Ramazan ayında saraydaki çeşitli aşçılar, soğanlı yumurta hazırlar ve hem saray halkına hem de sultana ikram ederlerdi. Soğanlı yumurtaları tadan sultan, en beğendiği lezzeti yapan aşçıyı seçer ve Enderun aşçıbaşısı ilan ederdi.
Osmanlı, iftar sofraları iftariye ve yemek faslı olarak ikiye ayrılmıştı. İftariyede hızlı yemek yemeyi önlemek ve saatlerce aç kalan mideye bir anda yüklenip yormamak için geleneksel kahvaltılıklar ve sıcak pide hazırlanırdı.
Bu fasıldan sonra akşam namazı kılınır, ardından tekrar sofralara oturulur ve ikinci fasla geçilirdi. İikinci fasıla ise pastırma ve çeşitleriyle devam edilirdi. Osmanlı mutfağının en güzel et yemekleri servis edilir ve güllü aş ile biterdi.
Sahur vakitleri, sade ve abartısız geçerdi. Tok tutan hamur işi, börek ya da pilav tüketilir ve şekerin düşmemesi için mutlaka hoşaf içilirdi.
Peki ya sizin sofranızda bugün İskender Kebap Pişse:
Ramazan sofralarının vazgeçilmezi, Osmanlı saraylarının birtanesi Süleymaniye çorbasını mutlaka deneyin. Osmanlı saraylarından mutfağınıza uzanan eşsiz bir lezzet!
Süleymaniye Çorbası Tarifi İçin Tıklayın
Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan Tarid, Osmanlı mutfağının en sevilen lezzetleri arasında. Tiridine bandım türküsü içinde Tirit yemeği geçen en bilindik türküdür.
**Tarit Yemeği Tarifi İçin Tıklayın**
Osmanlı mutfağının olmazsa olmazlarından helva ve şerbet, Ramazan ayının da vazgeçilmezi.