Didem Kınalı, Cihangir'de köpeğini gezdirmek için dışarı çıktı, başına gelmeyen kalmadı. Olay, 8 Aralık Cuma günü Beyoğlu Cihangir Mahallesi'de meydana geldi. Oryantal ve şarkıcı Didem Kınalı, Şımarık isimli köpeğini dışarı çıkardı.
Gece saatlerinde sokağın boş olmasından korkan Kınalı, o sırada arkadaşıyla cep telefonuyla görüntülü konuşmaya başladı. Kınalı'yı gören kapkaççılar sokak sokak kadını takip etti. Kınalı görüntülü görüşme yaptığı sırada kapkaççılar bir anda elindeki 70 bin lira değerindeki cep telefonu alıp, kaçtı.
Olayın ardından Didem Kınalı emniyete giderek şikayete bulundu. Şikayetin ardından çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, kadının ifadesinden yola çıkarak çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin önce kimlikleri tespit edildi. Ekipler şüphelileri Türkgücü Caddesi'nde kaçmaya çalışırken yakaladı.
Yaşadığı olayı anlatan Didem Kınalı, “Cuma günü evde yatmadan önce köpeğim Şımarık'ı tuvalete çıkarayım diye dışarı çıktım. Burası Cihangir Beyoğlu ve kalabalık olan bir yer. O gün de yağmur, fırtına, soğuk vardı. O yüzden dışarıda da kimse yoktu. Saat 01.30'du. Evden çıktım, birazcık ilerledim Akarsu Caddesi'ne doğru gittim. Defterdar Yokuşu'na doğru geri döndüm. O sırada gece korktuğum için bir kız arkadaşımla da görüntülü konuşuyordum. O anda biri geldi ve bir anda telefonu aldı elimden. Kaptı ve kaçtı. Diğeri de dedi ki, "Abla ben sana yardım edebilirim, istiyorsan telefonu getirebilirim". Onun da diğerlerinden olduğunu anladım. Olay olduğu an o karşıdaydı. Tamam, getir dedim. Telefonumu getirirsen sana para vereceğim dedim. Bana numarasını verdi. Telefonumun çalındığı an "Polis, imdat!" diyerek çığlık attım. Normalde burada bekçilerin dolaşması gerekiyor. Çünkü burası tehlikeli bir yer, burası Beyoğlu. Maalesef artık tehlikeli bir yer. Yabancılar çokça oturmaya başladı. Hırsızlık oranı da çoğaldı. Olay esnasında bütün komşularım aşağı indi. Numaramı vereyim diyen çocuğun da komşum numarasını aldı. Karakola gittiğimizde o numaranın kapalı olduğunu ve kimsenin üzerine kayıtlı olmadığını öğrendik. Olay anında arkadaşımla görüntülü konuşuyorduk , saat geç olduğundan dolayı. Telefonlar da o kadar pahalı ki artık benim telefonum 70 bin TL olmuş. Telefonla görüştüğüm anda o çekti ben çektim. Sonra baktım ki bana zarar verebilir. Bir şey olur bana bir şey saplar diye bıraktım. Her şey olabilirdi. Arkadaşım telefondaydı, o sırada o da bağırdı. Suçlular şu an yakalandılar. Polis memurları olaydan sonraki gün tesadüfen şüpheli gördükleri bir aracı durdurmuşlar, içinden de benim telefonumu çalan kapkaççılar inmiş. Telefonum gitti. Biz kadınlar olarak savunmasızız. Dövüş sporları gibi şeyler bilmiyoruz. Ya yanımıza gaz taşımalıyız. KADES uygulamasını mutlaka indirin. Ben çok şanslıymışım ki olay oturduğum kalabalık bir yerde oldu. Çok ıssız bir yer değil normalde burası. Daha ıssız yerde oturanlara sesleniyorum. Mutlaka yanınızda bir şey bulundurun. Telefon elinizde yürümeyin. Bunlar çete ve her yerdeler. Maalesef insafları yok, duyguları yok. Beni resmen takip etmişler. Kamerada izledim. Çok korkunçtu" dedi.
Olayın ardından kapkaççılar kaçarken, şahısların işbirlikçisi olduğu öğrenilen bir şahıs Kınalı’ya, “Telefonu para karşılığında sana getiririm” dediği öğrenilmişti. Güvenlik kamerası görüntülerinin incelemesinin ardından şahısların önce eşkalleri ardından da kimlikleri tespit edilmişti. Polis ekipleri şahısları, Türkgücü Caddesi üzerinde kaçmaya çalışırken kıskıvrak yakalamıştı. 3 suç kaydı bulunan Atilla A., 1 kaydı bulunan Umut İ. ve 1 kaydı bulunan Maşallah A. emniyetteki ifadelerinin tamamlanmasının ardından “kapkaç” suçundan adli işlemleri yapılarak adliyeye sevk edilmişti. Atilla A. sevk edildiği adli kurumlarca tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Umut İ. ve Maşallah A. savcılıkça serbest bırakıldı.
(DHA)