HABER

'Organize işler'

Seçimlerde kullanılacak oy pusulularının basımındaki skandal, gözleri 2007'deki ihaleye çevirdi. CHP adayı Sinan Aygün: Bu işler organize işler.

12 Haziran seçimlerinde kullanılacak oy pusulalarının basımı ihalesinde yaşanan skandal, gözlerin bundan önceki seçimlerde yapılan ihalelere çevrilmesine neden oldu.

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, 2007’de yapılan ihaleden sonra 4.5 milyon TL bedele itiraz ederek basım işinin 1 milyon TL’ye yapılabileceğini savunan ve son ihaleyle haklı olduğu ortaya çıkan Ankara Ticaret Odası eski Başkanı ve CHP milletvekili adayı Sinan Aygün, sorunun muhammen bedel belirlenmeden ihaleye çıkılması olduğuna dikkat çekti.

11 MİLYON 990 BİNDEN, 899 BİN LİRAYA DÜŞTÜLER
12 Haziran’da yapılacak seçim için oy pusulası basım ihalesini önce 11 milyon 990 bin liralık teklifle kazanan firmanın, 3 gün sonra tekrarlanan ikinci ihaleyi 899 bin liraya alması üzerine 2007’deki ihale yeniden gündeme geldi.

2007’de Başak Matbaacılık’ın oy pusulalarını basım işini 4.5 milyon TL’ye yakın bir fiyata alması o tarihte de tartışılmıştı. İhaleye girme yeterliliği bulunmadığı gerekçesiyle elenen firmalar konuyu Kamu İhale Kurumu’na itiraz yoluyla taşımış, ancak kurum işin aciliyeti gereği görüşülmesine yer olmadığına karar vermişti. Konu dava yoluyla Danıştay’a da taşınmış ancak dava reddedilmişti.

Aygün, Vatan gazetesine yaptığı açıklamada “2007 yılında oy pusulası için yaptıkları ihalede 4.5 milyon liralık bir fiyat çıkınca, biz veryansın ettik. O zaman makina parkı yetersiz olduğu gerekçesiyle ihaleden elenen iki firma Kamu İhale Kurumu’na başvuruda bulundu. Yetersizlik nedeniyle elenen iki firmanın Ankara Sanayi Odası’nca verilmiş ve TOBB tarafından onaylanmış kapasite raporları bulunuyordu. Yaklaşık 4.5 milyon liraya ihale edilen işin 1 milyon liraya mal edilebileceğini söyledik. Ancak şikayetlerimizi dikkat almadılar. Yaptılar geçtiler” dedi.

‘Biz söylemiştik’

Oy pusulası basımı ihalesine ilişkin kritik noktanın bu tür ihalelerde ilan edilen “muhammen bedelin” belirlenmemesi olduğunu belirten Aygün, “O muhammen bedelin üzerine çıkılmaz. Burada böyle yapmıyorlar. Oysa biz dedik ki, ‘ATO’nun elinde böyle bir olanak var. Bizden isteyin biz size muhammen bedel belirleyelim. 7-8 bin kalem mal ve hizmet için biz muhammen bedel belirleyecek durumdayız. Onlarca matbaadan bu işin rasyonel fiyatı nedir diye fiyat toplarız oturur, analizini yapar muhammen bedel belirleriz. Bunu domates, patates için bile yapabilecek durumdayız’. Yanaşmadılar. Kimse bizden böyle birşey istemedi” şeklinde konuştu.

Bu ihalede de kimsenin ATO’dan muhammen bedel istemediğine dikkat çeken Aygün “Kendileri de belirlemediler. Sonra biz ihaleyi yakından takip ettik. Baktık ki 12 milyon lira gibi bir fiyat çıkıyor. Hemen 30-40 tane matbaa ismi belirledik. Faks çektik; ‘Bu ihale olmaz, bunlar da katılacaklar’ diye. Biz müdahale edip veryansın edince, ihaleyi iptal etmek zorunda kaldılar. Çok da iyi oldu. 12 milyon lira ne, 900 bin lira ne? Aradaki farka bak. Demek biz ortalığı ayağa kaldırmasaydık, 1 liralık işi 12 liraya yaptıracaklardı. Kim, neden yapıyor bilemem ama bu işler organize işler” dedi.

En Çok Aranan Haberler