ABD'de Easton isimli bir bebeğe, tıp tarihine girecek bir operasyonla ilk kez kalp ve timüs nakli bir arada yapıldı. Easton, bu sayede organ nakli sonrası bağışıklık bastırıcı almak zorunda kalmayacağı öngörülüyor. Başarılı geçen bu ilk deneme, organ nakillerinde çığır açabilir.
Aslında prosedür ilk aşamada Easton'ın hayatını kurtarmak amacıyla bir deneme olarak yapıldı ancak sonuçlar, bu uygulamanın organ nakli konusunda çığır açacak bir yeniliğe yön verebileceğini gösterdi.
Nakledilen timüs bezi, Easton'ın vücudunun nakledilen kalbi reddetmesinin önüne geçmiş oldu.
Operasyonun üzerinden aylar geçtikten sonra Easton'un kalp naklinin başarılı olduğu, sağlığının olumlu şekilde geliştiği görüldü.
Timüs bezlerinin Easton'da da çalışmaya başlaması, vücudunun kritik bağışıklık hücreleri geliştirmesine yol açtı; bu da zaman içinde bağışıklık bastırıcı yani organı reddetmeyi önleyen ilaçları zaman içinde azaltmasına yardımcı oldu. Doktorlar, Easton'ın bir süre sonra bu ilaçları kullanmasına hiç gerek kalmayabileceğini öngörüyor.
Easton'ın Duke Üniversite Hastanesi'ndeki doktorlarından biri olan Joseph Turek, bu gelişmeyle ilgili "çok heyecanlı olduklarını" söyledi:
"Tolerans dediğimiz bu kavram nakillerde hep kutsal kase işlevi görüyordu, şimdi artık bu kapıyı aralamak üzereyiz. Bu gelişme, organ nakillerinin geleceğini değiştirme potansiyeli taşıyor."
Timüs bezleri T-hücrelerinin geliştirilmesine yarıyor, bu hücreler de vücuttaki yabancı maddelere karşı savaşıyor. T-hücreleri, vücuttaki bağışıklık hücrelerine "kim olduğunu" ve "kimin yabancı" olduğunu öğreten hücreler. Böylece bağışıklık hücreleri yabancı hücrelere karşı savaş başlatıyor.
Easton'a kalp nakli yapılan kişiden alınan kültürlenmiş timüs bezlerinin nakledilmesiyle, T-hücreleri yeni kalple aynı türde bağışıklık hücreleri üretilmesini sağladı. Bu da vücudun yeni dokuya hızla adapte olmasına yol açtı.
Easton güçsüz bir kalple doğdu, bağışıklık sisteminde de sorunlar vardı. Doğduktan sonraki ilk yedi ayını hastanede geçirdi, bu yedi ay içinde bir süre yaşam destek ünitesine bağlıydı. Birçok kalp ameliyatı da olmak zorunda kaldı. Vücudunun hastanede maruz kaldığı ve baş edemediği enfeksiyonlar için de ayrıca tedavi görmek zorunda kaldı.
Annesi Kaitlyn Sinnamon, o günleri hatırlayıp "Tüm bu süreç hayatta kalmasına yardımcı oldu ama aslında organ nakline kadar olan süreçte geçici bir yara bandı gibiydi" diyor.
Doktorları, bu deneysel operasyonu yapabilmek için ABD'nin Tıp Düzenleme Kurumu olan FDA'ya başvurdu. Bilindiği kadarıyla o güne kadar kimseye aynı anda kalp ve timüs bezi nakli yapılmamıştı.
Easton'ın hem yeni bir kalbe ihtiyacı vardı hem de bağışıklığını güçlendirmek için kalp sorunlarından bağımsız olarak timüs bezine ihtiyacı vardı. FDA, bu sebeple başvuruyu onayladı ve işlemler Ağustos 2021'de başladı. O zaman Easton sadece altı aylıktı.
Doktor Turek, "Biz iki nakli de gerçekleştirecek deneyime sahiptik. Bu sebeple aynı anda bu iki nakli yaptık. Ortaya çıkan ve nakiller konusunda büyük bir değişim yaratabilecek bu sonucu, tamamen şans eseri keşfettik" diyor:
"Laboratuvarda yaptığımız deneylerde timüs ve kalp naklini birlikte yaptığımızda tolerans geliştirildiğini de gördük.
"Kalp ve timüs bezlerinin aynı donörden alınması, nakledilen vücutta bağışıklık sistemini yeni baştan eğitmiş oldu.
"Bunun Easton için büyük bir fırsat olduğunu düşündük. Eğer uzun vadede işe yararsa, bu yöntem tüm organ nakillerinde kullanılabilir."
Sadece zamana değil, bu ikili naklin işe yarayıp yaramadığını görmek için çok sayıda deney ve çalışmaya ihtiyaç var.
Örneğin halihazırda gayet iyi çalışan timüs bezleri olan kişilere başka bir timüs bezini nakletmek nasıl bir sonuç verir; bunu henüz bilmiyoruz.
Doktorlar, Easton'a verilen bağışıklık bastırıcı ilaçları zaman içinde tamamen kesmeyi planlıyor. Böylece nasıl bir gelişme kaydettiği izlenecek.
Annesi Kaitlyn, "Umarım büyüdüğünde vücudundaki tüm bu ameliyat izlerinden gurur duyar ve bunların sadece kendi hayatını değil; başka birçok insanın da hayatını kurtaran bir keşfe yaradığını görür" diyor.