Orta Doğu'daki Gelişmeler Türk Ayakkabı Üreticileri Için Fırsata Dönüştü

Çatışmalar sebebiyle Suriye'nin bölge ülkelerine ihracatında ciddi düşüş yaşanırken, bu durumun, bölgede faaliyet gösteren Türk firmalarının pazar payına olumlu yönde yansıdığı belirtiliyor. Bölgedeki gerginlik, Türk ayakkabı üreticileri için de fırsata dönüştü. Orta Doğu ülkelerine ciddi miktarda ayakkabı ihraç edildiği belirtildi.

Türkiye'nin, Suriye halkını yalnız bırakmaması ve Esed yönetimine karşı izlediği kararlı tavrı, Orta Doğu ülkelerinde Türkiye'nin elini güçlendirdi. Son zamanlarda bu ülkelerden Türkiye’ye sempatinin artması, Türk malına olan ilgiyi de beraberinde getirdi.
Bu durum, Türk ayakkabı üreticilerinin Orta Doğu ülkelerine olan ihracatını artırdı.

Kahramanmaraş Kunduracılar Odası Başkan Yardımcısı Mustafa Tosyalı, Suriye'deki savaşın Türk ayakkabı üreticileri için fırsata dönüştüğünü İifade etti. Tosyalı, Orta Doğu ülkelerine ciddi miktarda ayakkabı ihraç edildiğini belirtti.

Kahramanmaraş'ın, Türkiye’de ayakkabı üretiminde İzmir'den sonra ikinci sırada yer aldığını ifade eden Tosyalı, “Suriye'deki savaş oradaki kardeşlerimiz için acı bir durum. Fakat bizim sektörümüz için bir nevi avantaj oldu. Çünkü Suriye, Orta Doğu'ya, Çin'den sonra ayakkabı tedarik eden ikinci ülkeydi. Şimdi ise savaş nedeniyle üretim yapamıyorlar. Bu durum Kahramanmaraş, Gaziantep ve Antakyalı ayakkabı üreticileri için bir imkan oldu. Orta Doğu'ya ciddi miktarda ayakkabı ihraç ediliyor.” dedi.

"TÜRKİYE’NİN ELİNDEKİ FIRSAT TEŞVİKLE DESTEKLENMELİ"

Üreticiler, sektöre yönelik teşviklerle ihracatın daha çok artacağı görüşünde.
Elde edilen bu ilginin iyi değerlendirilmesi gerektiğini dille getiren Tosyalı, şöyle devam etti: “Bugün Türkiye’nin elinde iyi bir fırsat var. Son zamanlarda bu ülkelerden Türkiye’ye yönelik alım taleplerinde ciddi artış gözleniyor. Savaş nedeniyle Orta Doğu pazarında bir boşluk oluştu. Bu boşluğu Türkiye dolduruyor. Ama gümrük duvarları bizi ciddi manada etkiliyor. Uluslararası ambargo nedeniyle İran'ın para birimi düştü. Buna bağlı olarak ihracatçısının elindeki mal ucuzladı. Bizim yerimize Orta Doğu pazarına İran girmeye çalışıyor. İranlı üreticiler ayakkabıları kendileri üretmiyor. Çin'den düşük maliyetle ithal ediyorlar. Bu durum, bizim onlarla rekabet etme gücümüzü ortadan kaldırıyor. Suriye'de savaştan önce işçilik maliyetleri düşüktü. Bizim 10 dolara ürettiğimiz ayakkabıyı, Suriyeli üretici 6 dolara mal edebiliyordu. Savaş nedeniyle Suriye'deki üretim durma noktasına geldi. Bu durum Orta Doğu pazarında bir boşluk oluşturdu. Bu boşluğu da Türk üreticileri doldurdu. Türkiye'nin elinde iyi bir fırsat var.”

Ayakkabıcılık sektörünün de teşvik kapsamına alınması gerektiğini dile getiren Tosyalı, üreticilere imkan verildiği takdirde, düşük maliyetlerle üretim yapan Çin ve İran gibi ülkelerle rekabet edebileceklerini kaydetti. Sektörün ilgiye muhtaç olduğunu belirten Tosyalı, şöyle devam etti: “Orta Doğu, ayakkabı sektöründe Çin ve Suriye’nin pazarıydı. Suriye'deki savaş nedeniyle bize bir şans doğdu. Fiyatlarımızı, Suriye'nin sattığı fiyata çekebilirsek o zaman Orta Doğu bizim pazarımız olur. Bunun için de bizim işçilik ve hammadde maliyetlerimizin düşürülmesi gerekiyor. Bunu yaparlarken köklü çözüm önerileri ortaya atılmalı. Bu kapsamda, sektörümüz teşvik kapsamına alınarak, üreticilerimiz desteklenebilir. Bölge olarak Orta Doğu'ya çok yakınız. Bugün tekstil sektörüne verilen imkanlar ayakkabıcılık sektörüne de verildiği takdirde, Orta Doğu ülkelerine olan bölgesel yakınlığımızın verdiği avantajla Çin'le rekabet edebilir duruma geliriz.”

"TÜRK HÜKÜMETİNE BESLENEN SEVGİ İHRACATI ARTIRDI"

Bundan 10 yıl önce Orta Doğu insanının Türk malını tercih etmediğini hatırlatan Tosyalı, son dönemde AK Parti hükumeti tarafından yapılan açılımların meyvesini verdiğini, bölge insanının Türk malına rağbet eder hale geldiği söyledi. Tosyalı, “AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte Orta Doğu ülkeleriyle aramızdaki sınır birer birer kalkmaya başladı. Daha önce bu ülkeler Türkiye’ye düşman gözüyle bakarken, bugün hükümete olan sevgiden dolayı ülkelerinde satılan Türk malına ilgi göstermeye başladılar.” dedi.