Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, “Buradaki bulgular bazı kemik ve seramik parçalarıydı. Bizim çalışanlarımızın fark edemeyeceği seramik parçalarını arkeologlarımız araştırırken buldular” dedi.
Ankar Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’nün (ADOB) eserlerini sahnelediği Ankara Opera Sahnesi’nde yapılan tadilat sırasında sahnenin altında kafatası ve çeşitli kemikler bulundu. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, İHA’ya yaptığı açıklamada, Ankara Devlet Opera ve Balesi binasının 1948 yılından beri Türkiye’de sahne sanatlarına hizmet eden hatta sahne sanatları tarihinin yüzde 99’unu bünyesinde barındıran bir bina olduğunu söyledi. Sahne altında sahne asansörlerinin yenilenebilmesi için ilk defa bu denli derin bir kazı yapıldığına dikkati çeken Gökmen, “O kazı sırasında bundan birkaç gün önce Ankara Müdürümüz Sayın Aykut Çınar’la otururken bize böyle bir haber gelince gerçekten hafif bir dehşet duyduk. Ama bu nasıl bir kalıntı olduğu konusunda bilgi sahibi olmadığımız için Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüzün arkeolog ve antropologlarından destek istedik. Onların yaptıkları tespit sonucunda burada devamlılık arz eden, bölgesellik arz eden bir arkeolojik buluntu değil tesadüfen başka hafriyatlarla buraya taşınmış olabilecek, tahminlere göre bin yıllık olabilecek bir kalıntıdan, bir kafatası bulgusundan söz edildi” dedi.
Gökmen, bulunan kafatasının o kadar gerçekçi olduğunu belirterek, “Bir sahnenin altında buna rastlanması, sahneden kalan veya metafor yapımı, sahnede kullanılan heykelleri, küçük aksesuarları imal eden atölyelerde yapılmış olabileceğini düşündük” dedi. Arkeologların tespitlerinin o yönde olmadığını vurgulayan Gökmen, “Ancak devamında hiçbir sakınca görmediler ve tadilat eksiksiz, zamanında ve aksamadan sürüyor” şeklinde konuştu. Gökmen, tadilatın Eylül ayının son haftası içinde tamamlanacağına işaret ederek, tadilatın çok kapsamlı olduğunu ve yapılışından beni Opera Binası’nın bu çapta bir tadilat görmediğini söyledi. Gökmen, Ekim ayından sonra sahne sanatlarının binada faaliyete geçeceğini ifade etti.
Gökmen, konuşmasında şunları kaydetti:
“Buradaki bulgular bazı kemik ve seramik parçalarıydı. Bizim çalışanlarımızın fark edemeyeceği seramik parçalarını arkeologlarımız araştırırken buldular ama bunların daha bilimsel bilgilerini arkeologlara ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne sormak yerinde olur.”