Yıllık biyoçeşitlilik raporuna göre 17 binden fazla canlı türünün nesli tükenme sınırında.
Kuraklığa ve sellere dayanıklı türlerden olmasına karşın su ve toprak kirliliğinden zarar görüyor. Soyu henüz tükenme aşamasına gelmedi ancak yine de Kırmızı Liste'de yer alıyor.
Kunming alabalığı ile aynı nehirlerde yaşıyor ancak onun kadar bile şanslı değil. Bir kaç küçük göl dışında hiç bir yerde tespit edilemedi. Koruma altına alınsa da pek umut yok.
Peru ve Bolivya’nın en ücra köşelerinde yaşama alanı bulabilen bu ilginç bitki yaklaşık 80 yıllık hayatında sadece bir kere tohum veriyor, yani ürüyor. Bugünse o denli seyrek dağılmış durumdalar ki, bir daha hiç ürememesi beklenebilir. İklim değişimi de çiçek açmasını engelleyen faktörlerden.
Sadece Endonezya'daki Kapuas Nehri havzasında yaşıyor. Cıva kirlenmesi görülen nehirdeki nüfus, bunun dışında aşırı avlanma ve akvaryum ticareti gibi nedenlerle de hızla düşüyor. İlk kez bu yıl Kırmızı Liste'ye alındı.
Kamboçya, Çin, Tayland ve Vietnam'da, yağmur ormanları tarafından çevrili büyük nehirlerin dip sularında yaşıyor. Nehirlerin kirlenmesi, aşırı avlanma ve akvaryum balığı ticareti yüzünden nüfusu 30 yıl içinde yüzde 99 oranında azaldı. Büyük baraj projelerinin göç yollarını kesmesi, son darbeyi vurdu.
Yakınlarda koruma altına alınıp nüfusu stabilize edilebilen türlerden. Yeni Zelanda'nın Chatham Adası ve çevresinde yaşıyor ve nüfusun 1100 civarında olduğu sanılıyor.
Nijerya ve Kamerun’da az rastlanan böcek, deniz seviyesinin 700 metrenin üstündeki alanlarda yaşıyor. Ormancılık ve tarımsal faaliyetten ötürü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Maalesef bu yıl soyu tümüyle tükendi. Bir zamanlar çokça bulunduğu Tanzanya'daki Aşağı Kihansi Hidroelektrik Projesi yüzünden, yaşam alanı olan nehirlerin suyu yüzde 90'dan fazla oranda kesildi ve nüfusunda korkunç bir düşüş yaşandı. Aynı tarihlerde ortaya çıkan mantar salgını da kalanları yok etti.
Sadece Hindistan'ın Batı Ghats bölgesindeki dört nehirde yaşıyor. Ağaçsızlandırma, tarım, hidroelektrik barajı, madencilik ve hızlı şehirleşme yüzünden sayısı çok azaldı. Akvaryum ticaretinin de gözdelerinden olduğu için yakalanması engellenemiyor.
Sadece Çin'deki Diançi Gölü'nde ve Yunnan'daki kaplıca göllerinde bulunuyor. Su kirliliği, aşırı avlanma, göl kıyılarındaki yapılaşma yüzünden üreme alanları çok daraldı. Seneye tamamen yok olabileceğinden korkuluyor.
Koruma çalışmaları sayesinde sayısı artmaya başlayan kritik türlerden. Brezilya'nın Toca Velha ve Serra Branca bölgelerindeki iki ana kolonide 250'den fazla Lear Macaw olduğu sanılıyor.
Neredeyse yok olmanın eşiğindeyken kurtarılan Mauritius Fody türü, 1993'ten beri yaşam alanlarını da biraz genişletti. Ancak Mauritius'un ormanlık alanlarında yaşayan Fody soyu hala tehlike altında olan hayvanlardan.
Papua Yeni Gine'deki Popondetta'da bulunan üç nehirde yaşıyor. Ancak şehirleşmenin hız kazanması ve nehirlerin buna bağlı olarak kirlenmesi, yaşam alanını daralttı. Akvaryum balığı ticareti de sayısını hızla düşürüyor.
Yüzde 90’lara varan rutubetin olduğu yağmur ormanlarında 30 yıl öncesine kadar sıkça görülen bu salyangoz türü bugün artık yok oldu. Nedeni de yaşam alanlarının daralması ve küresel iklim değişikliği.
Anavatanı güneybatı Kolombiya olan paçalı sinekkuşunun yaşam alanı sadece 10 kilometrekare. Tarım alanlarının ve uyuşturucu tarlalarının genişlemesi yüzünden soyu neredeyse tükenmek üzere. Mevcut nüfusun çok çok az olduğu düşünülüyor.
Anayurdu Filipinler'deki Panay adası olan bu kertenkele türü, yaşlı ve rutubetli yağmur ormanlarında yaşıyor. Ormanların hızla tarımsal alana dönüştürülmesi yüzünden neredeyse hiç üreyemiyorlar.
Anayurdu Kamerun'daki Barombi Mbo Gölü. Sığ bölgelerde, dipte yaşıyor. Gölden tarımsal ve kentsel kullanım için su çekilmesi yüzünden hızla azalıyor. Akvaryum ticaretinde de kullanılıyor.
Nüfusu kritik düzeyde düşük. Panama'nın ortalarında hala yaşadığı düşünülüyor ama son 3 yıldır hiç birinin sesi kaydedilemedi. Suni üretimi deneniyor ama henüz başarılamadı. Gelecek yıl 'soyu tükenmiş türler' listesine alınabilir.
Anavatanı Etyopya olan Sidamo'nun yaşadığı çalılık alanlar neredeyse yok olmuş durumda. Kuraklık ve insan nüfusunun göçler yüzünden artması sonucu nüfusu 100'lerle ifade edilen rakamlara düşmüş durumda.
Bu yıl yok olmak üzere olan türler arasına katılan tepeli grebe, Arjantin'in en güney ucundaki bazaltlı göllerde ürüyor. İklim değişimi yüzünden bu göllerin sayısı 2006'da yarılanmış ve su seviyesi 2-3 metre düşmüştü. 1997'de 3-5 bin olarak tahmin edilen nüfus bugün 2 bini bile bulmuyor.
Kenya ve Tanzanya’nın rutubetsiz ormanlık ve çalılık alanlarında yaşadığı bilinen bu ağaç türüne bugün maalesef sadece tek bir noktada rastlanıyor. Tarım alanı açma çalışmaları yüzünden bu alan da ortadan kalkmak üzere.
Filipinler'e özgü bir tür daha. İki cinsi var ama ikisi de ormanların tarım alanı yapılması yüzünden yok olmak üzere. Su kirliliğinin üremeyi engellemesi de cabası.