Kayseri Özel Tekden Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahîsi Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Ünsal Güneş, varis hastalığının kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görüldüğünü belirtti. Güneş, varisi insanların estetik amaçlı değil bir hastalık tedavisi olarak değerlendirmelerini ve mutlaka tedaviyi yaptırmalarını gerektiğini söyledi.
Dr. Tuğrul Güneş, varis hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Varis bacak toplardamarların genişlemesi, uzaması ve kıvrımlı hâle gelmesi olarak tanımlandığını anlatan Güneş, şöyle devam etti: “Kadınlarda erkeklere nispeten üç kat daha fazla görülür. Yaşla birlikte varis görülme sıklığı artmaktadır. Ayakta sabit olarak uzun süre duran kişilerde varis gelişebilir. Öğretmenler, hemşireler, cerrahlar, polisler, diş hekimleri ve garsonlar gibi bazı meslek grubu çalışanları risk altındadır.”
Güneş, varis tedavisinin uzman hekimlerce, hastane ortamında yapılmasının en doğru yol olacağını belirterek, tedavi yöntemleri hakkında şu bilgiler verdi: “Skleroterapi (iğne tedavisi) yapılmaktadır. Bacaktaki varislerin içine çok ince iğneler ile bir madde verilerek toplardamarın yakılmasıdır. Çapı 1–3 mm civarında olan varislerde başarıyla kullanılabilir. Her seansta belli bir alan yapılmakta ve belirli aralıklarla hasta çağrılarak tedavi tamamlanmaktadır. Hasta girişim sonrası yürüyerek evine gidebilmekte, araba kullanabilmektedir. Girişim sonrası 3–5 gün arasında varis çorabı giyilmesi önerilmektedir. Başarı oranı oldukça yüksektir."
Lazer tedavisinin varis tedavisinde son 5 yıldır gittikçe artan yaygınlıkta kullanıldığını bildiren Güneş, şunları kaydetti: "Cildin dışından verilen lazer ışınları ile çapı 1 mm altında olan toplardamar genişlemeleri yok edilebilir. Daha geniş çaplı varisler, cilt dışından lazer ile tedavi edilmemeli, içten lazer ile kapatılmalıdır. Seçilmiş hastalarda uygulanması önerilir. Diğer bir yöntem cerrahî tedavi. Cerrahî tedavi gereken hastalarda, genişlemiş varis yumakları küçük cilt kesileri ile çıkarılır ve diz altındaki ana yüzeyel toplardamar, muhtemel bir koroner baypas ameliyatında kullanılacağından olabildiğince korunur. Ameliyat kesileri, 2–3 mm uzunlukta kesilerdir ve çok zaman dikiş gerektirmeden iyileşmektedir. Bu nedenle ameliyat sonrası iz kalmamaktadır. Girişim yan dal varislerin çokluğuna ve hastanın isteğine bağlı olarak genel anestezi veya lokal anestezi altında yapılabilmektedir. Hasta genelde aynı gün ayağa kalkıp evine gidebilmekte, üç dört gün dinlenme önerilmekte ancak kesin yatak istirahatı gerekmemektedir.”
Güneş, hastanelerinde skleroterapi (iğne tedavisi) ve cerrahi tedavi yöntemlerinin başarıyla uygulandığını anlattı.
Kişilerin variste korunması için yapacakları şöyle sıraladı: "Varis gelişiminde en önemli faktörler genetik eğilim ve hareketsi yaşam tarzı. İnsanlar genetik yapılarını ve kolay kolay yaşam tarzlarını değiştiremeyeceklerinden varis oluşmasından kesin korunma söz konusu değildir. Ayrıca varis gelişimini engelleyecek bir ilaç bulunmamaktadır. Değişik kaynaklarda belirtilen varis önleyici kremlerin bilimsel olarak yararı görülememiştir. Bu nedenle alınabilecek en önemli önlemler kilo kontrolü, düzenli egzersiz, uzun süre sabit pozisyonda kalmaktan kaçınma ve koruyucu varis çorabı kullanmaktır.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz