HABER

Öngörülen büyüme oranı yüzde 5

ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 3 yıllık dönem için öngörülen yüzde 5'lik büyüme oranının, Türkiye'nin potansiyel büyüme oranı olduğunu ifade etti.

Şener, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la birlikte yeni Başbakanlık Binası'nda bir toplantı düzenleyerek, hükümetin dün Avrupa Komisyonu'na sunduğu 3 yıllık KEP hakkında bilgi verdi. Dönem boyunca büyümenin en önemli kaynaklarının özel yatırım ve ihracat artışları olmasının beklendiğini kaydeden Şener, bu dönemde toplam sabit sermaye yatırımlarının yıllık ortalama yüzde 8.9, özel yatırımların yüzde 9, kamu yatırımlarının ise yüzde 8.3 oranında artmasının hedeflendiğini söyledi. Aynı dönemde mal ve hizmet ihracatının yılda ortalama yüzde 12, mal ve hizmet ithalatının ise yüzde 8.5 oranında artacağının tahmin edildiğini kaydeden Şener, özel tüketim harcamalarının yıllık ortalama yüzde 3.3, kamu tüketim harcamalarının ise yüzde 1.3 oranında artmasının beklendiğini dile getirdi. Büyümeyi destekleyen önemli unsurlardan biri olan yabancı sermaye yatırımları konusunda yapılan reformların etkilerinin 2004 yılında gözlenmeye başlandığına işaret eden Şener, 2003 yılında 1.6 milyar oolar olalarak gerçekleşen yurt içinde doğrudan yabancı yatırımların 2004 yılında 2.9 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Şener, 2005-2007 döneminde ise yaklaşık 15 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü açıkladı.

Son iki yılda uygulanan sıkı maliye politikaları sonucunda devlet borçlanma gereğinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının 2004 yılında 6.3'e gerilediğini kaydeden Şener, bu oranın 2007 yılında 0.5'e düşmesinin beklendiğini bildirdi. Şener, genel devlet faiz harcamalarının ise 2004 yılında yüzde 14.1'e, 2007 yılında ise yüzde 7.5'e gerilemesinin öngörüldüğünü dile getirdi.

Son iki yılda uygulanan ve KEP döneminde de uygulanacak sıkı maliye politikaları sonucunda borç sürdürülebilirliği konusundaki tartışmaların artık geride kaldığını vurgulayan Şener, 2004 yılı KEP kapsamında yapılan analizlerin de bunu teyid ettiğini söyledi. Çok yönlü ve çok boyutlu analizler ve tahlillerin yapıldığını açıklayan Şener, bu analizler sonucunda makro ekonomik hedeflerin gerçekleşmesinde önemli bir değişimin ortaya çıkmayacağının anlaşıldığını ifade etti.

Gelirler politikasının temel amaçlarının, ekonomi politikasının genel amaçlarını destekler nitelikte olduğunu dile getiren Şener, bu amaçların kısa vadede enflasyonla mücadele politikasına destek sağlamak amacıyla çalışanların ve emeklilerin maaş ve ücretlerini enflasyon hedeflerini gözeterek belirlemek, maaş, ücret ve asgari ücret belirlenirken fiyat istikrarı, verimlilik, kararlılık ve rekabet gücü parametrelerini gözönüne almak olduğunu vurguladı. Para politikasının temel amacının ise kısa dönemde enflasyonu hedeflenen seviyelere çekmek ve orta vadede fiyat istikrarı sağlamak olduğunu kaydeden Şener, Merkez Bankası'nın kısa vadede örtülü enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamasına devam edeceğini, gerekli ön şartların sağlanmasının ardından açık enflasyon hedeflemesi politikasına geçeceğini ve dalgalı kur rejimi uygulamasına devam edileceğini açıkladı.

