Orgazm bazıları için hiç yaşanmamış ve eksikliği farkedilmeyen bir olay, bazılarına göre ise hayatın ve birlikteliklerin olmazsa olmaz ana şartlarından.
Orgazm,
"cinsel ilişki sırasında uyarılma sonrasında cinsel hazzın doruk yaparak zirveye ulaşması ve ruhsal anlamda tatmin ile sonuçlanan kısa ama oldukça özel bir an" olarak tarif ediliyor.
Ankara Hera Klinik olarak yaptığımız anketlerimize göre kadınların yaklaşık %70'i partnerleri ile ilişki sırasında orgazmı yaşayamıyor. Bu aslında çok büyük bir oran!
**Anorgazmi
**, yani orgazm olamama, sosyal hayatı, evliliği, hatta iş hayatını bile olumsuz şekilde etkileyebiliyor.
Bu yazımızda, **"orgazm olmak öğretilebilir mi, öğrenilebilir mi"
** sorularının cevapları yer alacaktır.
Orgazm olamama kadınlarda ne tür sorunlar oluşturur?
Toplumsal baskılanma ve yanlış yetiştirme tarzı, otokontrolün yüksekliği, mükemmeliyetçi kişilik yapısı ve yaşanan taciz gibi cinsel travmalar en sık anorgazmi (orgazm olamama) sebepleri arasında kabul ediliyor.
Kendi gözlemlerimize göre ülkemizde, erkeklerdeki erken boşalma sorunu da oldukça yüksek oranlarda ve kadınlardaki anorgazmi sorununu tetikliyor.
Henüz ön sevişme ve uyarılma sırasındayken kontrolsüzce boşalan erkek karşısında kadın kendisini son derece mutsuz, hatta kullanılmış hissedebilir. Seks sonrası erkek rahatlamış, ama kadın halen gerginliğini atamamış bir şekilde yatakta uzanır.
Anorgazmi; hayatlarında hiç orgazmı yaşayamamış veya önceden yaşayıp da daha sonra bu zevkten mahrum kalan, özellikle de eğitimli kadınların önemli bir kısmında bir eksiklik, kadın gibi hissedememe, ciddi konsantrasyon kayıpları ve özgüven eksikliklerine neden olabiliyor. Sorunu yaşayan kadın eşinden uzaklaşabiliyor, problem zamanla bir cinsel isteksizlik sorununa dönüşebiliyor. **Evlik sorunları, aldatma veya aldatılma da sıkça yaşanabiliyor.
**
Yatakta mutsuz olan bir kadın iş yerinde de motivasyon kayıpları yaşar, sinirli ve gergin davranır, unutkanlık ve konsantrasyon kayıplarına bağlı pek çok hatalar yapar. Artık cinsellik haz alınacak bir işlevden çok, adeta eşe karşı bir görev haline gelmiştir.
**Orgazm olmak suç olarak görülebilir mi?
**
Bazı kesimlerce, erkekler cinselliği kadına karşı bir
'fethetme, galip gelme' olarak görür. Kadının üstün olmasını erkek kaldıramaz ve ona kendisini yetersiz hissettirebilir. Bunun tek çaresi vardır: Eğer ki kadın ilişki sırasında rahat orgazm oluyor ve baskın davranıyorsa onu baskılamak, bastırmak.
Maalesef cinsel ilişkide rahat ve özgür davranan kadın, erkek eş tarafından hafif meşreplikle suçlanarak baskılanabilir. Çünkü sosyal öğretide yer aldığı şekliyle ilişkide 'galip gelecek taraf' her zaman erkek olmalıdır!
Orgazm olmak sonradan da olsa öğrenilebilir mi?
William H. Masters ve Virginia E. Johnson insanlardaki cinsel yanıt, cinsel bozuklukların tanı ve teşhisindeki ilk bilimsel çalışmaları gerçekleştirdi.
Masters ve Johnson, 1957'den 1965'e kadar yaptıkları ilk çalışmalarda, laboratuvar ortamında 382 kadın ve 312 erkek üzerinde cinsel yanıta bağlı anatomik ve fizyolojik değişimleri inceleyerek cinsel cevap döngüsündeki dört ayrı evreyi tanımladılar:
**- Uyarılma – heyecanlanma evresi
- Plato evresi: Orgazm öncesi tam uyarılmanın sağlanması
- Orgazm
- Çözülme evresi (Orgazm sonrası)
**
Orgazm ile ilgili çalışmaların temelini de bu ikilinin kitaplarında yer alan bilgiler oluşturuyor.
Kadınlar nasıl orgazm olur?
Öncelikle, orgazmı oluşturan lokomotif organ klitoris değil beyindir. 5 algı (dokunma, işitme, görme, koku alma ve tat alma) ile oluşan cinsel uyarılma beynin
"limbik sistem" dediğimiz alanda hareketlenmeye neden olur. Bu bölgedeki hareketlenme omurilik aracılığıyla genital alanı yöneten sinirlere kadar ulaşır. Genital alandaki kan akımının artışına neden olan parasempatik sinir aktivitesi, orgazm sırasında kendisini sempatik sisteme bırakır ve bu şekilde orgazm gerçekleşir. Orgazm sırasındaki kasılmalar 2-3 saniyeden nadiren de olsa 15-20 saniyeye kadar uzayabilir.
Orgazm olmak sonradan öğrenilebilir mi?
Cinsel terapilerle, kesinlikle evet. Her ne kadar cinsel istek ve arzular içgüdüsel temellerle gerçekleşse de **"cinsellik öğrenilen ve geliştirilebilen"
** bir işlevdir. Bu sebeple bir kadının orgazm olması da öğretilebilir. Ancak bunun için cinsel terapi şarttır.
Kendi gözlemlerime göre kadınların cinselliği fark ettikleri yaşlar 35'li, hatta 40'lı yaşların başlarıdır. "Neden o güzel duyguyu yaşayamıyorum, ne oluyor, acaba bir şeyleri kaçırıyor muyum?" şeklindeki kaygılar günümüzde her gün gittikçe artan sayıda kadının cinsel terapistlere başvurma sebebidir.
Tabii hayatı boyunca hiç orgazm olamamış bir kadının bu tedaviyi istemesi daha zordur. Yalnızca arkadaşlardan edinilen bilgiler sonrasında cinsel terapi ihtiyacı doğacaktır.
Bazı kadınlar ise rüyalarında veya gebeliklerinde birkaç kez orgazm olduklarını ve daha sonra bu duyguyu yeniden yaşamak istediklerini belirterek cinsel terapistlere başvururlar. Nitekim rüyalarda bilinçaltı frenleri ortadan kalkarak, gebeliklerde ise genital alana kan akımı artarak orgazm fonksiyonu daha kolay bir hale gelir.
Anorgazmi için verilen cinsel terapiler cinsellikle ilgili bilgilendirme ve egzersiz yaparak öğretme şeklinde özetlenebilir. **Tedaviler genellikle 8 ile 15 seans arası sürer.
** Tedavilerde eş desteği, gerekli durumlarda partnerdeki cinsel sorunların da çözümlenmesi ve evlilik terapileri de şarttır.
**SON SÖZ
**
Cinsellik ve orgazm olma her kadın için desteklenmesi gereken bir 'kadın olma' hakkıdır. Sağlıklı evlilikler için sağlıklı cinsel birliktelik koşulunun olduğu akılda tutulmalıdır. Her ilişkide kadının mutlaka orgazm olma şartı olmasa da, tatmin dolu cinsel birliktelikler çiftler arasındaki bağı güçlendirecektir.