Ergenekon davasında tutuklu sanık Osman Yıldırım, Danıştay saldırısı sırasında Alparslan Arslan'ın kullandığı silahların, Veli Küçük'ün talimatı ile Sedat Peker'in adamı İbrahim Gümüşdağ tarafından verildiğini iddia etti. Bu iddiasının tanığı ve delili olmadığını, kendi çıkarımı olduğunu belirten Yıldırım, Ege Ordusu'nun da derin devlet olduğunu öne sürdü.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında sanıklar ile avukatların, şimdiye kadar dinlenen tanık ifadeleri ile delillere karşı beyanlarının alınmasına devam edildi.
Duruşmalara katılması yasaklanan tutuklu sanık Osman Yıldırım Velİ Küçük hakkında sert iddialarda bulundu. Şimdiye kadar dinlenen tanıkların ifadeleri ile delillere karşı diyecekleri konusunda konuşması için sanık kürsüsüne alınan Yıldırım'ın etrafında 2 jandarma er ile 4 uzman jandarma çavuş tarafından güvenlik çemberi alınması dikkat çekti.
Osman Yıldırım, "Danıştay saldırısında kullandığı glock marka silahların Alparslan Arslan'a satılmadığını, verildiğini dile getirmiştim." diyerek sözlerine başladı. Daha önce bu konuda ayrıntılı bilgi vermeyen Yıldırım, bugünkü duruşmada bu silahların, emekli Tuğgeneral Veli Küçük tarafından verildiğini iddia etti. Yıldırım, "Veli Küçük, İbrahim Gümüştekin’e telefon açarak 'Silahları götürün Alparslan Arslan'a teslim edin.' demiştir. O da götürüp teslim etmiştir. Gümüştekin Sedat Peker'in adamıdır. Sedat Peker'in de Veli Küçük ile irtibatı vardır." şeklindeki iddiasını dile getirdi.
İfadesinin bundan sonraki bölümünde Yıldırım, "Sedat Peker, Veli Küçük’ün ayakçısıdır, çantacısıdır. Sedat Peker, Veli Küçük'ün yardakçısıdır. Keza Semih Tufan Gülaltay da aynıdır. Nuriş kardeşler de Hadi Özcan, Kürşat Yılmaz da aynıdır." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin "Silahların Veli Küçük'ün talimatı ile verildiğine ilişkin bir tanıklığınız ya da deliliniz var mı?" şeklindeki sorusu üzerine Yıldırım, "Burada aynı konu ile ilgili olarak yargılanan ve silahları Alparshlan Arslan'a sattıkları iddia edilen Kenan Özay ile Aykut Metin Şükre'nin beyanları ile silahların sabıkasız silahlar olması beni böyle düşünmeye sevk etti. Bunlar benim kendi çıkarımlarımdır." ifadesini kullandı.
Osman Yıldırım “Ben Hurşit Tolon’un eski Ege Ordu Komutanı olduğunu biliyorum. Gayrimeşru dünya, Ege Ordusu’nun Türkiye’yi savunduğunu, Ege Ordusu olmasa Türkiye’nin işgal edileceğini bilir. Yani Ege Ordusu dışında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dışarıya bağımlı olduğunu yediden yetmişe herkes bilir. Ege Ordusu'nun da derin devlet olduğunu herkes bilir." dedi.
Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, Osman Yıldırım’a "Bu bilgiyi kimden aldınız. Bilginiz görgünüz var mı? Kim bu gayrimeşru alem?" diye sordu. Osman Yıldırım ise bu iddiasını, davanın tutuksuz sanıklarında Osman Gürbüz’ün yanı sıra, İbrahim Genç ve Hadi Özcan gibi kişilerden de duyduğunu söyledi. Yıldırım, "Benim General, Albay, Yarbay ve Yüzbaşı rütbelerinde, Alay komutanlığı yapan komutan arkadaşlarım oldu. Onlar da aynı şeyleri söylediler. Lakin bu komutan arkadaşlarımın isimlerini burada vermem uygun olmaz." İfadelerini kullandı.
Duruşma sonunda Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, mahkemeye ulaşan bazı cevabi yazılar olduğunu açıklayarak ayrıntılarına girmeden bu evrakları okudu. Daha sonra da Başkan Özese, hakkında yakalama kararı bulunan YAŞ üyesi sanık Nusret Taşdeler'in, tedavi gördüğü Ankara GATA’dan telekonferans yöntemi ile ifadesinin alınacağını belirterek bu konuda gerekli çalışmanın yapılması için ilgili makamlara talimat yazılmasına hükmettiklerini söyledi. Özese, duruşmayı yarın saat 09.00'a ertelediklerini açıkladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz