Zamandan tasarruf ettiğimizi zannederek hızlıca geçiştirdiğimiz bu yemek araları aslında ne kadar sağlıksız aklımıza bile getirmeyiz.
Evet doğru duydunuz belki zamandan tasarruf ettiniz ama sağlığınızı kaybediyorsunuz. Hızlı yemek yeme birçoğumuzun farkında olmadan yaptığı bir beslenme şeklidir. Ancak yapılan araştırmalar göstermiştir ki, hızlı yemek yiyen kişiler yavaş ve ağır yiyenlere göre daha hızlı kilo alıyor, şişmanlıyor. Hızlı yemek şişmanlığa katkı sağlıyor, obeziteye yön veriyor.
İhtimaller yüzde 84’ü buluyor
Yavaş yemek yiyen kişilerle, hızlı yemek yiyen kişiler karşılaştırıldığında hızlı yemek yiyen erkeklerin şişmanlama ihtimalleri yüzde 84'ü bulurken, kadınlarda bu oran iki katına çıkabiliyor. Yemeklerini hızlı bir şekilde yemelerinin yanında tıka basa doyana kadar yemek yemeğe yatkın kişilerin şişmanlama ihtimalleri ise 3 katını buluyor. Uzmanlar, ''hızlı yemek yenince mideden tokluk sinyalleri beyne gidene kadar mide çoktan tıka basa doluyor, bu sebeple de hızlı yemek yemek şişmanlatıyor'' diyerek. besinleri yeterince çiğnememiz gerektiğini belirtiyor.
Hızlı Yemek Yemenin Zararları
Hızlı yemek yeme kişiye kilo aldırdığı için kiloya bağlı kalp hastalıkları, nörolojik hastalıklar, solum sisteminde rahatsızlıklar, kas ve iskelet sisteminde oluşan hastalıklara davetiye çıkarır.
Gıdaların midede ve bağırsakta hazmedilme süreleri uzar, organlar yorulur mide ve bağırsak rahatsızlıklarına neden olur.
Midenin yeterince öğütülmemiş besinleri hazmetmek için harcadığı fazla çaba mide ağrısı, gastrit veya ülser gibi rahatsızlıklara, bağırsakta ise bu besinleri atmak için sarf ettiği fazla çabadan prostat gibi hastalıklara yol açar.
Hızlı yemek yeme mide kanserine de sebep olmaktadır.
Yemeği küçük lokmalar şeklinde ve ağır ağır yemek, midenin sindirimi için gereken salgıları daha kolay salgılamasını sağlar. Böylece midede gaz, şişkinlik, hazımsızlık sorunu yaşanmamasıyla kansere yol açabilecek etkenlerde engellenmiş olur.
Fazla yemek yendiğinde, mide hazım için daha çok enzime ihtiyaç duyar. Sağlıklı bir insanın midesi 200-250 gr. yemeğin birinci hazmını, besinlere ve kişinin hazım gücüne göre 3-4 saat içinde gerçekleştirebilir. Bu miktarda yemeği hazmetmek için kalp zorlanmadan rahatça çalışacaktır. Bunun 2 katı yemek yendiğinde, yemeğin hazmedilmesi ve fazlalıkların kısmen depolanarak, kısmen çıkartılması için, kalbin 4-6 kat daha fazla çalışması gerekir.
Bu işlem yalnız kalbi değil, besinleri hazmetme, depolama ve fazlalıkları vücuttan uzaklaştırmakla görevli diğer organları da yıpratır. Genç bir insan fazla yemek yediğinde, vücudu kuvvetli olduğundan hazmederek, fazlalıkları dışarı atabilir.
Ancak fazla yemek alışkanlık halini alır ve zorlanma devam ederse, bu kuvvet tükenir, fazlalıkların giderek daha artmasıyla, vücutta depolar oluşur. Depolar dolduktan sonra, atıklar kanla birlikte dolaşmaya başlar, böylece kan ağırlaşır ve kan dolaşımı yavaşlar. Kandaki ağırlaşan atıklar, damarlarda birikmeye ve zamanla damarları tıkamaya başlar. Daralmış damarlardaki kan, organları yeteri derecede besleyemeyecek kadar azalır. Beslenemeyen organlar beyne "biz açız" uyarısı gönderir, beyin de bu çağrıya cevap olarak iştahı çoğaltır. Bu, insanı daha da çok yemeye zorlar. Yedikçe kandaki fazlalıklar ve damarlardaki tıkanıklıklar çoğalır.
Kan daha da koyulaşır, organların açlık hissi daha da artar. Bu kısır döngü devam ederken, insanlarda konsantrasyon, hafıza, düşünme, anlama ve öğrenme yeteneği azalmaya, hastalıklar birer birer kendini göstermeye başlar.