HABER

Orta Doğu dalgası Tibet'e yayılır mı?

Dalay Lama'nın siyasi liderlik görevini bırakması ne anlama geliyor? Gelişmeleri Hindistan'da takip eden Cem Sey'e sorduk.

Aylin Bozyap

BBC Türkçe

Tibet'in sürgündeki ruhani lideri Dalay Lama, sonunda beklenen planlarını açıkladı ve siyasi görevlerini seçilmiş bir lidere bırakacağını ilan etti.

Dalay Lama, bu sürecin Pazartesi günü sürgündeki Tibet parlamentosunda başlatılacağını söyledi.

Dalay Lama, "Daha 1960'larda, ben Tibetlilerin bir lidere, Tibet halkınca özgür şekilde seçilmiş ve benim görevi devredebileceğim bir lidere ihtiyaç duyduğunu söylemiştim. Şimdi bunu gerçekleştirme zamanının geldiği açıktır." diye konuştu.

Çin, Tibet'i topraklarının bir parçası olarak görüyor. Bir çok Tibetlinin gözünde ise Çin, işgalci ve sömürgeci bir güç. Tibet'in yirminci yüzyıldan önce uzun süre özerklik hakkı oldu ancak 1950'de Çin'in askeri operasyonuna maruz kaldı. Kanlı bir direniş yaşandı, 1959'da ise ruhani lider Dalay Lama, Hindistan'a gitmek zorunda kaldı. Dalay Lama şimdi Pekin'le orta yol arayışında, bağımsızlık olmasa da yeniden özerklik talep ediyor, Tibetliler için. Gelişmeleri Hindistan'dan takip eden gazeteci Cem Sey'e sorduk.

AYLİN BOZYAP: Dalay Lama'nın siyasi görevlerini bırakması ne anlama geliyor? Ruhani bir lider olduğu için, Tibet siyasetinde nasıl bir görev üstlenmiş durumda?

CEM SEY: Aslında Dalay Lama, Tibet toplumunun hemen hemen her şeyi. Yani ruhani liderliği, en önemli titri diyelim ama aynı zamanda devlet başkanı, Tibet toplumunun yasalarını kararlaştıran kişi. Hükümet başkanı olarak da geçiyor oysa bir başbakan da var.

BBC TÜRKÇE: Dalay Lama, siyasi yetkilerini seçilmiş bir lidere bırakma sürecini gelecek hafta başlatıyor ama bu aslında son 10 yıldır tartışılan bir konu, değil mi?

CEM SEY: Çok uzun süreden beri tartışılan bir konu ama gerçekleştirmesi de zor bir konu. Daha önce bazı görevlerini bıraktığı da biliniyor. O zaman da hep sıkıntı çıkmıştı ama şimdi tüm görevlerini birden devrediyor. Bunun yaratacağı bazı sıkıntılar var. Dalay Lama görevinden ayrıldığı zaman, geri kalan sürgündeki hükümet mensuplarının Tibet halkıyla herhangi bir ilişkisi yok, onlar tarafından seçilmiş değiller. Orada herhangi bir şekilde seçim yapma ve seçilme şansları da yok. Dolayısıyla ciddi bir meşruiyet sorunları doğacak.

BBC TÜRKÇE: Bölgede ve Çin ile ilişkilerin geleceği açısından bundan sonra ne tür gelişmeler beklenebilir?

CEM SEY: İlk akla gelen tabii, Çin hükümetiyle görüşmeleri kimin yürüteceği. Çünkü şimdiye kadar Çin hükümeti sadece Dalay Lama'yı üstelik sadece ruhani lider olarak kabul edip görüşüyordu. Sürgündeki Tibet hükümetini hiçbir şekilde tanımıyordu. Şimdi Dalay Lama'nın bu görevlerinden ayrılmasından sonra Çin hükümetiyle görüşecek herhangi bir kimse kalmıyor. Görüşmelerin akıbeti şu anda ciddi bir tartışma konusu.

Bir başka konu da Tibetlilerin bundan sonra nasıl bir politika izleyeceği, çünkü Dalay Lama büyük ölçüde Tibet halkının nabzını elinde tutabilen ve onları kontrol edebilen bir şahsiyetti. Dolayısıyla çeşitli siyasi görüşler, eğilimler ortaya çıkması ihtimali büyük.

BBC TÜRKÇE: Tibet halkı ne düşünüyor peki bu son gelişmeler karşısında, nasıl bir hava hakim?

CEM SEY: Çeşitli duygular, karışık duygular hakim Tibet halkında. Genci, yaşlısı hepsi üzüntü duyuyor ama özellikle Tibet gençliği içinde, sanki yeni bir başlangıç havası var. Bu tabii, daha radikal bir yaklaşımı da beraberinde getirebilir. Dalay Lama, bugüne kadar Çin içinde geniş bir özerkliği savunan bir çizgi izliyordu. Oysa Tibet Gençlik Kongresi başkan yardımcısının bana söylediği "onlar özerkliğe fazla önem vermiyorlar. Daha çok bağımsızlıktan yana tavır alıyorlar."

Mısır'da yaşananları örnek alıyorlar, orada da bunlar mümkün oluyor, insan düşüncelerini söyleyince bir sonuç alıyorlar gibi bir heyecan içindeler.

BBC TÜRKÇE: Pekin bu durumu nasıl karşılayacak? Sonuçta Çin Tibet'i kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor.

CEM SEY: Tabii, bu çok ciddi bir sorun oluşturacak. Bugüne kadar diyalog sadece Dalay Lama ile gidiyordu, bundan sonra diyaloğu kim sürdürecek, belli değil. Tibet halkının biraz daha radikalleşmesi ve taleplerini radikalleştirmesi, bağımsızlık istemesi ihtimali güçleniyor.

Bütün bunlar Çin hükümetini bir yandan çok rahatsız edecek ama öbür taraftan da şimdilik en azından Tibet halkının siyasi temsilcilerinin biraz da kendi içinde kriz yaşıyor olmasından dolayı Çin hükümetinin belli bir zamanı var, diyelim.

En Çok Aranan Haberler