Op. Dr. Kurt: "Çocuklarınızda kekemeliğin kendiliğinden geçmesini beklemeyin"

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yücel Kurt, kekemeliğin çocuklarda özgüven eksikliği, başarısızlık kaygısı, okul başarısızlığı, depresyon gibi sorunlara da neden olabildiğini, bu nedenle ailelerin kekemeliğin kendiliğinden geçmesini beklemeleri doğru olmadığını belirtti.
Finike Devlet Hastanesi Başhekimi aynı zamanda Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yücel Kurt 22 Ekim Dünya Kekemelik Günü dolayısıyla önemli bilgiler paylaştı. Kurt, kekemeliğin genellikle çocuklarda 2-6 yaşları arasında ortaya çıktığını ve hastalığın toplumda yüzde 3-4 oranında görüldüğünü, Kekemeliğin konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğu olduğunu, akıcılıkta ortaya çıkan bozukluklar, uygun olmayan duraklamalar, tekrarlamalar ve benzer problemler konuşmanın doğal akışını etkilediğini dile getirdi.
Kekemeliğin okul çağında, nadiren yetişkinlikte de ortaya çıktığını belirten Kurt, "Yarıya yakını kendiliğinden geçer, diğer yarısı kalır. Genellikle ailedeki daha küçük çocuklarda görülür. Erkeklerde kadınlara göre 3-4 kat daha fazla görülür. Kentsel kesimde kırsala göre daha çok gözlenmiştir. Günümüzde çok farklı tedavi yöntemleriyle hastalık düzeltilmektedir. Özellikle okul öncesi dönemde tedavi edilen çocuklar ilerki dönemlerde hiç kekelememektedir. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının kekelediğini düşündükleri durumlarda hiç vakit kaybetmeden bir dil ve konuşma terapistinden yardım almaları gerekmektedir"" ifadelerinde bulundu.
Kurt, kekemeliğin çocuklarda özgüven eksikliği, başarısızlık kaygısı, okul başarısızlığı, depresyon gibi sorunlara da neden olabildiğini, bu nedenle ailelerin kekemeliğin kendiliğinden geçmesini beklemeleri doğru olmadığını belirtti. Kekeme çocuğu olan ailelere büyük görevler düştüğünü dile getiren Kurt, "Ailelerin çocuğun nasıl söylediğini değil, ne söylediğini dikkatle dinleyin. Çocukla konuşurken kısa ve basit cümleler kullanın. Çocuğunuz akıcı konuşmadığında da akıcı konuştuğundaki gibi davranın. Sakin bir konuşma ve dinleme ortamını sağlamaya çalışın" tavsiyesinde bulundu.