HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Orlando saldırısı Trump'ın elini güçlendirir mi?

ABD'de 50 kişinin ölümüne yol açan Orlando saldırısı, Cumhuriyetçi Parti'den başkan adaylığını garantileyen Donald Trump'ın göçmen ve Müslüman karşıtı söylemlerini destekler mi? Kuzey Amerika muhabirimiz Anthony Zurcher'in analizi.

Orlando saldırısı Trump'ın elini güçlendirir mi?

ABD'de Demokrat Partili Hillary Clinton'a başkan olma şansı tanınan özel sohbetlerde hep bir "ama" sözcüğünün varlığı hissediliyordu.

Evet, Clinton'ın Cumhuriyetçi Parti'den rakibi Donald Trump'ın tartışmalı görüşleri karşısında şansı var, ama ya başkanlık seçimleri öncesinde radikal İslamcılar ABD'de bir saldırı düzenlerse ne olur? Acaba dengeler değişir mi?

Artık bu sorunun cevabını bulmak üzere olabiliriz.

Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump, Orlando'da eşcinsellerin gittiği gece kulübüne ateş açan saldırganın 'Irak Şam İslam Devleti IŞİD'e biat eden' Afgan göçmeni bir ailenin oğlu olduğu yolundaki haberler üzerine tweet atmakta gecikmedi.

Trump: "Radikal İslamcı terör konusunda haklı olduğum için iletilen tebrikleri takdir ediyorum. Ama tebrik değil, uyanık olunmasını ve katı davranılmasını istiyorum"

Trump'ın diğer bir çok tweet'i gibi, bu son yazdıkları da destekçileri ve kendisini eleştirenler arasında ses getirdi.

LGBT hakları savunucusu aktör George Takei'nin tepkisi, "bir kez daha bize liderlik edemeyeceğini gösterdin Donald" şeklinde oldu.

Başkan Barack Obama, 50 kişinin öldüğü saldırıyı "bir terör ve nefret eylemi" olarak niteledi.

Trump ise, 'Radikal İslam demeyi bile reddettiği için' Obama'nın istifasını istedi.

Trump "Hızla akıllı ve katı bir tutum almazsak, geriye bir ülkemiz kalmayacak" dedi, "Zira liderlerimiz zayıf. Ben bunun olacağını söylemiştim. Daha da kötüye gidecek. Artık siyaseten doğrucu davranmaya devam edemeyiz" diye konuştu.

Bu sözlerin tam olarak ne anlama geldiği belirsiz.

Orlando saldırısını düzenleyen Omar Mateen gibi ikinci kuşak Müslüman göçmenler özel taramadan mı geçirilmeli? Trump karşıtları tabii ki en kötü olasılığı düşünecek. Taraftarları ise ona hak verecek.

Trump, ABD'ye 65 bin Suriyeli göçmen alınmasını destekleyen Hillary Clinton'ı "Orta Doğu'dan göçmen alımını büyük ölçüde arttırmak istemek"le suçladı ve ABD'nin bu göçmenleri taramadan geçirmesinin, masraflarını karşılamasının ve ikinci kuşağın radikalleşmesini önlemesinin imkansız olduğunu söyledi.

Hillary Clinton da bu arada büyük oranda Obama'nın mesajı ile aynı doğrultuda bir açıklama yayınladı.

"Hem Hillary ile hem Orlando ile birlikteyiz" diyen LGBT toplumu temsilcileri.

Clinton Facebook'tan yayınladığı açıklamada "Ülkemizi yurt içindeki ve dışındaki tehditlere karşı korumak için çabalarımızı iki katına çıkarmalıyız" dedi.

LGBT toplumunu desteklediğini söyleyen Clinton, yeni silah kontrolü önlemleri alınması yolundaki çağrısını da tekrarladı.

Hillary Clinton, silah kontrolüne kampanyasında önemli bir yer ayırarak, bu konuda parti içindeki Sosyalist rakibi Bernie Sanders'a oranla daha solda bir konumda yer almayı başarmıştı.

Son açıklaması da konuyu ulusal güvenlik çerçevesine oturtma girişiminin bir parçası.

Clinton ile Trump arasında, açıklamalar ve sosyal medya mesajlarıyla süren söz düellosunda göç, militan saldırılar ve silah kontrolü konuları ön plana çıkıyor.

Trump, Müslümanların ABD'ye girmesinin yasaklanması yolundaki çağrısından sessizce geri adım atmaya başlamıştı. Oysa şimdi doğrudan buna atıfta bulunuyor ve hatta bu konuda övünüyor.

Trump, Amerikan kamuoyunun Orlando saldırısından sonra kendine hak vereceğine ve sınır güvenliğine ve göçe ilişkin önerileriyle, ılımlılığı savunan Clinton karşısında üstünlük kazanacağına güvenir gibi görünüyor.

Seçimlerdeki dengelerin böyle bir gerekçeyle değişme ihtimali daha düne kadar sadece bir teoriden ibaretti. Ama artık gerçek.

En Çok Aranan Haberler