ERZURUM (İHA) - Erzurum'da 9. Kolordu Komutanlığı, Jandarma Bölge Komutanlığı ve Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği'nin ortaklaşa düzenlediği çığ arama ve kurtarma tatbikatını izleyen 3. Ordu Komutanı Orgeneral Oktar Ataman, irtica ve bölücü terör örgütü ile ilgili sert mesajlar verdi.
Son dönemlerde ülke içerisinde milletle ordu arasına bir nifak sokulmaya çalışıldığını belirten Orgeneral Ataman, Yüce Türk ulusunun bağrından çıkardığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) kelimenin tam anlamıyla bir halk ordusu olduğunu kaydetti.
TSK'nın milletin kendisi olduğunu dile getiren Orgeneral Ataman, şöyle konuştu:
"En büyük komutanından en genç erine kadar hemen tamamı sizler gibi mütevazı ailelerin çocuklarıdır. Yine hepsi sizler gibi güçlü bir aile yapısına sahip, Türk geleneklerine bağlı inanç sahibi kişilerdir. Bu konuların aksini ima yoluyla dahi gündeme getirmek kimsenin haddi olmadığı gibi, bu tür iddiaları ileri sürmek TSK hakkında asılsız dedikodular çıkarmak, ordusuyla milleti arasına nifak tohumları sokmaya çalışmak bu millete ihanettir. Ancak bilmeliyiz ki, bu iddia sahiplerinin, sinsi ve asla vazgeçmedikleri değişmeyen amaçları vardır. 80 yıllık Cumhuriyetin temel ilkesi olan laikliği yıkıp, yerine irticai düşünceye ve şeriat düzenine dayalı bir devlet sistemini oturtmak isteyenler, bu amaçlarının önündeki en büyük engel olarak askeri gördükleri için, milletle ordusunun arasını açmaya çabalamaktadırlar. Ama bu gayretler boşunadır. Şu karşınızda duran her rütbedeki Mehmetçiklere bir bakın. Nasıl, sizlerin köylerinden çıkan Barışlar, Selamiler, Yasinler, İdrisler, Mikailler, Sinanlar şu anda yurdumuzun dört bir köşesinde Denizli'de, Ankara'da, İstanbul'da, Doğubeyazıt'ta, Giresun'da asker ocağında vatani görevlerini yapıyorlarsa, işte burada duran kardeşleriniz, ağabeyleriniz de ülkemizin dört bir yanından buraya gelip yüce milletimizin peygamber ocağı olarak nitelendirdiği bu kutsal yuvada hizmetlerini sürdürüyorlar. Onlar da kendi öz çocuklarınız gibi sizlerin evladı, kardeşi, bacısı, ağabeyi. Sizlerden farklı olmaları ayrı-gayrı görülmeleri mümkün değildir. İşte bu nedenledir ki, TSK gerçek gücünü elindeki harp silah ve vasıtalardan çok, aziz milletimizin kendisine beslediği büyük güven ve sevgiden almaktadır. Ne dış mihrakların çabaları, ne de iç ihanet odaklarının sinsi gayretleri TSK'nın dünyada bir benzeri görülmeyen bu çok müstesna konumunu değiştiremez. Dolayısıyla kimsenin kuşkusu olmasın ki, yüce Türk ulusu sadece ordusuyla değil, devleti ve toplumu oluşturan tüm unsurları ile el ele vererek Cumhuriyetimizin temel özelliği olan, laik, demokratik sosyal hukuk devleti olma niteliğini daima koruyacak, çağ dışı düşüncelerin ülke kaderine hakim olmasına asla izin vermeyecektir."
BÖLÜCÜ ÖRGÜTE "KUZU POSTU GİRMİŞ KURT" BENZETMESİ Türkiye'nin geleceğini etkileyen en büyük tehlikenin bölücülük olduğunu anlatan Orgeneral Ataman, "Ülkemizin geleceğini etkileyen bölücülüktür. Konu bütün ciddiyetiyle ortadadır. Kimse silahlı çatışma sona ermiş, iş bitmiş gözüyle yanıltıcı değerlendirmeler yapmamalıdır. Bölücü örgüt, isim değiştirse de yabancı destekçileri ve içerideki işbirlikçileriyle birlikte dışta ve içte faaliyetini sürdürmektedir. Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmayı reddetmiş, silahlı gücünü artırarak korumaya devam etmektedir. Üstelik silahlı gücünün bir bölümünü de yurt içinde bulundurmaktadır. Bunlar şimdilik aldıkları talimat gereği güvenlik güçlerimizin karşısına çıkmaktan kaçınmakta, ancak eylem hazırlığı yapmakta, uygun ortam ve fırsat kollamaktadır. Bölücü eşkıyanın kuzu postuna bürünmüş kurt görünümündeki bazı siyasi uzantıları ise legal görünüm altında demokrasinin nimetlerinden, sözde dost ülkelerin el altından sağladığı siyasi ve parasal destekten de yararlanarak ülkeyi bölmek yolundaki hain emelleri doğrultusunda yoğun faaliyet içindeler. Ancak inanıyoruz ki, Türk milleti 'Ne yapalım demokrasi böyle istiyor, kaderimize razı olalım' diyerek bu ülkenin bölünmesine seyirci kalmayacak, her ne pahasına olursa olsun vatanını böldürtmeyecektir. Bu bağlamda Kuzey Irak'taki gelişmeler bizim için son derecede önem taşımaktadır. Etnik temellere dayalı çözümlerin yaratacağı kanlı girdap hızla çevresindekileri de içine çeker. Olayların nerede başlayıp, nasıl sonuç vereceği ise kestirilemez" diye konuştu.