HABER

Ortadoğu'yu 2018 yılında bekleyen gelişmeler

- Ortadoğu'nun 2018'deki önemli gündemlerinin başında genel ve devlet başkanlığı seçimleri yer alıyor - ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ardından Filistin'in 2018'de BM'ye tam üye olma çabalarına hız vermesi bekleniyor - İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerleri inşasına 2018'de hız vereceğinin sinyallerini veriyor - Hizbullah'ın bölgedeki faaliyetleri, 2018'de Lübnan'ın yanı sıra bölgede de tartışılacak başlı

MUHAMMED ALİ AKMAN / FURKAN GÜLDEMİR - Arap Baharı'nın ardından siyasi, askeri ve insani krizlerin bir türlü sona ermediği Ortadoğu'yu 2018 yılında da yoğun bir gündem bekliyor.

Ortadoğu'nun 2018 gündeminde, bölgenin siyasi geleceği açısından kritik önem taşıyan seçimler yer alıyor.Bölgenin siyasi açıdan en karmaşık yapıya sahip ülkesi Lübnan'da, terör örgütü DEAŞ'la mücadelenin sona erdiği ilan edilen Irak'ta, siyasi gerginliğin devam ettiği Mısır'da, çatışmaların halen sona ermediği Libya'da ve Arap Baharı'nın başladığı Tunus'ta, 2018 yılının en önemli gündem maddesi olarak seçimler öne çıkıyor.

Savaşların, etnik ve siyasi çatışmaların devam ettiği Ortadoğu'da, 2018 yılında bölgesel güç mücadelesinin de yoğun bir şekilde devam edeceği öngörülüyor.

- Filistin yönetiminden BM atağı

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ardından Filistin yönetiminin BM'ye tam üye olma ve devlet olarak tanınma çabalarına hız vermesi bekleniyor.

Filistin tarafı, 2018'de yürüteceği bu yöndeki çabalardan netice alacağını tahmin ediyor. Trump'ın Kudüs kararına karşı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve BM'de oluşan bloğun Filistin'e verdiği siyasi desteğin 2018'de de sürmesi ve Filistin Devleti'nin BM'ye tam üye olması bekleniyor.

Filistin yönetimi, ABD'nin ve onu takip edebilecek bazı ülkelerin Tel Aviv'deki Büyükelçiliklerini Kudüs'e taşımalarını engellemek için diplomatik çabalarına devam edecek. Bununla birlikte ABD yönetiminin bu kararından vazgeçmesi ise zor görünüyor.

Filistin tarafı, Trump'ın Kudüs kararının ardından ABD'nin Filistin-İsrail arasındaki muhtemel barış görüşmelerinde artık bir rolünün olamayacağını açıklamıştı. ABD yönetiminin Filistin tarafıyla ilişkileri düzeltmek için girişimlerde bulunması beklenebilir.

İsrail işgaline karşı Filistin sokağındaki protesto gösterilerinin 2018'de de devam etmesi bekleniyor. Bunun seviyesinin nasıl olacağını ise İsrail'in atacağı adımlar belirleyecek. İsrail yönetimi bazı aşırı sağcı siyasetçilerin talebi doğrultusunda işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerini ilhak etmek gibi adımlar atarsa sokaktaki tansiyonu artıracaktır.

Filistinli direniş grupları Fetih ve Hamas arasında başlayan siyasi uzlaşı görüşmelerinin devam etmesi bekleniyor. Bununla birlikte siyasi olarak devam edecek bu görüşmelerden netice alınması çok zor gözüküyor. Filistin uzlaşısının 2018'de gerçekleşeceği yönündeki beklentiler çok düşük seviyede.

- İsrail, 2018'de bazı ülkeleri ikna etmeye çalışacak

ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararından önce İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlaması yönünde büyük bir beklenti vardı. Trump'ın bölgede tansiyonu yükselten ve uluslararası toplumun büyük tepkisini çeken bu kararının ardından 2018 içinde bunun gerçekleşme ihtimali neredeyse imkansız görünüyor.

