Oruç, diyet yerine geçmiyor

Trabzon Numune Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji, Metabolizma ve Beslenme Uzmanı Doç. Dr. Ekrem Algün, zayıflama diyetlerinde uzun süre aç kalmayı önermediklerini ve bu nedenle orucun diyet yerine geçmeyeceğini söyledi. Sadece zayıflamak için oruç tutulamayacağını ifade eden Doç. Dr. Ekrem Algün, "Oruç diyet yerine geçmez. Çünkü biz zayıflama diyetlerinde uzun süre aç kalmayı önermiyoruz. Uzun süre aç kalan kişi daha çok yemek yeme durumunda kalıyor. Bu nedenle insanlar oruç tutarken kilo vermez, tam tersine kilo alırlar. Bunun temel nedeni de uzun süre aç kalmanın ardından daha fazla yemek yenilmesidir. Yani zayıflamak için oruç tutulmaz. Ancak, eğer oruç tutanlar zayıflama ya da kilo alma gibi sorunlarla karşılaşırsa bir doktora başvurmaları iyi olur" dedi.

Kronik hastalığı bulunan ve oruç tutmak isteyen kişilerin Ramazan'dan hemen önce değil; çok daha önce doktora gitmeleri gerektiğini belirten Doç. Dr. Algün, "Eğer hasta yıl boyu dediklerimizi yerine getirirse bir sonraki Ramazan'da oruç tutabilmesi mümkün oluyor. Örneğin kişi hipertansiyon hastasıdır, bir yıldır düzenli tedavi görmüştür, kilosu kontrol altındadır, kan şekeri normaldir. Bu gibi hastaların oruç tutabilmesinde sakınca olmuyor. Ancak tersi durumda hasta çok kötü bir durumda Ramazan'dan hemen önce gelerek oruç tutmak istediğini söylüyor. Bu mümkün değil" diye konuştu.

NE GELİRSE TOKLUKTAN

Beslenme Uzmanı Doç. Dr. Ekrem Algün, şeker, tansiyon, kalp hastalıkları gibi birtakım rahatsızlıkları bulunan insanların oruç tutup tutamayacaklarına dair mutlaka bir doktora başvurması gerektiğini belirterek, "Şeker hastaları kan şekerini kontrol etmekte zorlandıkları için ani yükselme ve düşmeler meydana gelebilir. Dolayısıyla şeker hastalarının sık yemek yemesi lazım. Bu nedenle şeker hastalarının büyük kısmı oruç tutamıyor. Bu durumda oruç tutmaya çalışırlarsa kötüleşir ve komaya girerler. Ancak başlangıç kısmındaki ilaç kullanmayan hastalar, doktor kontrolünde olmak şartıyla oruç tutabilirler. Tansiyon hastaları da sürekli ilaç kullanmayı gerektirdiğinden doktor kontrolünde oruç tutmalılar" şeklinde konuştu. Oruç tutup tutamayacağını sormak için gelen hastalara, "Orucuna değil; ama iftarına ve sahuruna karışırım" dediğini hatırlatan Doç. Dr. Algün, şunları söyledi:

"İnsanımız oruç tutuyor; ama öyle bir iftar yapıyor ki bir gün boyu aç kalan bir vücutta bütün dengeleri bozacak bir iftar oluyor. Biz kıtlık dönemleri hariç, insanlar aç kalarak hasta olmaz diyoruz. Aç kalmanın tetiklediği çok fazla hastalık yok. Ancak sürekli tok kalarak, çok yemek yiyerek hasta olunur. Bu nedenle sağlıklı beslenmek için oruç tutan insanların iftarda çok fazla yemek yememeleri, hafif bir şeyler yedikten sonra ara öğünler tarzında beslenmelerine devam etmeleri gerekmektedir. Ramazan'da yapılan en önemli yanlış sahura kalkmamak. İster kısa ister uzun günlerde olsun insanlar mutlaka Ramazan'da sahur yapmalı. Çünkü sahur yapılmadığı zaman daha uzun süre aç kalınmış olunuyor ve bu, insan fizyolojisine uygun olmayan bir durum. Birtakım rahatsızlıklar da bundan dolayı oluyor. Biz oruç tutanlara mutlaka sahur yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü sahur yapılmazsa vücuttaki glikojen depoları yaklaşık 10 saat yetiyor ve bu saat 3-4'den sonra tükeniyor. Bu durumda vücut şeker dengesini sağlamak için aminoasit ve yağları yakmaya başlıyor. Bu işlem için de birtakım hormonlar salgılanıyor. Bu hormonlar insanda sinirlilik yapan hormonlar olduğu için bu durumun farkında olmayan insanlar kendine hakim olamıyor ve birbirlerinin kalbini kırabiliyor."