Osmanlı döneminden beri süren mahya geleneği bu yıl da bozulmadı

Ramazan ayı geleneklerinden biri olan mahya, Eskişehirli elektrik teknisyeni ve tek mahya ustası olan Ahmet Namık Akdoğan tarafından hazırlanarak Reşadiye Camii minarelerinde yerini aldı.
Geleneksel olarak Osmanlı döneminden bu yana Eskişehir Reşadiye Camii’nde sürdürülmekte olan mahya geleneği bu yıl da bozulmadı. Ramazan ayının başlamasından iki gün önce asılan mahyada bu sene ’Zekat Malı Temizler’ yazısı olacak. 206 ampulden meydana gelen ve 30 metre uzunluğundaki mahya ve Osmanlı döneminden beri sürdürülen gelenek hakkında bilgi veren Eskişehirli elektrik teknisyeni ve Eskişehir’deki tek mahya ustası Ahmet Namık Akdoğan, bu işi ömrünün yettiği sürece devam ettireceğini söyledi.
15 senedir Eskişehir Reşadiye Camii’ne mahya yapan tek kişi olduğunu belirten Akdoğan, "Diyanet İşleri’nin, müftülüğümüzün belirlediği bu yılın Ramazan etkinliğinde kullanılacak olan ’infak’ temalı çalışması noktasında gelen talep üzere ’Zekat Malı Temizler’ şeklinde yaklaşık 206 led ampulden oluşan mahyayı da bu sene de yaptık, Reşadiye Camiimize astık. Biz Reşadiye Camii’nde bu geleneği devam ettirmeye çalışıyoruz, ettiriyoruz da hamd olsun, Allah ömür verdiği müddetçe de devam ettireceğiz" dedi.
’Mahyalarda yürüyen ışıkları Ramazan’ın geleneksel ruhuna yakıştıramıyorum’
Ramazan ayının geleneksel ruhunun korunmasına dikkat çeken Akdoğan mahyalar hakkında da şöyle konuştu:
"Teknoloji ilerledi, damarlarımıza kadar işledi, mahyalarda yürüyen ışıkları biliyorsunuz, bunu Ramazan kültürünün o huzurlu, geleneksel havasını insanlarımıza yansıtabilmenin, bu geleneği devam ettirmenin ruhuna ben yakıştıramıyorum. Daha önce kandil yağlarıyla yapıyorlarmış mahyaları. Cam fanusları kullanarak, onları yakarak yapıyorlarmış, epey meşakkatliymiş, ama teknoloji ilerledikçe elektriğin hayatımıza girmesiyle ampullerle yapılmaya başlandı."
’Yapamazsın dediler ama idrak ettik, Allah’ın izniyle de yaptık’
Çeşitli illerde ve İstanbul’da Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde çalışan mahyacı arkadaşlarının olduğunu söyleyen Akdoğan, "Eskişehir’de tek ben yapıyorum şu anda, bizden sonra ne olur bilemiyorum. Bizden önce Vakıflar Bölge Müdürlüğünden geliyorlardı, ama konaklama, yemek gibi ihtiyaçları karşılamak cami idare heyeti için çok masraflı oluyordu. Ben elektrikçiyim, baktım, gördüm, yapamazsın dediler ama idrak ettik, mesleğimiz elektrik, Allah’ın izniyle de yaptık, 15 senedir de istediğimizi yazabiliyoruz" diye konuştu.