Öte yandan Trump'ın Kudüs kararının ardından İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerleri inşasına 2018'de hız vereceğinin sinyallerini veriyor.

İsrail'in 2018'de yoğunlaşacağı bir diğer konu da bazı ülkeleri ikna ederek Trump'ın Kudüs kararını takip etmelerini sağlamak olacak. İslam İşbirliği Teşkilatı'nda ve BM Genel Kurulu'nda ABD'nin bu adımına karşı alınan karardan sonra İsrail'in bu konudaki işi zorlaşsa da, Tel Aviv yönetimi "Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması için 10 ülkeyle görüşme yürüttüklerini" açıkladı. Guatemala, Trump'ın kararını takip ederek Kudüs'ü "İsrail'in başkenti olarak tanıdığını" açıklayan ilk ülke oldu.

Ülkedeki diğer bir önemli gündem maddesi de Başbakan Binyamin Netanyahu hakkında devam eden yolsuzluk soruşturması. Şu ana kadar polise yedi kez ifade veren Netanyahu hakkındaki yolsuzluk soruşturmasının 2018'de tamamlanması bekleniyor. Yolsuzluk soruşturmasının Netanyahu aleyhine sonuçlanması halinde erken seçim gündeme gelebilir.

İsrail'in 2018'de odaklanacağı konulardan birisi de İran'ın nükleer faaliyetleri ve Tahran yönetiminin Suriye ile Lübnan'daki nüfusu olacak. İsrail'in Suriye'deki gelişmeleri yakından izleyeceği, gerekli görmesi halinde kırmızı çizgi olarak açıkladıkları "İran'ın Suriye'de askeri üs edinmesi ve Hizbullah'ın gelişmiş silahlara ulaşmasını" engellemek için askeri müdahalede bulunabileceği belirtiliyor.

- Lübnan'da 9 yıl aradan sonra genel seçimler yapılacak

Lübnan'ın 2018'deki en önemli gündemi genel seçimler olacak. 9 yıl aradan sonra ülkede seçimler yapılacak. İlk defa yurt dışındaki Lübnanlıların oy kullanacak olmaları geçmişteki seçimlere göre 6 Mayıs 2018'de yapılması planlanan seçime ayrı bir önem katıyor.

Lübnan meclisindeki milletvekillerinin, Maruni, Rum Ortodoks, Rum Katolik, Ermeni Ortodoks, Ermeni Katolik, Sünni, Şii, Dürzi ve Nusayrilerden oluşması nedeniyle, farklı kesimlerden siyasetçilerin seçim öncesi ittifak mücadelesi, 2018'de şahit olacağımız bir diğer gündem maddesi olması bekleniyor.

Başbakan Saad Hariri'nin 4 Kasım'da Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da istifa etmesi ve 5 Aralık'ta Beyrut'ta istifa kararından vazgeçmesinin ardından İran destekli Hizbullah örgütünün, silahlı yapısı ve diğer ülkelerdeki savaşlara dahil olması ülkede tartışmaya açıldı. Mevcut Lübnan hükümetinde iki bakanı bulunan Hizbullah örgütünün faaliyetleri, 2018'de Lübnan'da tartışılacak başlıca konular arasında yer alıyor.

Mayıs ayındaki seçimlerin ardından yeni kurulacak hükümetin Lübnan'daki elektrik sorunu, işsizlik ve petrol arama çalışmalarına öncelik vereceği tahmin ediliyor.

- Suudi Arabistan'da kralın değişme ihtimali

Suudi Arabistan'da 2018 yılı zorlu bir şekilde geçeceğe benziyor. Yemen'deki askeri müdahale, Katar krizi, ekonomik denge problemleri ve prenslerle devlet bakanlarının tutuklanmaları gölgesinde 2018 yılına girecek olan Suudi Arabistan'da kralın değişme ihtimali üzerinde duruluyor.

