ORSAM Başkanı Kanbolat: Artan terör olayları dış boyutlu

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Hasan Kanbolat, Türkiye’de son dönemde artan terör olaylarının Suriye ile bağlantılı olduğunu söyledi. Türkiye’nin Suriye’ye odaklandığı bir dönemde içerde terör saldırılarının şiddetlendiğini belirten ORSAM Başkanı Kanbolat, "Amaç, Türkiye’nin Suriye üzerinde odaklanmasının önüne geçmek ve iç meselelerine tekrar dönmesini sağlamaktır. İçerde terör tırmandırılarak, devletin, ordunun ve kamuoyunun dikkati Suriye’den ülkeye döndürülmek istenmiştir." dedi.
Sınır ötesi hava harekatı ile Türkiye’nin PKK’ya şu an için gerekli dersi verdiğini belirten Kanbolat, "Ancak bundan sonra ne olacak?" sorusunu gündeme getirdi. "Biz terörle mi yaşayacağız, zamanımız hep terörle mi geçecek?" diye soran Kanbolat, "Kuzey Irak’taki PKK kamplarının bombalanacağı zaten söyleniyordu. Bunu herkes biliyordu. Kandil’deki terör kampları havadan bombalanarak terör önlenebilecek mi? Maalesef bu mücadelenin daha etkin olması gerekiyor. Silahlı mücadele yanında başka önlemlerin de alınması gerekiyor. Bunu görmekteyiz. Oraya sadece çatışmalar oluyor şeklinde bakmak doğru değil." görüşünü dile getirdi.
Artan terör olaylarının muhakkak dış boyutunun da bulunduğunu bildiren Kanbolat, Türkiye’nin ne zaman dış politikada atılım içinde olsa ve aktif rol oynasa içeride sıkıntılar yaşamaya başladığını kaydetti. Kanbolat, ülkede son dönemde artan terör olaylarının Türkiye’nin Suriye ve Somali konusunda aktif rol oynaması arasında irtibat olduğunu söyledi. Kanbolat, Türkiye, Suriye’deki olaylar karşısında sessiz kalmayıp harekete geçtiğini, Somali’de yaşanan kıtlık felaketi karşısında da önemli bir yardım çalışması başlattığını hatırlatarak, "Suriye ile Somali ve başka dış konularında bu denli aktif rol oynayan Türkiye’de içerde nedense bir anda terör olayları artmaya başladı." diyerek terörün dış olaylarla da bağına vurgu yaptı.

"ABD, MEKSİKA’DA BİR ŞEY OLSA NASIL SESSİZ KALAMAZ, BİZ DE SURİYE’YE KARŞI ÖYLEYİZ"
Türkiye’nin Suriye’deki olaylara karşı hassasiyet göstermesinin normal olduğunu belirten Kanbolat, "Nasıl ki ABD, yakınlığı bulunan yanı başındaki Meksika’da ve Kanada’da da bir şey yaşansa sessiz kalamaz, aynen öyle de Türkiye akrabalık bağı olan sınır komşusu Suriye’de yaşananlara seyirci kalamaz." diye konuştu.
Suriye’nin en kötü zamanlarında Türkiye’nin kalkan olduğunu hatırlatan Kanbolat, "Şimdi Türkiye her zaman Esed yönetimine yumuşak davrandı niye böyle yaptı çünkü Suriye’nin önce ekonomik sahada reform yapmasını istiyordu. Ekonomik reformları siyasi reformlar takip edecekti, Türkiye Suriye’den bunu istedi. Bu plan çok güzel bir şekilde işliyordu. ABD’nin hedefinde olan bir ülke, Türkiye sayesinde rahat bir nefes aldı. Batı, Suriye’nin işini bitirmek istiyordu ancak Türkiye buna müsaade etmedi." ifadelerini kullandı.
Suriye yönetiminin bırakın siyasi reform yapmaya ekonomik reform yapan kesimi bile bertaraf ettiğini dile getiren ORSAM Başkanı Kanbolat, "Ekonomik reform yapan kesimler tasfiye oldu. Şimdi Suriye, Esed çevresindeki radikallere kaldı. Kim bunlar; Ordu ve derin devlettir. Şimdi bunların gücünü gösterdiğini görüyoruz." dedi.

