JOHANNESBURG (İHA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, küreselleşmenin öncelikli amacının ülkeler arasında gelir dağılımında var olan adaletsizliği gidermek olması gerektiğinin altını çizdi. Sezer, çevre bilincinin geliştirilmesine de özel önem verildiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Güney Afrika'nın başkenti Johannesburg'da düzenlenen "Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi"ne katıldı. Zirve toplantısında bir konuşma yapan Sezer, böyle geniş katılımlı bir zirvenin düzenlenmesinden dolayı Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mbeki'ye ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'a katkıları için teşekkür etti.
KÜRESELLEŞME Geçen 10 yıla bakıldığında yoksullukla savaşımın gündemdeki önceliğini koruduğuna dikkat çeken Sezer, "Kimi ulusları ve toplumsal kesimleri tehdit eden küreselleşmenin tüm insanlığın yararına sonuçlar verecek biçimde yönlendirilmesi, toplumsal ve ekonomik kalkınmanın çevrenin korunmasıyla bağlantılı olarak yürütülmesi, ulusal ve uluslararası düzeylerde daha kapsamlı bir işbirliğini ve daha etkili düzenekleri gerektirmektedir" dedi.
İki yıl önce New York'ta Binyıl Zirvesi'nde yoksulluğun ortadan kaldırılması, ortak çevrenin korunması, insan hakları, demokrasi ve iyi yönetişim konularındaki bilgilerin paylaşıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Sezer, "Binyıl Bildirisi'ni kabul eden ülkeler olarak bu belgedeki ereklere ulaşma yönündeki çabalarımızı kesintisiz sürdürmeliyiz. Eğer bu erekler yönünde kararlı adımlar atamazsak, dünyada varlıklı uluslar ile yokluk ve yoksulluk içindeki uluslar arasındaki uçurumun kapatılmasını ve gelecek kuşakların yaşanabilir bir çevreye kavuşmalarını sağlayamayız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Sezer, 1992 yılında Rio'da yapılan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'ndaki ilkelerine bağlılığın yinelenmesi ve ekonomik ve toplumsal kalkınma ile çevrenin korunması arasındaki ilişkinin en güçlü biçimde kurulmasını sağlayacak adımların atılmasına öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
YOKSULLUKLA SAVAŞIM Yoksullukla ulusal düzeyde sürdürülen savaşım sırasında yapılan değerlendirmelerin, yapısal değişikliklerle, demokratik ve katılımcı düzeneklerin birlikte ve bir bütün içerisinde ele alınması gerektiğine işaret ettiğini dile getiren Sezer, "Küreselleşmenin öncelikli amacı da ülkeler arası gelir dağılımında var olan adaletsizliği gidermek olmalıdır. Ülkeler arasındaki gelir uçurumları, yoksul devletlerin az gelişmişliğini daha da kalıcı duruma dönüştürmekte, az gelişmişlik ise, uluslararası ekonomik sistemden dışlanmaya yol açarak, terörün yeşermesi için uygun bir ortam hazırlamaktadır" dedi.
Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'nin Güney Afrika'da düzenlenmesinin, uluslararası toplumun dikkat ve ilgisinin Afrika'nın karşı karşıya bulunduğu sorunlar üzerinde yoğunlaştırılmasına olanak vermesi yönünden de büyük bir fırsat oluşturduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, sözlerine şöyle devam etti:
"Afrika kıtası güç bir dönemden geçmektedir. Özellikle kıtanın güneyinde 13 milyon insanı tehdit eden açlık sorununa ivedilikle çözüm bulunması gerekmektedir. Öte yandan, yine Afrika'nın önemli sorunlarının başında gelen AIDS hastalığına karşı daha etkili önlemler alınmalıdır. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın çağrısını olumlu ve zamanlı buluyor ve Birleşmiş Milletler'in harcamakta olduğu çabaların desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Rio Konferansı'nda imzaya açılan iki önemli sözleşmeden biri olan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne katılım sağlanması için gerekli işlemlere başlandığını söyleyen Sezer, "2001 yılında Türkiye'nin özel koşullarının tanınmasıyla ulusal mevzuat çalışmaları hızlandırılmıştır. Bu süre boyunca Türkiye, uygulamaları dikkatle izlemiş ve sözleşmenin koşullarına uyum göstermek için uluslararası finans kuruluşlarının da desteğiyle çalışmalarını sürdürmüştür" dedi.
Kyoto Protokolü'nün, küresel ısınmaya neden olan sera gazlarının azaltılmasında önemli adımlar atılmasına olanak vereceğini belirten Sezer, bu bağlamda, sanayileşmiş ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirmelerinin büyük önem taşıdığını kaydetti.
ÇEVRE BİLİNCİ Türkiye'nin geçen 10 yıl içinde Rio Konferansı sonuçlarıyla bağlantılı olarak yaptığı çalışmalara da kısaca değinen Sezer, "Türkiye'de ilgili kuruluşlarımızın katılımıyla Gündem 21'in uygulanması amacıyla bir dizi toplantı düzenlenmiş, böylece Türkiye'nin çevre gündemi oluşturulmuş, Rio Kararları Beş Yıllık Kalkınma Planlarına yansıtılmıştır. Sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere, ilgili tüm kuruluşlarımızın katkısıyla hazırlanan Ulusal Çevre Eylem Planı kabul edilmiş, bu çerçevede yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, çevre bilinç ve duyarlılığının geliştirilmesi ve sürdürülebilir nitelikte bir ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmenin sağlanmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Johannesburg Zirvesi'nin önemli bir dönüm noktası oluşturacağını düşündüğünü, zirvenin bu bağlamda bir sonuç değil, yeni dönem için bir başlangıç olacağına inandığını belirtti.