Kraliyet kararnamesi ile kurulan ve başına Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın geçtiği yolsuzluk ile mücadele komisyonu tarafından kısa bir sürede 300'den fazla prens, bakan ve üst düzey devlet yetkilisi tutuklandı. 2018 yılında mevcut tutuklanan kişilerin serbest bırakılması ve yolsuzlukla ilgili yeni kişiler hakkında işlem yapılması bekleniliyor. Ayrıca bu zamana kadar sadece kişisel mal varlıkları üzerinden yürütülen soruşturmaların genişletilerek kurumlara ve yurt dışındaki mal varlıklarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi bekleniyor.

- Yemen'de Husiler güç kaybediyor

Yemen'deki darbeci Husilere karşı Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon ülkelerinin müdahalesi üçüncü yılına girerken, operasyon maliyetleri ve ülkeye atılan balistik füze ve diğer roket saldırıları nedeniyle operasyonların temelinde yer alan Suudi Arabistan ciddi bir şeklide etkilenmeye devam ediyor. Husiler ile işbirliği yapan eski Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in müttefiki olan Husiler tarafından öldürülmesi sonucunda Hükümet güçleri sahada etkin başarılar elde etmeye başladı.

Salih'in ölümü sonrası kendisine bağlı Cumhuriyet muhafızları birliklerinin dağılma sürecine girmesi ile Suudi Arabistan'ın yaptığı operasyonlarda 3 yıldan bu yana çıkmaza giren operasyonlarda ilerleme yaşanmasına neden oldu. 2018 yılında bu etkin ilerlemenin devam etmesi ve Husilerin tamamen başkent Sana'dan temizlenmesi veya çok dar bir alana sıkışarak etkisiz halde varlıklarını sürdürmesi bekleniyor.

- Irak, yolsuzluk iddiaları arasında seçime gidiyor

Irak'ı 2018 yılında bekleyen en önemli gelişme genel seçimler olacak. Terör örgütü DEAŞ'la mücadelenin sona erdiğini açıklayan Başbakan Haydar el-İbadi, DEAŞ'tan sonraki hedeflerinin yolsuzlukla mücadele olduğunu belirtse de, 2018 Mayıs ayında yapılacak genel seçimlerin ülkenin gündemini belirleyeceği düşünülüyor.

Uzmanlar, DEAŞ'a karşı zafer kazandığı imajı kazanan İbadi'nin ikinci dönem başbakanlık koltuğuna henüz erken de olsa oturma tahmini üzerinde duruyor. Irak'ta yapılacak seçimlere, silahlı gruplar ve bunların başında gelen Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin katılmayacağı kararı Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştı. Haşdi Şabi'ye bağlı silahlı grupların bu seçimlere katılıp katılmayacağı 2018'de yoğun olarak tartışılacağı tahmin ediliyor.

İbadi'nin dile getirdiği yolsuzlukla mücadele tartışmaları 2018 yılında da artarak devam edeceği öngörülüyor.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde de 2018 yılı içerisinde milletvekili ve başkanlık seçimlerinin yapılması bekleniyor.

- Mısır'da Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak

Mısır anayasası gereği Mart veya Nisan ayında yapılması gereken Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2018 yılının en önemli gündem başlığı olarak değerlendiriliyor. Seçimlerde Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi henüz adaylığını açıklamadı. Sisi'nin karşısına, devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek döneminin son başbakanı Ahmed Şefik'in aday olarak çıkması kuvvetle muhtemel görülüyor.

Seçimlerin şeffaf ve demokratik bir şekilde yapılması durumunda Şefik'in Sisi'yi zorlayacağı ve hatta yarışı kazanacağı konuşuluyor. Ülkedeki ekonomik kriz insanların Sisi yönetimine tepkisini artırdı. Muhaliflere karşı uygulanan yargı, gözaltı ve infazların da 2018'de devam edeceği tahmin ediliyor.

Diğer yandan, ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi başta olmak üzere Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) liderlerinin yargı süreci ve insan hakları ülke gündeminde yer almaya devam edecek. Ekonomide ise milli para biriminin (Cüneyh) 2018 yılı başından itibaren değer kaybedeceği uzmanlar tarafından öngörülüyor.

- Tunus'ta yerel seçim tartışmaları

Tunus'ta 25 Mart 2018'de gerçekleştirilmesi planlanan yerel seçimler, yeni yılda gündemi belirleyen madde olarak öne çıkıyor.