"İRAN, SURİYE’Yİ AKDENİZE AÇILAN KAPI OLARAK GÖRÜYOR’’
İran Şiiliğinin bölgede etkili olmaya çalıştığını vurgulayan Kanbolat sözlerini şöyle sürdürdü: "İran Şiiliği için Suriye akdenize açılan bir kapı ve bunu kaybetmek istemiyor. İran bugüne kadar Arap baharı çerçevesinde yaşanan ayaklanmalara destek verdi ancak Şiilerin bulunduğu Bahreyn ve Şiiliğin başka bir versiyonu olan Nusayrilerin yönettiği Suriye’deki halk isyanlarına ise farklı yaklaşıyor. Bunları dış güçlerin desteklediğini söyleyerek karşı çıkıyor. Hatta Suriye’de olayların bastırılması için her türlü silah dahil teknik desteği veriyor."
Kanbolat, "Şubat ayında İrandaydım. Tahran’da ve diğer önemli şehirlerde bütün yollarda şunu gördüm; 'Kuzey Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşanan İslam devrimlerini kutluyoruz'. Ancak mart ayı geldiğinde Suriye’de başlayan olaylar karşısında tam aksi bir tutum içine girdi İran ve şu an Suriye yönetiminin en büyük destekçisi konumudadır."
değerlendirmesini yaptı. Kanbolat, İran’ın neden Suriye rejimini desteklediğini ise şöyle özetledi:
"Suriye’de Esed rejimi çöker ise sırada Lübnan’da Hizbullah gelecektir. Ve Şiiliğin Akdeniz’e çıkışı kapanacaktır. İran hem oluşturduğu kolidoru kapbetmemeyi hemde buna yenilerini eklemeyi düşünüyor. Bu yönde adım atıyor. Geçtiğimiz ay, İran, Irak ve Suriye arasında doğalgaz boru hattı anlaşması yapıldığını gördük. İran doğalgazı Suriye’ye aktarılacak. İran sadece bunla da yetinmiyor; Türiye’nin Suriye sınırındaki uçaksavar bataryalarında İran askerlerinin görev yaptığı söyleniyor. Bizzat İran üniformasıyla… Suriye askerleri kendi halkına silah çekmekte zorlandığında devreye orada bulunan İran askerleri girebiliyor. İran, Suriye’ye açık ve tam destek veriyor."

''İRAN'IN PKK'YI VURMA NEDENİ TÜRKİYE'NİNKİNDEN FARKLI''
İran’ın PKK’yı kendisinden ziyade Suriye’ye karşı bir tehdit olarak gördüğünü söyleyen Kanbolat, "İran’ın PKK’nın Pejak koluna yönelik sert müdahalesi PKK’yı kendine bir tehdit olarak görmesinden kaynaklanmıyor. Tam aksine PKK’yı Suriye için bir tehdit olarak gördüğünden müdahale ediyor. Kargaşa içinde olan Suriye’de bulunan Kürtlerin silahlandırılarak Suriye yönetimine karşı kullanılmasından endişe ettiğinden örgüt kamplarını vuruyor. Suriye’de yaşayan ve yönetimin tanımadığı Kürtlerin Esed’e karşı kullanılmasını istemeyen İran, PKK’yı vurmaya başladı." diye konuştu. İran’ın PKK’yı vurma nedenlerini bu şekilde sıralayan Kanbolat, Türkiye ile İran’ın PKK’ya karşı birlikte hareket ettiğinin de doğru olmadığını söyledi.

Çanakkale'de yoldan çıkıp boş araziye giren tur otobüsündeki 11 kişi yaralandı

Diyarbakır'da 180 kilogram esrar ele geçirildi