Osmaniye’de Açtığı İşletme İle 8 Yıldır Evinin Geçimini Sağlıyor

Osmaniye’de aşçılık yapan Suzan Akoluk (45), özel ve resmi kurumlarda yaptığı aşçılığın ardından açtığı ev yemekleri işletmesi ile evinin geçimini sağlıyor. 15 yıl önce aşçılığa başlayan Akoluk, kocasının 10 yıl önce yakalandığı kronik böbrek rahatsızlığının ardından evinin geçimini tek başına sağlamaya başladı.8 yıl önce oğlunun desteği ve annesinin yardımıyla iş yerini açan Suzan Akoluk, geçen süre zarfında hem çocuklarının bakımını hem de eşinin tedavisini sağlayarak aile ekonomisini ayakta tuttuğunu belirtti. İşletmeyi açarken korktuğunu, nasıl yapacağını bilmeden açtığını belirten Akoluk, “Aşçılığa 15 - 20 yıl önce başladım. İlk zamanlarda iş yerlerinde aşçılık yapıyordum. Daha sonra devlete ait bir kız öğrenci yurdunda aşçılık yaptım. Ama eşim böbrek hastası olduğu için kazanç yetmemeye başladı. Eşim de çalışamıyordu. Oğlumun tavsiyesi ile bu iş yerini açtım. Güzel de bir işim var. Aşçılığı seviyorum” diye konuştu.İş yerini açarken kendisine annesinin büyük destek olduğuna değinen Akoluk, “İşletmeyi açarken annem yardımcı oldu. Çocuklarım yardımcı oldu. Bu zamana gelmemin sebebi annem ve çocuklarım. Tek başıma çabalamadım tabii ki de onlarla beraber çabaladık. 8 seneden beri de işletmeyi devam ettiriyorum. İyi kötü kazancımız oluyor. Tabii ki de sorunlarımız oluyor. Sıkıntılarımız oluyor ama elin işinden bin kat iyi” dedi.Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladığını ifade eden Akoluk, “Evlerinde boş oturan kadınlarımıza tavsiyelerim evde mantı yapsınlar, börek yapsınlar, içli köfte yapsınlar. Yani faaliyet çok. İnsan istediği zaman istediği şeyi yapabilir” şeklinde konuştu.Kendi ayaklarının üzerinde durmanın kendisini çok mutlu ettiğini belirten Akoluk, “Dört dörtlük olmasa da iyi kötü şurada geçindiriyorum çocuklarımı. Kimseye muhtaç olmuyorum, el açmıyorum Allah’a çok şükür. Rahatım, huzurluyum” diye konuştu.Kendisinde şeker hastalığı olduğunu ifade eden Akoluk, “Çalıştığı zaman insanın vücudu da sağlıklı oluyor. Kadınlara da tavsiyem evde mantı yapsınlar, pasta börek yapsınlar. Yani insanın eşinin eline bakmaması gerekiyor. Tabi yıllar önceden beri eşim çalışıyordu şimdi de ben eşime destek olmak zorundayım. Şimdi de o rahatsız ben de rahatsızım ama ondan iyiyim. Rahatım çok şükür. Kadınların da çalışmalarını isterim. Kazanmalarını isterim. Çocuklarına ve kendilerine harçlıkları olur en azından. Dört dörtlük her şeylerini kendileri alabiliyor. Şu anda ben öyleyim. Kocamdan 1 lira para istemiyorum. Kendi kazancım, kendi çalışmam sonuçta. İstediğim ortama katılabiliyorum. İş yerimdeyim diye hiçbir yere gitmemezlik yapmıyorum. Günlerim oluyor günlerime katılabiliyorum. Hanımları buraya çağırabiliyorum. Mesela evimde kabul edemezsem burada kabul edebiliyorum” dedi.