Tunus'ta devrimden sonra gerçekleştirilecek ilk yerel seçimler 2017 yılında tamamlanması planlanıyordu. Ancak gerek Yüksek Seçim Komisyonu'ndaki istifalar, gerekse yerel yönetimler yasasında reform eksikliği ve partilerden gelen itirazlar yerel seçimlerin ertelenmesine yol açtı.

Ülkedeki bazı partiler, seçimlerin Mayıs 2018'e ertelenmesini talep ediyor ve ertelenmemesi durumunda sandıkları boykot edeceklerini belirtiyor. Tunus'ta gelecek yıl yerel seçimlerin gerçekleştirilmesi veya ertelenmesi halinde de ortaya çıkan siyasi tablo Tunus'un 2018 yılı ve sonrasındaki seyrini belirleyecek.

- Libya'da çözüm arayışları ve seçime gitme çabaları

Libya'da ortaya çıkan farklı güç odakları ve silahlı gruplar arasındaki çatışmaları sonlandırmayı hedefleyen siyasi çözüm planını uygulama çabaları ve bu çerçevede 2018 parlamento seçimleri Libya'nın gündemini belirleyecek.

Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac ile Halife Hafter, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un girişimiyle 2017'nin yazında Paris yakınlarında bir araya geldi. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada, Libyalı taraflar arasında ateşkes ilan edilmesi ve 2018'de seçimlerin yapılması konularında anlaştığı bildirilmişti.

Libya'da yapılacak seçimlerin dışında yeni anayasa süreci ve anayasa referandumu da BM'nin öncülük ettiği barış planında yer alıyor.

- Fas'ın kalbi 2018'de Rusya'da atacak

2018'de Fas'ın en önemli gündem maddelerinin başında kuşkusuz Rusya'da düzenlenecek FİFA Dünya Kupası olacak. En son 1998 FİFA Dünya Kupası'na katılan Fas Milli Takımı yirmi yıl aradan sonra tekrar Dünya Kupasında boy gösterecek olması ülkede büyük sevinç gösterileriyle kutlanmıştı.

Fas'ı 2018 yılında bekleyen bir diğer önemli gündem maddesi ise Fas Kralı 6. Muhammed'in 2017 yılında başlattığı Afrika açılımı. Fas'ın 32 yıl aradan sonra tekrar Afrika Birliğine üye olması ayrıca 2017 yılında Rusya ve Çin gibi önemli ülkelere ziyaret gerçekleştiren 6. Muhammed, ülkenin dış politikasında yaptığı önemli atılımları 2018 yılında da devam ettirmesi bekleniyor.

Hükümetin bölgesel kalkınma için söz verdiği projelerin hayata geçirilmediği gerekçesiyle ülkenin kuzey bölgesinde başlayan gösteriler 2017 yılı boyunca hep gündemde oldu. Hükümetin kalkınma projelerini hayata geçirememesi durumunda toplumsal gerginliğin 2018 yılında da devam etmesi bekleniyor.

- Cezayir 2018'de ekonomik krizi aşma çabalarına devam edecek

Petrol fiyatlarındaki 2014 yılından bu yana düşüşten en çok etkilenen ülkelerin başında Cezayir geliyor. Gelirlerinin yüzde 97'sini petrol satışlarından elde eden Cezayir, 2017 yılında başlattığı iç piyasayı destekleme çalışmalarını 2018 yılında da devam ettirmesi bekleniyor.

Görevini 1999 yılından bu yana devam ettiren Abdülaziz Buteflika, iki dönemle sınırlı olan görev süresini 2008 yılında yaptığı yasa değişikliğinin ardından tekrar cumhurbaşkanı koltuğuna oturmuştu. Muhalefet, ülkede 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce görev süresinin tekrar iki dönemle sınırlanmasını istiyor. Ülkede cumhurbaşkanlığı konusundaki siyasi tartışmaların 2018'de artarak devam etmesi öngörülüyor.

(AA)

En Çok Aranan Haberler