11 ayın sultanı Ramazan ayında, Müslüman kişiler manevi açıdan huzurla dolup taşar. Bolluk ve bereketin sembolü olarak görülen bu kutlu ayda kişiler sevdikleri ve kendileriyle daha fazla ilgilenmeye özen gösterir. Bu ilgi bazen kalabalık iftar sofralarında dost ve aileler ile bir araya gelerek ortaya çıkar. Bazen de pek çok noktada yer alan cami ve türbeler ziyaret edilir. İstanbul'da da her yıl Ramazan ayında bir gelenek hâline gelen Oruç Baba Türbesi'nde ilk oruç açılıp dilek dilemek isteyenlerin ziyareti gerçekleşir. Bu gelenek her hatırlandığında Oruç Baba hikayesi ve konumu sıklıkla merak konusu olur.
Her Ramazan akşamı ziyaret edilebilen Oruç Baba Türbesi, birlikte iftar yapmak isteyen Müslümanlar için manevi değeri olan bir noktadır. Bununla birlikte her Ramazan’da Oruç Baba kimdir sorusu da sorulur. Oruç Baba hikâyesine göre; Oruç Baba olarak bilinen bu kişi eski yıllarda yaşamış, çok fakir ve ibadetini aksatmadan yapan birisidir. Fakir olduğundan dolayı Ramazan ayında iftarlık ve sahurluk yiyeceğinin az olduğu, orucunu tutup iftarını da bir parça kuru ekmek ve sirkeyle açan bir derviş olduğu söylenir.
Bir başka Oruç Baba hikâyesinde ise Oruç Baba'nın 1453 yılında İstanbul’un fethinde savaşan bir asker olduğu söylenir. Askerlere su ve yemek vermekle görevli olan Oruç Baba’nın, suyun az bulunduğu dönemde bile askerlere su dağıtmayı sürdürdüğüne, “baba” lakabının da buradan geldiğine inanılır.
Oruç Baba, Osmanlı döneminde bereketi temsil eden sirkeyle bilinir. İnsanlar arasında sirke ve ekmekle orucunu açtığı için fakir olduğu düşünülse de Osmanlı döneminde yemeğe davet edilen kişiye eğer çok çeşitli bir sofra var ise kendisine “sirkeni al da gel” denirdi.
Bu inanışa göre sirkenin iştah açıcı bir özelliği bulunmaktaydı. Dolayısıyla misafirlerin aç gelmesi istenirken sirkenin iştahı artırdığı ve bu nedenle daha çok yemek yeme isteğine neden olduğu bilinirdi.
Fatih’teki Oruç Baba Türbesi, Ramazan ayının ilk gününden başlayarak dileklerinin gerçekleşeceğine inanan kişiler tarafından ziyaret edilir. Bu dönemde oldukça kalabalık olan Oruç Baba Türbesi'nde, Ramazan ayının ilk ve son günlerinde şeker, zeytin, sirke ve ekmek gibi bereket sembolleri olan yiyeceklerle oruç açılır ve insanlar birbirlerine bunları ikram eder. Buradaki amaç bereketin çoğalması ve paylaşılmasıdır.
Oruç Baba Türbesi hikâyesi’nde, Ramazan ayının ilk iftarını Oruç Baba Türbesi'nde yapanların dileklerinin gerçekleşeceği düşüncesi vardır. Bu düşünceyle türbeyi ziyaret eden kişiler sirke ve bir parça ekmekle iftar yaptıktan sonra Oruç Baba’nın ruhuna Fatiha okuyarak onun yüzü suyu hürmetine dileklerini dileyip Allah’a dua ederler.