Ortadoğu'da "Erdoğan çılgınlığı"

Financial Times gazetesi, "Erdoğan çılgınlığı"nın Ortadoğu’yu sardığına dikkat çekerken, "Türkiye, bağımsızlığı, dinamik ekonomisi ve canlı demokrasi nedeniyle hayranlık yaratıyor. Tüm bunlar ise, Arap dünyasında çoğu ve İran’da yok" diye yazdı. Buna karşın, "Kuşkusuz ki Sayın Erdoğan’ın, dikkatli hareket etmesi ve İsrail ve ABD ile ilişkilerdeki bozulmanın, bölgesel krizlerde arabuluculuk yapmak dahil, daha geniş hedeflerini zedelemesine olanak vermemesi gerektiğini biliyor" yorumunu da yaptı.

Financial Times gazetesi, Ortadoğu editörü Roula Khalaf imzasıyla yayınladığı, "Türkiye’nin bağımsız rolünden ders çıkartılmalı" başlıklı analizde "Ortadoğu’yu Erdoğan çılgınlığı sardı. Gazze’den Tahran’a Recep Tayyip Erdoğan, hayranlık duyulacak, gıpta edilecek ve ondan ileriye gidilmeye çalışacak adamdır" ifadesi kullanıldı.

Başbakan Erdoğan’ın, Gazze filosuna kanlı baskının ardından İsrail’e ağır eleştirilerde bulunarak bölgedeki halkının kalbinde taht kurduğu kaydedildiği analizde Erdoğan’ın ayrıca Ortadoğu’nun en zorlu sorunlarına derinlemesine girdiği, İran’ın ikinci plana itildiği, Mısır’ın da Gazze’ye uyguladığı ablukayı hafifletmek zorunda kaldığı belirtildi. Gazete şu görüşleri dillendirdi: "Ortadoğu’da kahraman olmak zor değil. Tek yapılması gereken şey İsrail’e meydan okumak ve ABD’ye karşı durmaktır. Sayın Erdoğan, bu ikisini tutkulu bir biçimde yaptı. Ankara, İsrail ile kavgası bitmeden BM Güvenlik Konseyinde İran’a yeni yaptırımlara karşı oy kullandı. Hizbullah’ın ulusal birlik hükümetinde ortak olduğu Lübnan bile çekimser kaldı."

**"TÜRKİYE, BAĞIMSIZLIĞI, EKONOMİSİ VE CANLI DEMOKRASİSİYLE HAYRANLIK YARATIYOR"**

Buna karşın gazete, "Sayın Erdoğan’a aşık olanların, neden, kendi liderlerinin adım atmaktan korktuğu alanlara girebildiğini düşünmelerinde yarar var. Türkiye, bağımsızlığı, dinamik ekonomisi ve canlı demokrasi nedeniyle hayranlık yaratıyor. Tüm bunlar ise, Arap dünyasında çoğu ve İran’da yok" diye yazdı.

AKP’nin, "İslamcı partilerin, daha ılımlı güçlere doğru evrimleşebileceği ve modern siyasi sistemlerle nasıl entegre olabileceği"nin bir modelini oluşturduğu belirtildiği analizde Erdoğan’ın "İsrail karşıtı tutumu" iç kamuoyunda olumlu yankıları bulduğu ve dış politika gündemini ilerleterek Türkiye’nin, Ortadoğu’da yeni oluşturulan "güç statüsü"nü sağlamlaştırdığı yorumunu da yapıldı. Analizde şöyle devam edildi:

**"TÜRKİYE’NİN KABİLİYETİ ÇEŞİTLENDİRİLMİŞ İLİŞKİLERİNDEN KAYNAKLANIYOR"**

"Ancak Türkiye’nin kendini ortaya koyma kabiliyeti, kendisini, bozucu bir unsur yerine bir arabulucu olarak önerme isteğinden olduğu kadar ABD ile yakın ilişkiler ve İsrail ile güçlü askeri bağları dahil çeşitlendirilmiş ilişkilerinden de kaynaklanıyor." Financial Times, İran ve Suriye aksine Türkiye’nin zarar vermeden, Gazze halkının acılarını uluslararası sahneye çıkarttığını, "Mavi Marmara" gemisinin yolcularının bazılarının öfkeli olsa da Gazze’ye silah taşımadıklarına dikkat çekerken Ankara’nın ayrıca ABD yardımına bağlı olmadığının altını da çizdi. Gazete, şu yoruma da yer verdi: "ABD ve Avrupa’da yetkililer için Türkiye’nin bağımsızlığının gündemlerindeki en önemli konulardan bazılarını karmaşıklaştırdığını izlemek rahatsız edici olmalı. Esasen Türkiye’nin tutumu, onlara, beklenmeyen bir demokratikleşme durumunda Ortadoğu’nun geri kalan kısmı nasıl gözükebileceğinin korkutucu bir ipucu vermeli.

**-İSRAİL VE ABD İLE İLİŞKİLERDEKİ BOZULMA, DAHA GENİŞ HEDEFLERİ ZEDELEMEMELİ**

Ancak kuşkusuz ki Sayın Erdoğan’ın, dikkatli hareket etmesi ve İsrail ve ABD ile ilişkilerdeki bozulmanın, bölgesel krizlerde arabuluculuk yapmak dahil, daha geniş hedeflerini zedelemesine olanak vermemesi gerektiğini biliyor.

Mutlaka amacı, İsrail’in eylemlerinden bir ölçüde hesap sorulmasını sağlamaktır, Yahudi devletin düşmanına dönüşmek değildir. Bu, Ortadoğu ve özellikle Arap dünyası için yararlı olur. Bölgenin, rol modellerine büyük bir ihtiyacı var ancak halkları, Türkiye’ye doğru nedenlerle bakmak istemelidir."