İŞGÜCÜ ARZININ NİTELİKLERİ YÜKSELTİLECEK

Birçok alanda uygulamalarına devam edilen yapısal reformların 2005-2007 döneminde de süreceğini belirten Şener, yapısal reformların temel hedeflerinin özelleştirme ile serbest piyasa işleyişini geliştirmek, ekonomide özel sektörün rolünü artırmak, yatırım ve üretim için uygun ortam oluşturmak, mali sektörü geliştirmek, işgücü arzının niteliklerini yükseltmek, kamu hizmetlerinin etkinliğini artırmak, kamuda kaynak israfını önlemek, kamunun piyasadaki düzenleyici ve denetleyici rolünü güçlendirmek, KİT'lerin hedef odaklı çalışmasını sağlamak, vergi sistemini basitleştirmek ve kayıt dışı ekonomiyi azaltmak, tarım sektöründe verimliliği ve rekabet gücünü artırmak ve enerji sektörünün rekabete açılmasını sağlamak olduğunu anlattı. Gerçekleştirilen reform çalışmaları çerçevesinde yatırım ortamının iyileştirilmesi ve bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması konusunda önemli adımlar atıldığını kaydeden Şener, işgücü piyasasının etkinliğini artırmak ve işsizliği azaltmak amacıyla işgücü piyasası reformu çalışmalarına da devam edildiğini söyledi. Ulusal İstihdam Stratejisi'nin oluşturulması kapsamında İstihdam Durum Raporu'nun hazırlandığını, Ortak Değerlendirme Belgesi'nin de 2005 yılında tamamlanacağını dile getiren Şener, sonraki aşamada istihdam politikası açısından önceliklerin belirleneceğini ve ulusal bir eylem planı hazırlanacağını bildirdi.

Ekonomik ve Sosyal Konsey'in AB örneklerine uygun, daha sivil ağırlıklı ve daha katılımcı bir tarzda oluşmasını, daha etkin çalışmasını ve toplumsal diyaloğun gelişmesine katkıda bulunmasını amaçlayan yeni bir kanun tasarısı hazırlandığını açıklayan Şener, idari reform ile kamu yönetiminde şeffaflık, hesap verebilirlik, etkinlik ve yerelleşmenin artmasının amaçlandığını söyledi.

Bütçe kapsamını genişleten ve bütçe birliğini sağlayan Kamu Mali Yönetimi Reformu'nun 1 Ocak 2005'ten itibaren uygulanmaya başlanacağını ifade eden Şener, bu kanun gereği kamu idarelerindeki döner sermaye işletmelerinin 2007 yılı sonuna kadar tasfiye edileceğini belirterek, tahakkuk esasına dayalı devlet muhasebe uygulamasına 2006 yılı başından itibaren yerel yönetimler ve sosyal güvenlik kuruluşlarında da geçileceğini açıkladı.

SAĞLIK SİGORTACILIĞI TEK BİR YAPIDA BİRLEŞTİRİLİYOR

Önümüzdeki dönemde yapılacak en önemli reformlardan birisinin Sosyal Güvenlik Reformu olduğunu vurgulayan Şener, bu reform ile norm ve standart birliği sağlanmış tek bir emeklilik rejimi kurulması, sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliği ve uzun dönemde aktüeryal dengelerinin sağlanması, genel sağlık sigortası ile tüm nüfusun aynı norm ve standartlar üzerinden sağlık sigortası kapsamına alınması, sağlık sigortacılığının tek bir yapıda birleştirilmesi ve sosyal yardım ve hizmetlerin birleştirilmesinin hedeflendiğini dile getirdi. Sosyal güvenlik sistemi ile ilgili tasarıların yasalaşması çalışmalarının 2005 yılında tamamlanacağını ifade eden Şener, böylece Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 4'ü civarında açık veren sosyal güvenlik sistemi açıklarının uzun vadede yüzde 1'e indirilmesinin öngörüldüğünü bildirdi.

Şener, bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla başlatılan çalışmalar hakkında da bilgi vererek kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlalmak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle bölgesel gelişmeyi hızlandırmanın amaçlandığını belirtti. Elektronik İmza Kanunu ve Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini hatırlatan Şener, bilgi toplumuna geçişle ilgili hukuki altyanını büyük kısmının tamamlandığını anlattı.

Bu metnin, sadece cari yıl kısa dönem hedefleri ile uğraşan bir hükümet anlayışını aşan bir özelliğe sahip olduğuna işaret eden Şener, üç yıllık dönem için hükümetin ne

yapacağı ve neleri hedeflediğinin açıklandığını söyledi. Hükümetin bu bilgilendirmeyle kendisini kamuoyunun denetimine açık hale getirdiğini vurgulayan Şener, hükümet olarak halkın denetiminin herşeyin ötesinde bir öneme sahip olduğunu düşündüklerini kaydetti. Şener, "Hükümet bugün doğrudan doğruya kendine ait bir metni açıklamış bulunmaktatır. KEP, önümüzdeki dönemde başlayacak olan AB süreci açısından da önem taşımaktadır. IMF ile yaptığımız orta vadeli programın da temel referans belgesini oluşturmaktadır" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler