YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Oral Çalışlar: Artık memurun değil, halkın düğmesine dokunan yanıyor

Gazeteci Oral Çalışlar ve oğlu Reşat Çalışlar, Türkiye’nin olumlu yönde değiştiğini söyledi. Oral Çalışlar, “Ülkemizde...

Oral Çalışlar: Artık memurun değil, halkın düğmesine dokunan yanıyor

Gazeteci Oral Çalışlar ve oğlu Reşat Çalışlar, Türkiye’nin olumlu yönde değiştiğini söyledi. Oral Çalışlar, “Ülkemizde yıllarca vatandaşı döverek yönettiler. Memurun bir düğmesine dokunma yanarsın algısı vardı. Artık o algı değişiyor. Memur vatandaşın bir düğmesine dokunursa yanar düşüncesi hâkim.” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından Adapazarı Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Değişen Türkiye'de Özgürlüğün Sınırları’ konulu söyleyişi de gazeteci Oral Çalışlar ve oğlu Reşat Çalışlar konuşmacı olarak katıldı. Oral Çalışlar, son 20 yılda Türkiye’deki değişimi ve AK Parti’nin giderek artan oy potansiyelinin ve gücünün arkasındaki nedenleri üzerinde durdu. Reşat Çalışlar ise değişimin ve özgürlüğün geldiği noktanın felsefi boyutlarını kendi kuşağının bakış açısı ile anlattı. Geçmişten bugüne Türkiye’nin, ticaretin ve ekonominin geldiği noktayı ayrıntıları ile anlatarak konuşmasına başlayan Oral Çalışlar, “Türkiye olumlu yönde değişiyor. Türkiye’nin olumlu yönde bir değişim göstermesi uluslararası çapta da daha önemli bir aktör haline gelmesini beraberinde getiriyor.” dedi.

Bu yeni durum ile sadece ekonomik değil toplumsal ve kültürel değişimin de olduğunu ifade eden Çalışlar, toplumsal ve kültürel bir değişim ile birlikte toplumda geleneksel olarak algıların da değişime uğradığını kaydetti. Çalışlar, “Mesela şiddet. Şiddet bizim toplumumuzun bu zamana kadar geleneksel bir metodu olurken artık şiddetin ilkel bir yöntem olduğunu geç de olsa anlamış bulunuyoruz. Ülkemizde yıllarca vatandaşı döverek yönettiler. Memurun bir düğmesine dokunma yanarsın algısı vardı. Artık o algı değişiyor. Memur vatandaşın bir düğmesine dokunursa yanar düşüncesi hâkim.” diye konuştu.

"DİNDAR KESİM DEĞİŞİMİ TETİKLEDİ"

‘Türkiye’de değişimi tetikleyen, sürdürenler dindar kesimler olmuştur’ görüşünü dile getiren Çalışlar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Küresel gelişmelerle daha fazla iç içe geçen yeni bir dindarlık oluştu. Dindarlar Türkiye’nin, dünyanın farklı bir noktaya gittiğini fark etti. Ticarette de siyasette de değişimi fark ederek kendilerini küresel değişime adapte etti. Fikri yapısını geliştirdi. AK Parti’nin sürekli yükselen oy potansiyelinin altında bu değişim yatıyor. Ama bu değişimi CHP, asker ve üniversiteler anlayamadı. CHP değişimi tahlil edemediği için daha sağlıklı bir siyaset anlayışı ile hareket edemedi. Cumhuriyet gazetesinde bulunan arkadaşlar seçim zamanları AK Parti’nin yüzde 20 CHP’nin yüzde 40 oy alacağını düşünüyorlardı. Halkı iyi tahlil edemeyen bu kesimler eskiden beri radikal değişikliklerle toplumu değiştirebileceklerini sandı. Bu doğru değildir. SSCB, Arnavutluk ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerle, bu düşüncenin doğru olmadığını anlamış bulunuyoruz. AK Parti gerçeğini kavramadan siyaset yapmanın doğru sonucu vermeyeceğini, körü körüne AK Parti karşıtlığı üzerinden siyaset yapılamayacağını anlamış bulunuyoruz.”

Reşat Çalışlar ise konuşmasına değişimin, modernleşmenin ve özgürlüğün tahlilini yaparak başladı. İnsanın değişime ve özgürlüğe bu kadar özlem duyması veya bu kelimelerin bu kadar büyük bir çekim alanı yaratabilmesinin nedeninin özgürlüğün zor elde edilebilen ve değişimin zor sağlanabilen bir şey olması yönünde teoriler olduğunu dile getiren Çalışlar sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsan aslında özgür olmadığı için özgürlüğe bu kadar anlam yüklüyor. Çünkü genetik kodumuz var ailemizden aldığımız bir takım kültürel kodlar var. Bizi bağlayan ekonomik koşullar var. Bunun gibi birçok koşulların oluşturduğu sistem. Bu sistem insanı özgür olmayan bir varlık olarak konumlandırıyor. Bu yüzden özgürlük bu kadar caziptir. İnsan zor değişebilen bir varlık olduğu için özgürlük bu kadar caziptir. Belki çok az özgürlük ve değişimin olduğu bir dünyadayız. Bu neden özgürlük ve değişime bu kadar büyük anlam yüklüyoruz. Gürültülü gelen değişimler sahici değildir. Değişim ışık hızıyla gelirse değil sessizce gelirse daha makbuldür. Değişim yürüyerek gelir. Sadece uğruna bir bedel ödenirse özgürlük anlamını kazanmış olur düşüncesi var. Bir siyasi lider topluma özgürlüklerden bahsettiği zaman, bu özgürlük için çok ağır bedeller ödedik demesi gerekiyor. Bunu demediği zaman etki yapmıyor. İnsan beyninde öyle bir bağlantı var. Özgürlük için bedel isteyen bir bağlantı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler