Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Habertürk ekranlarında Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Sav, CHP'deki değişim çağrıları ve geçtiğimiz günlerde gündem olan CHP'deki önemli isimlerin bir araya gelerek Zoom üzerinden yaptıkları toplantıyı yorumladı.
"Ben CHP'nin hırpalanmasını, yaralanmasını istemem." ifadelerini kullanan Önder Sav, şunları kaydetti:
"Sayın Kılıçdaroğlu 3 yıldan fazla görev yapamayacağı için, yapılması gereken Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi, Parti Meclisi'nin genel başkan yardımcılarından birini seçerek 45 gün içinde genel kurula gitmesi gerekir. Hukuk dolanılarak siyaset olmaz. Hukuk neyse onun çerçevesinde olmak durumundayız. Benim derdim Kılıçdaroğlu değil. Bunun böyle devam etmesi partiyi yaralar. Hukuki yollara gidilir, gidilmez, tartışılır. Partinin o noktaya gelmesini istemem. Genel başkan nedeniyle tartışılır duruma gelmesini istemem."
"Genel başkanın değişememesi diye bir şey yok." diyen Sav, "Üst üste partinin başarısızlığında genel başkan olarak durmuş olan siyaset adamının gerçeği görüp gereğini yapması gerektiğini düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu istifa eder, 45 gün içinde parti kurultaya gider. İstiyorsa tekrar aday olur, orada bir sıkıntı yok. 25 Temmuz 2020'de toplanan kurultay delegeleri Sayın Kılıçdaroğlu'nu büyük çoğunlukla seçtiler. Aynı delegenin büyük çoğunluğu halen kurultay delegesi olarak görev yapacak durumundadır." ifadelerini kullandı.
Seçim dönemi öncesindeki aday belirleme sürecine değinen Sav, "O günün koşullarında İmamoğlu uygundu ama onun da davaları vardı. Güya ben Ankara'daki büromda Sayın İmamoğlu lehine toplantılar yapıyormuşum. Bu kuyruklu yalan. Bir kere ben Antalya'da yaşıyorum." dedi.
Öte yandan geçtiğimiz günlerde, bazı CHP'li isimler ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında olduğu Zoom toplantısına ilişkin konuşan Sav, şu ifadeleri kullandı:
"Zoom toplantısını abartmıyorum. O bir arkadaş topluluğunun kendi arasında yaptığı bir şey. Tartışma yapıyorlar. Haluk Koç'un adaylığı döneminde bazı merkez yönetim kurulu üyelerinin örgütlere telefon ederek 'ziyareti halinde görüşmeyin' dediklerini bana ifade ettiklerinde çok fena tavır aldım, 'derhal binayı açacaksınız, gelen kişi partinin grup başkanlığını yapmış kişidir' dedim. Eleştirilerinizi yaparsanız, beğeniyorsanız imza verirseniz. Bu toplantı büyütülecek mesele değil. Sızmasaydı daha iyiydi tabii."