Ramazan ayı boyunca beslenme alışkanlıklarının değiştiğini belirten Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Beslenme ve Diyet Uzmanı Reyhan Nergiz, "Ancak, Ramazan ayındaki beslenme şeklinin normalden çok büyük farklılık göstermemesi gerekiyor. Bu ayda gün boyunca aç kalınacağı düşünülerek oruç tutanlar kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı, börek tüketimini arttırıyor. Öncelikle şunun bilinmesi gerekiyor ki, günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları Ramazan ayında da değişmiyor. Ramazanda gün boyunca aç kalınacağı için aşırı yemek yerine, yavaş sindirilen kana geçiş hızı düşük olan esmer tahıl ürünleri, sebze, salata gibi gıdaları tercih etmek daha doğru" dedi.
Vücutta yaşanan değişimler konusunda bilinçli ve dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Nergiz, oruç sırasında gün boyunca kan şekerinin düştüğünü belirterek, "Ayrıca vücut ısısı azalıyor. Bu sebeple üşüme, halsizlik, baş ağrısı yaşanabiliyor. Bu nedenle Ramazan boyunca sağlıklı beslenmek şart. İftar zamanı mideye aşırı yüklenmemek gerekiyor. Ramazan'da Türk mutfağının çeşitli ve lezzetli pek çok yemeği masalarımızı renklendirirken, sofralarımız karın doyurmak yerine ailenin de biraraya geldiği törensel toplantılara dönüşüyor. Günlük öğün sayısı azalıyor. Uzun süre aç kalmak iştahı ve doyma eşiğini artıracağından normalden çok ve hızlı yemek yenir. Bu sebeple kilo vermek bir yana kilo alınır. Kilo almamak için sahura mutlaka kalkmak, yemek yedikten en az 40 dakika sonra yatmak, suyu yatmadan hemen önce bolca içmek, az şekerli komposto, çorba, yoğurt, etli sebze, sütlü tatlı gibi hafif gıdaları tercih etmek yerinde olur" diye konuştu.
Ramazan ayında ilk dikkat edilmesi gereken noktanın sahura kalkmak olduğunu ifade eden Nergiz, "Sahurda ağır yiyeceklerden kaçınarak hafif, kahvaltılık gıdaları tercih etmekte fayda var. İftarda hızlı ve çok yemek yenmemeli. Oruç erken saatlerde açılıyorsa çorba ile orucu açıp hafif yiyip sulu gıdaları tüketmeli. İftardan birkaç saat sonra ana öğün tercih edilmeli. Meyve ve sebzeye ağırlık verilirken yoğurt, ayran veya süt tüketimine dikkat edip 2-3 su bardağın altına düşmemeye özen gösterilmelidir. Artık gece yatmadan önce yenilen yemek ya da kahvaltı sahurun yerini almakta. Bu alışkanlıktan uzak durup; azalan öğün sayısını az ve sık yiyerek sahur ve iftar dahil 1-2 ara öğünle en az dörde çıkarmak gereklidir" uyarılarında bulundu.
Ramazanda oruç tutmanın, bazı hastalık grupları için sağlıklı olmayabileceğine değinen Nergiz, "Bunların başında şeker, kalp, ülser, tansiyon hastaları gibi günün belli saatlerinde ilaç almak zorunda ve sık sık az miktarda yemek zorunda olanlar geliyor. Bu hastalık gruplarının dışında özellikle sindirim sistemi rahatsızlığı olan kişiler de uzun süren açlığa ve açlığı takiben aşırı yemeye bağlı birtakım sindirim sistemi bozuklukları daha belirgin ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Kaynak: İHA