Osman Can, Darbecilere Af İstedi

Anayasa Mahkemesi eski Raportörü Doç. Dr. Osman Can, demokratik bir anayasa yapıldıktan sonra darbe girişimi ile yargılananlara af çıkartılarak onları, ayıpları ve vicdanları ile baş başa bırakılmasını istedi.

Anayasa Mahkemesi eski Raportörü Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Can, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi tarafından düzenlenen Anayasa konferansına katıldı. Ziraat Fakültesi Salonu'nda yapılan konferansa rektör yardımcıları Prof. Dr. Burhan Arslan, Prof. Dr. Ahmet İstanbulluoğlu, Prof. Dr. İhsan Sosyal, İl Jandarma Komutan Vekili Bülent Koparan, öğrenci ve öğretmenler katıldı. Konferanstan sonra NKÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek'i ziyaret eden Can'a burada rektör tarafından el dokuması

seccade hediye edildi.

Can, rektörlük çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. 27 Nisan bildirisinin darbe girişimi olduğunu söyleyen Can, "Şuana kadarki gelişmelere bakıldığında 27 Nisan da bir darbe girişimizdir. 27 Nisan sadece parlamento çalışmalarına değil Anayasa Mahkemesi'ne de verilmiş bir muhtıradır. Dolayısıyla yargının işini de engelleme vardır. Bu açından bakıldığında 27 Nisan'da pek çok suç vardır. Böyle değerlendirdiğimizde 27 Nisan bildirisi ile ilgili bir soruşturma ardından da bir davanın başlaması söz konusu" dedi.

Türkiye'nin demokratik bir anayasa yaptıktan sonra bu tip davalardan vaz geçmesi gerektiğini kaydeden Can, "Sürekli bu tür davalarına açılmasının sevindirilecek bir yanı yok. Bu tür davaları Türkiye'nin demokratik düzene geçiş imkanı olarak değerlendirirsek ve demokratik düzene geçtiğimizde bu tip politik davaları bir kenara bırakırsak meşrutiyet açısından daha iyi olur" dedi.

İnsana karşı işlenen suçlar hariç darbe girişimi ile yargılananlara devlet tarafından af çıkartılması gerektiğini aktaran Can, "Demokratik bir anayasa yapıldığında sistemin demokratikleşmesi sağlandığında gerekiyorsa bu tip davaları bir af yasası ile sonuçlandırabiliriz. Böyle bir şeyin yaralı olacağını düşünüyorum. Bu davaların içerisinde katillik, öldürmeler faili meçhulleri kast etmiyoruz. Tamamen politik, sistemi değiştirme, dönüştürme, darbe yoluyla sistemi değiştirme çabaları söz konusu olduğunda hükümet ya da anayasaya bir ek madde eklemek koşulu ile siyasi partilerin uzlaşmasıyla bir çözüm, bir af getirilebilir. Bu demokratikleşmenin bir parçası olarak değerlendirilirse anlamında değilse üzerinde çok fazla tartışma yapılmasına gerek yok yargı normal kendisi işleyecektir" dedi.

Can, bir gazetecinin 'Ergenekonculara af yapılabileceğini söylüyorsunuz, doğru mu?' sorusuna ise, "Bundan sonra kimsenin darbe yapamayacağı bir anayasal düzeni inşa edersek daha önce darbe süreçlerine müdahil olmuş olanlar ya da darbe yapmak için yola çıkmış insanların artık o imkanları da olmayacaktır. Bir af yasası çıkarmak suretiyle onları ayıpları ve vicdanları ile baş başa bırakabilirsiniz. Zaten toplumsal bir şeyleri kalmamış durumda. Bu Türkiye'nin önümüzdeki dönemi daha dengeli bir şekilde inşa etmesinin imkanı aslında. Çünkü toplumun şu ya da bu kesitini dışarıda bırakma anlayışı sürekli bir ayak bağı gibi bir sonuç ortaya çıkartır. 27 Nisan'da 28 Şubat'ta sürece müdahil olanların büyük bir çoğunluğu ülke felakete gidiyor, bu felaketi durdurmak lazım görüşünden hareket ediyorlar. Politik olarak yanlış, tehlikeli politik olarak haksız ama politik olarak bunlar böyle. Başka suçlar söz konusu değilse politik suçlar devlet tarafından af edilmesi mümkün. Önemli olan devletin adi suçları insanlara karşı

suçları olan suçları affetme yetkisi ile donatılmış olmaması. Böyle bir adım atılabilirse önümüzdeki günlerde daha iyi bir atmosfer yakalayabiliriz. Devletin anasayal düzeni sıfırdan demokratik ve katılıma dayalı bir şekilde düzenlenmesi ile mümkün olacaktır" dedi.