İZMİR (İHA) - Türkiye'nin en önemli kültür varlıklarından olan Efes Antik Kenti'ndeki gelişmeler Selçuk'ta yaşayanları ve esnafı tedirgin ediyor. Diken üstünde olduklarını belirten esnaf, soruna çözüm bulunmasını istedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın işletmesini özelleştirmeye hazırlandığı Efes Antik Kenti'ndeki tuvaletlere esnafın girmesi yasaklandı.
Son dönemde yaşanan gelişmelerden çok büyük bir tedirginlik duyduklarını ifade eden Efes Turistik Eşya Satıcıları Derneği Başkanı Ömer Athan, kendilerine gönderilen yazıyla şok geçirdiklerini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Efes Antik Kenti'nin işletmesini özelleştirme kararı almasından bu yana üzerlerinde büyük bir baskı olduğunu ve bu baskının giderek arttığını belirten Athan, "Biz 1960'lı yıllardan bu yana burada emek veriyoruz. Yaklaşık 40 yıldır buranın esnafıyım. Son günlerde bizler ve Selçuk halkı diken üstünde. Büyük bir tedirginlik yaşıyoruz. Buranın özelleştirileceği söyleniyor. İşletmesinin bazı kurumlara devredileceği anlatılıyor. Bizler buranın gerçek sahipleriyiz. Eğer burası birilerine devredilecekse, bu kişiler kesinlikle Selçuklu olmalı. Selçuk Belediyesi burayı işletenlerin arasında olmalı. Birçok yetkiliyle görüştük. Kültür ve Turizm Bakanı bizim buradaki haklarımızın korunacağını söyledi. İşletmeye talip olan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, 'Köylü köyünden kovulamaz, kimse haksızlığa uğramayacak' dedi. Burası özelleştirmeye doğru gidiyor. Bizi ekmek yediğimiz bu yerden atmak istiyorlar. Çok tedirgin durumdayız" dedi.
Efes Müze Müdürlüğü'nden kendilerine gönderilen yazının şokunu yaşadıklarını ifade eden Dernek Başkanı Athan, "Hiç anlamadığımız bir yazıyla karşı karşıyayız. Bize Efes Müze Müdürlüğü'nden bir yazı geliyor. 'Buradaki esnaf içerideki tuvaletleri kullanamaz' diyor. Peki buradaki 60 kişi ve yanlarında çalışanlar ihtiyaçlarını nerede giderecek? Başka tuvalet yok. Özelleştirme nedeniyle üzerimizdeki baskılar giderek artıyor. Tüm esnaf ve Selçuk halkı tedirgin. Yeni turizm sezonu yaklaşıyor. Kimse ne yapacağını bilmiyor" şeklinde konuştu.
Selçuk Ticaret Odası 2. Başkanı Yusuf Dereli de, Efes Antik Kenti'ndeki esnafın çok büyük bir katma değer sağladığını ve bunun göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Özelleştirmenin yapılması gerektiğini; ancak esnafın da mağdur edilmemesi gerektiğini söyleyen Dereli, "Burada on bin çeşit mal satılıyor. Bu ürünler Selçuk başta olmak üzere çevre il ve ilçelerden temin ediliyor. Yaklaşık 3-4 bin kişi buradaki pazardan geçimini sağlıyor. Selçuk'ta sanayi yok, tarım ve turizm var, tarımın hali de ortada. Bu ilçenin tek geçim kaynağı turizm. Başka çıkar yolumuz yok. Özelleştirme adı altında bizi buradan çıkarmak, yerimizden yurdumuzdan etmek istiyorlar. Biz buna üzülüyoruz" dedi. Efes'in, İzmir Valiliği, Selçuk Belediyesi ve diğer kurumlarla birlikte kurulacak bir konsorsiyum tarafından işletilmesi gerektiğini vurgulayan Dereli, "Baskılar artıyor. Selçuk halkı da son derece tedirgin. Selçuklunun tek geçim kaynağı burası. Turizm yok edilirse halkımızın halini düşünmek istemiyorum" dedi.
"EFES ANTİK KENTİ YÖNETİM PLANI OLUŞTURALIM" Daha önce yaptığı açıklamayla Efes Antik Kenti'nin işletmesine talip olduklarını belirten Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür ise, ortada çok büyük bir problemin var olduğunu savundu. Başkan Ülgür, "Efes uzunca bir süredir sıkıntılı. Ortada kesin olan bir şey var, burası Ankara'dan yönetilemiyor. Yani daha pratik daha yerinde çözümler getirilmesi gerekiyor. Geldiğimiz son noktada TÜRSAB'ın bazı talepleri var. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu konuda birtakım girişimleri var. Bunlar hep sorunları çözmek adına konulan tavırlar. Geçtiğimiz süreç içinde Efes Antik Kenti'nin durumu defalarca tartışıldı. Bu haliyle Efes'in işletiminin TÜRSAB'a verilmesi sorunlara neden olur. Sorunlara yeni sorunlar ekler, yani çözüm getirmez. Bu çok açıktır" dedi.
Kendilerinin bir proje sunduklarını hatırlatan Başkan Ülgür, "Biz, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da olurunu alarak valimizin başkanlığında, belediyemiz, müze müdürlüğümüz, kültür müdürlüğümüz ve isterse TÜRSAB'ın da dahil olacağı bir 'Efes Antik Kenti Yönetim Planı' oluşturalım diyoruz. Bu yönetim planı içinde herkesin rolleri görevleri ayrılacak. Herkes kendi görevlerini yapacak. Efes Antik Kenti'nin gelirinin önemli bir kısmı direk bakanlığa aktarılsın. Bir kısmı da buradaki yönetimde kalsın. Ancak burada kalan paranın nerelere harcanacağı da baştan belirlensin" şeklinde konuştu.
Vefa Ülgür, Ankara'dan yönetilen Efes Antik Kenti'nin birçok sorununun oluşturulan plan dahilinde kolayca çözülebileceğini kaydederek, "Mesela Efes ören alanının yarıdan fazlası özel mülkiyet. Üretici tarlasına şeftali ağacı diktiği için yargılanıyor. Biz orayı sit alanı ilan etmişiz, devlet olarak. 15-20 trilyon kaynak alınıyor. Ancak bugüne kadar 1 dekar arazi istimlak edilmemiş. Avusturyalılar hibe bularak kazı yapıyorlar. Burada kazanılan paranın yüzde 1'i bile buraya harcanmıyor" dedi.
60 binin üzerinde arkeolojik eserin depolarda tutulduğunu da hatırlatan başkan, dünyanın en önemli kültür miraslarından birisi olan Efes Antik Kenti'ndeki kazılarda çıkarılan tarihi eserlerin içler acısı bir halde olduğunu öne sürdü. Ülgür, "Düşünebiliyor musunuz? Dünyanın en önemli arkeolojik merkezlerinden birisiyiz. Depolarda 60 binin üzerinde eser var. Bunları sergileyecek bir müzemiz yok, sadece 600-700 tanesini sergileyebiliyoruz. Müzede çeşitli sorunlar var, kadro yok. Daha önceki bakanlarımız da buranın bu yapıyla yürümediğini söylüyordu. Bugün de bu ortada. Bizim önerdiğimiz yönetim modeli, UNESCO'nun da dünya kültür mirasına almak için şart koştuğu modellerden birisi. UNESCO böyle bir yönetim modeli getirdiğimiz takdirde, Efes'i dünya kültür mirasına alacağını söylüyor. Ancak uzun zamandır böyle bir yapılanmaya gidilmedi. Bu çok büyük bir ihtiyaçtır" diye konuştu.