HABER

Organize Şube'ye "polis" baskını

Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla geçen hafta İstanbul Vatan Caddesi'ndeki Organize Şube'ye baskın yapıldı. Elektronik ve fizik dalında uzman iki profesör de baskın ekibine katılarak, savcıya rehberlik etti.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ü dinlediği öne sürülen araç arandı. Çok sayıda operasyonla ilgili bilgiler kopyalandı. Ancak Ergenekon delilleri toplanmaya başlanınca, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı itiraz etti. Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'ne 11 Ağustos'ta iki savcı ve ikisi profesör 3 bilirkişi tarafından Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Ali Osman Paksüt'ün izinsiz dinlendiği iddiasıyla 'baskın' yapıldığı ortaya çıktı. Star gazetesinin haberine göre skandal olay, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan gizli bir ihbarla başladı.

"İZİNSİZ DİNLEME VAR" İDDİASI

İhbar üzerine harekete geçen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 22 Temmuz'da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği "gizli" ibareli yazıda, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Ali Osman Paksüt ve eşinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadale Şube Müdürülüğü'ne bağlı ekiplerce izinsiz dinlendiği ihbarı alındığını belirterek bu ihbar doğrultusunda "gerekirse Emniyet'teki tüm bilgisayar ve kayda el konulmasını" talep etti.

İLGİLİ MAHKEME İZİN VERMEDİ

Ancak ilgili mahkemelerden izin alınamadı. Talepten 20 gün sonra Fatih Adliyesi'ndeki nöbetçi mahkemenin müteferrik kararıyla (mahkemelerin esas, talimat ya da değişik iş defterlerine kaydını yapmaksızın verdiği kararlar) izin alındı. Fatih Adliyesi'ndeki nöbetçi mahkemeden alınan kararda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi doğrultusunda "İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nde yapılacak aramalarda elde edilen ve suç unsuru olabilecek tüm eşya ve kayıtlara CMK'nın 127'inci maddesine göre el konulması"na izin verildi.

HEPSİ KENDİ DALINDA UZMAN

Bunun üzerine 11 Ağustos 2008 günü Fatih Cumhuriyet Savcıları Sadık Gülyaz ve Basri Taş ile birlikte 3 bilirkişi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nün bulunduğu C Blok'un garajında inceleme yaptı. Bilirkişilerin hepsi kendi dallarında uzman kişilerdi. İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde görevli ögretim görevlisi Prof. Dr. Nizamettin Erduran, İstanbul Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Telekomünikasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aydın Akan ve İstanbul Üniversitesi fizik bölümü ögretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mehtap Yalçınkaya ile birlikte bir fotoğrafçı ve bir katip baskına katıldı.

DİNLEME ARACI BULUNAMADI

Garajda bulunan ve yasadışı dinleme yapıldığı iddia edilen dört araç incelendi. "Observation" adı verilen ve uzaktan dinleme yapabilen Ford Tourneo Connect, Volkswagen Caddy, Hyundai Starex ve Hyundai H100 marka araçların görüntülerini tek tek çeken ekip, bilirkişilerin "Bu araçlarla uzaktan görüntü alınması mümkün, ancak uzaktan ses kaydedilmesinine yarayan herhangi bir donanım bulunmamaktadır" bilgisi vermesi üzerine araçların kayıt bölümündeki kasetleri incelemek istedi.

TÜM HARD DİSKLER TARANDI

Araçlarda kaydedilen görüntülerin tespiti için kayıt cihazlarının hard disklerindeki verilerin Teknik Büro Amirliği'nde bulunan "Ever Focus 3.5 harici kızaklı hard disk kutusu ile kopyalanması" gerektiğinin belirtilmesi üzerine, soruşturma ekibi garaj bölümünden Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne geçti. Burada hard disklerin içeriği incelenmeksizin kopyalanması işlemine başlandı.

İŞ ERGENEKON'A GELİNCE İTİRAZ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturduğu konu dışında, Ergenekon soruşturmasının da yer aldığı çok sayıda gizli soruşturmaya ilişkin dökümanların da kopyalanmaya başlandığı görüldü. Bu gelişme üzerine Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcıları hemen devreye girdi.

SORUŞTURMAYA MÜDAHALEDİR

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (CMUK) 250'nci maddesine göre, devam eden bir soruşturmaya başka bir savcının müdahale edemeyeceğini belirten savcılar, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak bu operasyonun durdurulmasını sağladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, bu hard disklerdeki görüntülerin, halen devam etmekte olan ve gizillik kararı alınmış bir çok soruşturmaya ilişkin olduğu ve bu şekilde veri kopyalanmasının çalışmaların deşifre olması sonucunu doğuracağını belirterek Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği izne İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde itiraz etti. Bu durum baskın yapan heyete bildirilerek kopyalama işleminin mahkemeden bir karar çıkana kadar durdurulması istendi. Bunun üzerine kopyalama işlemi durdu.

BİR ÜST MAHKEME DURDURDU

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ağustos tarihli kararıyla Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi'ne baskın yapılması ve şüpheli dökümanlara el koyma kararını kaldırdı. Kaldırma kararının gerekçesinde, "Mahkeme kararıyla alınmış teknik takip çalışmalarının deşifre olması ve bunun sonucunda soruşturmanın sonuçsuz kalması kuvvetle muhtemel olduğundan, haklarında mahkeme kararı bulunan teknik takip çalışmalarının istisna tutulup, haklarında mahkeme kararı bulunmayan her türlü delil, bilgi ve belgele el konulmasına karar verilmiştir" denildi. Bu kararın ardından, Fatih Adliyesi'nden gelen soruşturma ekibi, gizlilik kararının ihlal edilmemesi için bilirkişilerin bu aşamadan sonra yapılacak işlemlerde hazır bulunmamasına karar verdi.

GÖRÜNTÜ VE SES KAYDI YOK!

Bilirkişilerin dışarı çıkarılmasının ardından, tüm belgelerin kopyalanması yerine Teknik Büro Amirliği eşliğinde o ana kadar kopyalanan verilerin Paksüt soruşturmasıyla ilgili olup olmadığı incelendi ve sonuçta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talep ettiği soruşturmaya konu olan bir görüntü ve ses kaydı bulunmadığı belirlendi. Bunun üzerine kopyalanan tüm kayıtların İstanbul Emniyeti'ne bırakılmasına, sadece araçlarının fotoğrafçı tarafından çekilen görüntülerinin Ankara'ya gönderilmesine karar verildi.

PAKSÜT DOBLO'DAN DİNLENDİĞİNİ ÖNE SÜRMÜŞTÜ

AKP ile ilgili kapatma davasının Anayasa Mahkemesi'ne gönderildiği günlerde, 13 Mayıs 2008 günü Mahkeme Başkan Vekili Osman Paksüt, eşiyle birlikte halen Ergenekon kapsamında aranan AKP eski milletvekili Turan Çömez'le buluşmak üzere Ankara Tenis Kulübü'ne giderken Doblo marka bir aracın kendilerini izlediğini farketti. Araçta dinleme cihazları olduğundan şüphelenen Paksüt ve eşi, şüpheli aracın yanına giderek içindekilerin kimliğini sordu. Araçtakiler polis çıktı. Ancak bagajı açmayı reddettiler. Ankara Emniyet Müdürü'nü arayan Paksüt, "Aracın narkotik şubeye ait olduğu ve kendileriyle ilgili bulunmadığı" cevabı aldı.

En Çok Aranan Haberler