçar, insanlara bir zararı olmamıştır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA