HABER

Ortalığı karıştıracak iddia! 'Camileri genelev yaptılar'

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

ÇOMÜ TV’de yayınlanan programda ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın "Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var" dedi. Tarihçi yazar Mustafa Solak konuyu köşesine taşıyarak tepki gösterdi.

  1. Abdulhamid’in ölümünün 100.yılı anısına gerçekleştirilen programa konuk olarak katılan ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın, 1924 yılında Çanakkale ve Bursa’daki bazı camilerin genelev olarak kullanıldığını iddia etti.

Tarihçi yazar Mustafa Solak Odatv'deki yazısında Akın için sert ifadeler kullandı. İşte Mustafa Solak'ın çok konuşulacak yazısının ilgili kısmı;

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın, üniversitenin televizyon kanalı ÇOMÜ TV’de 20 Şubat 2018 tarihinde yayınlanan programda 1924 yılında Çanakkale ve Bursa’daki bazı camilerin genelev olarak kullanıldığını iddia etti.

CAMİLER AHIR MI YAPILDI? GENELEV OLARAK MI KULLANILDI?

Abdullah Akın “Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var. Türkiye’de, Camiler kapatıyorlar müessese olarak” ifadelerini kullanıyor. “Hangi cami ahır ve genelevi yapılmış?” sorusuna yanıt veremeyeceklerini bildiklerinden genel ifade olarak “yapılmış” diyorlar. “Çanakkale ve Bursa” dediğine göre bu camileri tespit etmek daha kolay iken örnek veremiyor.

Camilerin ahır yapıldığına genelev olarak kullanıldığına dair iddiaları dikkate almadığımızda, yanıt vermediğimizde onay vermiş gibi algılıyorlar. Yanıt vermedikçe küstahlaşıyorlar ve duyulmadık yalanları ve çarpıtmaları gündeme getirme cesareti buluyorlar. Katıldığım bir televizyon programında karşımda “öğretim üyesi” etiketi bulunan tarihçi “Atatürk bale izlerken 3500 çocuk açlıktan ölüyordu” demişti de “nerede yazıyor?” diye sorduğumda “her yerde yazıyor” dedi. “Her yerde yazan şeyi nasıl okumazsın!” demeye getirerek birdenbire “cahil” olmuştum.

İddiayı ortaya atanları ikna etmekten ziyade halkımızın kafasının karışmasına, psikolojik savaştan etkilenmesine izin vermemeliyiz.

Atatürk döneminde cami, medrese, eski eserlerin onarımına, yeniden yapımına ne kadar para, kaynak, uzman ayrıldığına dair Meclis Tutanakları ve Bakanlar Kurulu Kararları gibi arşiv belgeleriyle göstereyim.

Kurtuluş Savaşında Yunanlılarca yakılan, yıkılan birçok cami Atatürk döneminde onarılmıştır. Örneğin Ankara'nın Cebeci civarındaki Cenabi Ahmet Paşa Cami onarılmıştır. İstanbul'da Yeni Cami, Süleymaniye, Cami Azapkapı'daki Sokullu Cami'nin tamiratının yaptırılması kararlaştırılmıştır.

Bitlis Caminin tefrişi için 3000 lira gönderilmiştir.

BAZI CAMİLER YIKILMIŞTIR AMA YENİSİNİ YAPMAK İÇİN

Onarımla, yenisinin yapılması ile yetinilmemiş camilerin ve eski eserlerin görevinin dışında başka amaçla kullanılmamasına dair ilgili makamlara genelgeler yollanmıştır. Yakılmış, yıkılmış olmasından dolayı kullanılamayacak durumdaki veya ibadete uygun olmayan camiler satılmıştır ama yenileri de yapılmıştır. Örneğin Sarıkamış'ta yeni bir cami yapılacağından Rus Kilisesinden çevrilmiş eski caminin satılması kararlaştırılmıştır.

Bingöl Kiğı'da tamiri mümkün olmayan Bültenbey Cami'nin yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yeni bir cami yaptırılması istenmiştir. Sadece Kurtuluş Savaşı dönemindeki değil Balkan Savaşı sırasında yıkılan camiler onarılmıştır. Bu savaşta minaresiyle üç kubbesi yıkılmış olan Çorlu'daki Süleymaniye Camiinin kütüphane haline konulmayıp onarılıp yeniden cami olarak kullanılması planlanmıştır.

Hatta yurtdışındaki camilerle de ilgilenilmiştir. 19 Kasım 1936 Varşova'da yapılacak caminin inşasına yardım edilmesi kararlaştırılmıştır. Budapeşte'de bir cami yapılacağı müjdesi de verilmiştir.

ATATÜRK VE İNÖNÜ DÖNEMİNDE KAYNAK AKTARILAN BAZI CAMİLER

Yüzlerce var ama Atatürk ve İnönü döneminde cami, medrese, eski eserlerin onarımına, kaynak ayrılmasına dairilaveten arşivlerden şu örnekleri vereyim:

a) Edirne'deki 3 şerefeli cami kubbelerinin, kıymetli eserler olması sebebiyle tamir ettirilmesi.

b) İstanbul Ortaköy cami etrafının temizlenip düzenlenmesi.

c) Balkan harbi sırasında minaresiyle üç kubbesi yıkılmış olan Çorlu'daki Süleymaniye caminin kütüphane haline konulmayıp onarılıp yeniden cami olarak kullanılması.

d) Trakya Umum Müfettişlik bölgesindeki, Süleymanpaşa ve Sokullu cami ile hamamının tamiri için gerekli olan tahsisat.

e) Tarihi ve mimari özelliklere sahip İstanbul, Bursa, Edirne, Ankara vb şehirlerdeki camilerin tamiratları hakkında Vakıflar Genel Müdürlüğü inşaat Müdürü Nihat Nigizberk tarafından hazırlanan rapor.

f) İstanbul'daki Haseki, Mahmutpaşa ve Mihrimah camileriyle etrafındaki binaların ne şekilde tamir edileceklerine dair üç adet rapor.

g) İstanbul'da Azap kapı'daki Sokullu cami'nin tamiratının emaneten yaptırılması.

h) Ankara'nın Cebeci civarındaki Cenabi Ahmet Paşa cami'nin emaneten tamir ettirilmesi.

ı) İstanbul'daki Yeni cami ve Süleymaniye cami tamiratının emaneten yaptırılması.

i) Kadırga'daki Sokullu cami'nin tamiratının emaneten yaptırılması.

j) Üsküdar'daki Şemsi Paşa cami tamiratının emaneten yaptırılması.

k) Amasya, Balıkesir, Diyarbakır, Kütahya ve Isparta'daki birer cami ile Kastamonu'daki han ve Edirne bedestenin emanet usulüyle yaptırılması.

En Çok Aranan Haberler